Nicedir hanımla markete gitmezdim. Bir düğün sonrası birkaç kalem ihtiyaç için birlikte bir markete girdik. Listeye göre yaptığımız alışverişi alışveriş arabasına koyarken gözüm gazozlara kaydı.
Baktım, fiyatı bana uygun geldi. Kaçırmayalım, alayım şundan. Dolaba koyar buz gibi içeriz dedim.
Kola, Pepsi gibi içecekleri içmeyince, Ülker de Japonlara satıp sektörden çekilince bana kaldı ara ara gazoz içmek. Hem ucuz hem de boykot ürünü değil. Bir de üzerine yüksek fiyat yazılıp üstüne çarpı atılınca, altına daha düşük başka bir rakamı yazınca, bu tür alavereyi kaçırmam. Kendimi kâr etmiş bir zengin gibi görürüm.
Gazozu ucuz görünce, listede olmayan başka şeyler de aldık. Öyle ya gazozu ucuzsa diğer ürünlerde de uygunluk vardır.
Alışverişi bitirip kasada yüklü ödeme yapınca, biraz değil, çok moralim bozuldu ama yapılacak bir şey yok. Bilin ki aldığım gazozu buz gibi içsem bile hararetimi kesmez.
Alışverişi arabaya atıp eve yollandım. Göz gazoza kayınca listede olan bir ürünün alınmadığını eve gelince öğrendik.
Ertesi günü bir başka markete girerek burada gazozlar kaçmış demeden aradığım ürünün bulunduğu tereğe giderken, gözüme dün aldığım aynı marka ürünlerin listesi ilişti. Dünkü gazoz ayağına aldığım ürünlerden daha uygun geldi bana. Haliyle yine üzüntü yine üzüntü. Anlatılmaz, yaşanır.
Dönüşte kendi kendime dedim ki Ramazan oğlum, sen bu alışverişi bilmiyorsun. Dün gazoz uğruna aldığın ürünleri pahalı almışsın. Haliyle zarardasın. Sağda solda sakın ben alışveriş işinden anlarım diye konuşma. Çünkü bu işler bakkal ve marketten gazoz almaya benzemez.
Pişman mıyım? Değişim. Çünkü böyle böyle tecrübe kazanıyorum. Bu tecrübeyi ise kullanmadan mezara götürme niyetim var. Bir de farklı marketten, aynı ürünü farklı farklı fiyata anlamak bir çeşitliliktir. Tek markete bağlı kalmadığım gibi tek gazoza da mahkum değilim. Unutmayın ki çeşitlilik önemli. Çünkü ne olur ne olmaz. Yarın gazoz aldığım market kapanabilir ya da bana gazoz satmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder