Kısa videolara bakarken önüme Cüneyt Özdemir'in 7 dakikalık bir videosu düştü. Emlak vergisi idi konu. Misafiri kimdi bilmiyorum. Daha önce gördüğüm biri değildi. Konu emlak vergisinden diğer vergilere geldi. AB ve OECD ülkelerindeki vergileri karşılaştırdı.
"Bizde vergi sayısı elli üç, vergide AB ortalaması on beş".
"Bizde vergi kaması, % 40, OECD ülkeleri ortalaması ise % 35". (Vergi takozu, çalışanın işverene toplam maliyeti ile çalışanın eline geçen net ücret arasındaki farkı ifade etmektedir.)
"Bizim maaşlar ödemeden maaşımızdan brüt vergi kesiliyor. Bu vergiyi biz kendimiz yatırsak vergi konusunda daha bilinçli oluruz. Brüt maaşın yüzde 40’ı kesiliyor. ABD'de ise brüt maaş ödenir. Çalışan vergisini kendisi yatırır".
"Belediyelerin aldığı emlak vergilerinde de dört yılda bir belirlenen rayiçler, anormal bir şekilde yükseltildiği için emlak vergileri de şayet bir düzeltme yapılmazsa, haliyle daha yüksek ödenecek".
"KDV ve ÖTV payı bizde % 52-53 iken, OECD ülkeleri ortalaması % 30'dur.
"Avrupa’nın finansmanı, şirketler kârlılık üzerinden, zenginler ise servet vergisi veriyor. Eşitlik böyle sağlanıyor. Bizde böyle olmayınca en zengin ile en fakir arasındaki uçurum 7,5 kat artıyor. Bu durum tüm Avrupa’nın gelir eşitsizliği yönünden bir numaralı ülkesi olmamıza sebebiyet veriyor".
"Şu anda çalışan, işçi ve beyaz yaka vergi yükünü tek başına çekiyor".
Aldığım notlar bu kadar. Anladığım kadarıyla bizdeki vergi çeşidi ve oranıyla AB ve OECD ülkeleri arasında uçurum var.
Devlet elbette bizden aldığı vergi ile hizmet yapar. Vergisiz bir devlet ayakta kalamaz. Ama vergi oranlarının makul seviyede olması gerekir.
Öyle zannediyorum, Vergide adaleti de gözetmek gerek. Maalesef vergide adalet de gözetilmiyor. Hazinenin en büyük vergi payı olan KDV ve ÖTV adaletsizlikte başı çekiyor. Çünkü alışverişlerde zengin de aynı oranı ödüyor, güç bela geçimini sağlayan da hatta sosyal yardımla geçinen de aynı oranı ödüyor. Halbuki insanlar gelirine göre KDV ve ÖTV ödemeli. Alışverişlerde bu ayrımı yapmak zor denebilir. Zor olduğunu ben de biliyorum. Yalnız üzerinde kafa yorulursa yani KDV ve ÖTV adaletsizliği dert edinilirse mutlaka çözümü bulunur. ÖTV ve KDV'deki bu eşitlikçi anlayış zulmün en büyüğüdür.
Devlet vergi çeşidi ve vergi oranları yönünden yüksek vergi alsa da herkesten vergi alabildiğini de düşünmüyorum. Çünkü vergi oranlarının çok yüksek olması ister istemez vergi kaçırmayı da beraberinde getiriyor. Geçen gün kreş işleten biri, "Hocam, vergiler o kadar ağır. Siz bunu bilmezsiniz. İster istemez yan yollara giriliyor" dedi. Bir diğer örnek, özel sektörde çalışan çoğu kimsenin hesabına, asgari ücret miktarı kadar maaş yatıyor. Üzerini ise işletmeden elden alıyor. Bunu da anlamış değilim. Bir işletme çalışanına ne kadar yüksek maaş verirse o kadar az vergi ödemeli bence. Halbuki tam tersi olunca, işletmeler ister istemez bu yola başvuruyor.
Hasılı, devlet bizden vergi alsın ama makul vergi alsın. Vergide adalet mutlaka sağlansın. Toplanan vergilerin de yetim malı kabul edilip yerli yerinde kullanılması gerekir. Çünkü Avrupa’nın gelir eşitsizliği yönünden başı çekmemiz bize yakışmıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder