Bazen şöyle düşünüyorum. Paraya kıyayım. İyi bir cep telefonu alayım. Markası da İPhone olsun.
Oldu olacak, bakkal ya da markete gireyim. Bir de Marlbroo alayım. Cebime koyayım.
Sonra çarşıya, eş dostun yanına gideyim.
Onların yanında o değilden cep telefonunu çıkarayım.
Gören desin ki "Ooo, hayırlı olsun. Kaça aldın".
Onlara bir servet ödedim diyeyim.
Bu arada havası başka oluyor.
Bu kadar hava yeterli mi? Oldu olacak. Biraz daha hava olsun. Sonra fazla havanın ne zararı olacak? Öyle değil mi?
Az sonra elimi yine cebe atayım. Marlboro'yı çıkarayım. Yakabilir miyim diyeyim. Olur dediler. Bu onayı aldıktan sonra içen var mı diye şöyle uzatayım.
Hem içelim hem de efkarlanalım. Ardından "Ulan şu gavurların ne telefonunu kullanmak ne de sigarasını içmek lazım. Ama adı üzerinde gavur ama bir şeyin en iyisini yapıyorlar. Sayelerinde ciğerlerimiz bayram ediyor.
Az sonra ziyaret ettiğim kişi ne içersiniz desin. Az önce çay içtik ya diyeyim. O da çayın dışında başka bir şey içebiliriz desin. Ne var içecek diyeyim. İstediğin her şey var. Hatta Kola bile var. İkram edebilirim desin.
Kola'yı duyunca, yoo, o kadar da değil. Kola içmem. Çünkü Kola'yı boykot ediyorum diyeyim.
O da bana dünyanın parasını vererek ABD'nin telefonunu alıyor ve kullanıyorsun. En pahalı sigaradan biri olan sigarasını içiyorsun. İş Kola'ya gelince, boykot ediyorum de. Bu ne yaman çelişki böyle desin.
Ben de tarafımı da belli etmeyeyim mi diyerek taşı gediğine koyayım. Onun ağzının payını vereyim.
Sonra da "Sen İsrail tarafını tutuyorsun" diyerek müsaade alıp çıkayım. Bir daha da Kola duyarlılığı göstermeyen bu kişiyi ziyarete gelmeyeyim.
Ne dersiniz bilmem ama bu konuda hâlâ düşünce safhasındayım. Yapar mıyım, yapmaz mıyım? Yaparsam ne zaman yaparım bilmem. Böyle yapınca millet nasıl karşılar, bunu da bilmem. Şu var ki hava atmak kadar duyarlı olmak da var. Bu da hayatın bir cilvesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder