Bir yerdeyiz. 7-8 kişi varız aynı ortamda. Aramızda miras paylaşır gibi paylaşım yaptık.
Bir ara dışarı çıkıp geldim.
Dediler ki on fazlalık var. İkiniz de fazlalığa talipsiniz. Aranızda pay edin.
Kolaydı aramızda pay etmek. Tam eşit bir şekilde bölünemezse de altı birimiz, dört öbürü alabilirdi.
Birbirimize bakıştık. Gönlümden geçen, dört ben alayım, altı da siz alın. Ama benim gönlümden geçen ne ki esas önemli olan onun gönlünden geçenmiş. Daha ağzımı açmadan ya hep ya hiç dedi.
Garibime gitti bu üslup ve istek. Ama erkekliğe halel gelsin istemedim. Hepsi senin olsun dedim. Böylece hep ona gitti, hiç ise bana kaldı.
Belli ki paylaşımdan yana değil. Ya hep onun olacak ya da hiç onun olacak. Hoş, hiçe razı olacağına sanmıyorum. Böylelerine fedakarlığı sen yapacaksın. Sen hiçe razı olurken o da nimete konacak.
Ne belli? Niyet okuma demeyin. Az buçuk bilirim böylelerini. Ya hep ya hiç derken “Rabbena hep bana” olsun niyetini güderler. O yüzden ya hep ya hiç dendi mi bilin ki bahtınıza hiç kalır.
Ya hep ya hiçten devam edelim. İki ortak vardır. Birlikte ortaklaşa bir yer açarlar. İşe başlarken anca beraber kanca beraber derler. Bunlar enişte-kayın, kardeş, dayıoğlu-halaoğlu veya iki arkadaş ya da iki tanıdık olabilir.
Bir zaman gelir ki işler pek iyi gitmez. Birbirlerinden soğurlar. İçlerinden imkanı ve de bu işten anlayan biri, “Böyle gitmeyecek. Ayrılalım. Birbirimize devredeyim. Ya sen al ya da ben” der. Ortağı bakar ki istenmiyorum. Sen al der. Zaten almak istese de alacak imkanı yok. İmkanı olsa da öbürü gibi atılmaz. Tüm dükkanı ortağına bırakır, alacağını alır, çeker gider.
Bu ortaklıktaki ya al ya ver de bir nevi ya hep ya hiçten başka bir şey değil.
Devam edelim. Adam aşıktır ya da evlenmişlerdir. Cicim ayları bir süre sonra başka aylara dönüp, kız, ben seni istemiyorum ya da ayrılalım dediği zaman, bizim Türk erkeği burada devreye girer: Ya benimsin ya kara toprağın”. Kısaca aba altından sopa gösterilir. Çünkü Bburadaki kara toprak mezardır. Seni başkasına yar etmem. Eğer bu sevdadan vazgeçmezsen ölümün benim elimden olacak demektir.
Başka örnekler de verilebilir. Ama bu kadarı kafi.
Hasılı,
Ya hep ya hiç,
Ya al ya ver,
Ya benimsin ya da kara toprağın...
Demek, “Rabbena hep bana demenin Türkçesidir. Bu tiplere kendine Müslüman dense nasıl olur.
Şu var ki böylelerini yola getirmenin yolu;
Hep, benim olsun,
Al, benim olsun,
Kara toprak senin olsun demektir sanki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder