Fi tarihinde 9 m² kare bir halı ihtiyaç oldu. Şu mağazada bulabilirsiniz dediler. Biz de o mağazaya gittik.
Üst kata çıkıp bir rengi beğendik. Daha doğrusu hanım beğendi. Bense şu halı beğenme işi bitse, borcumu öğrenip ödemeyi yapıp bir çıksam diye yanında durdum.
Beğendiğimiz halının fiyatını sordum. Dur bir hesap makinesi getireyim dedi çalışan. Al cep telefonunu hesap numarasından yap diye cep telefonunu uzattım.
Yanlış hatırlamıyorsam, "1502 lira. Ama 1250 lira olur" dedi. Sen bunu 1000 yaparsın dedim. "Olur, yaparım" dedi.
Ödeme için aşağıya indik. Kasaya yöneldim. Şuradan bin lira çekeceksin. Yalnız bize halı gösteren elemanının cezası var. Ne çay söyledi ne otur amca şuraya, yorulma" diye altıma bir sandalye verdi dedim. Kasada duran, "Bir 50 lira daha almayalım, dedi. 1502 liralık halıyı 950 liraya almış oldum.
1502 lira nere, 950 lira nere?
*
Market ve baharatçıdan alışveriş yapmak için hanımla evden çıktım. Önce markete uğradık. Alacağımız ürünlerden bir tanesi de nar ekşisi. Markette 119 lira imiş alacağımız nar ekşisi. Bunu buradan mı alalım, baharatçıdan mı ikilemi yaşadık. İyi, buradan al dedim.
Ödemeyi yapıp aldıklarımızı arabaya koydum. Markete 300 metre mesafedeki baharatçıya geçtik. Buradan da alacaklarımızı aldık. Eşyalarımız poşete konurken hanımın gözüne az önce marketten aldığı nar ekşisi çarpmış. Fiyatını sordu. "Abla, nar ekşisi yüzde yüz doğal. Fiyatı 250 lira olması lazım. Yine de bir bakayım" dedi. Bakar bakmaz "Evet, 250 imiş" dedi.
Ödemeyi yapıp çıktık. Yolda hanıma, marketteki nar ekşisi ile buradaki farklı mı dedim. "Aynı marka aynı ebat aynı ambalaj" dedi. Ama buradaki yüzde yüz doğalmış dedim. "Marketteki de doğal hem de yüzde yüz" dedi.
119 lira nere, 250 nere?
*
Bir arkadaş anlattı. "Oğlanın düğününde oğlan ile gelin mobilya bakmaya gitti. Beğenmişler. 17500 demiş mağaza sahibi. 'Ben gittim arkalarından. Pazarlık yaptım. '16500 olur' dedi. 'Ödeyemem. Tek maaşlı biriyim. Fiyat yüksek' dedim. '6500 lira" demiş.
17500 TL nere, 6500 lira nere?
*
Bir arkadaş kamelyada kullanmak üzere aynı mobilyacıya gider. 28 bine bırakır. Elinde olmadığı için evine sonra göndermek üzere anlaşırlar.
Siparişin gelmesini beklerken bir başka arkadaşın pahalı demesiyle aynı mobilyanın fiyat araştırmasını yaparlar. 18-19 bine bulurlar.
Sonunda siparişi iptal ettirip bir başka yerden daha iyisini 23500’e alır arkadaş.
*
Bir esnafın yanında otururken, müşterinin biri, dükkanın önündeki tezgahtan aynı üründen renkleri farklı birkaç parça getirdi. Dükkan sahibine "Bunlar kaça" dedi. "90 lira" dedi. "Bunları hayır için falan yere alacağım. Kaç olur" dedi. "Toptan fiyatına yazayım. 40 lira" dedi.
Ürünün toptan fiyatı ile perakende fiyatı arasındaki fark dikkat çekici. 90 lira nere, 40 lira nere?
*
Bir esnaf arkadaş iki arkadaşının yanında bir esnafın yanına giderek tanışır. Çaylarını yudumlarken evine lazım olan bir şey almak ister. 150 lira öder çıkar.
Aynı ürünü oğlu, bir başka yerden 50 liraya aldığını öğrenen esnafın, bu fiyat farklılığından kafası karışır. Rastgele iki yere sorar. Birinde 50 TL, diğerinde 70 TL imiş.
50 nere, 150 nere? Bu alışverişin adı tanıdık kazığı olsa gerek.
*
Yine iki tanıdık oturup kalktığı esnaf arkadaşa giderken alacakları şeyin fiyatını iki farklı esnafa sorar. Biri 170 lira, diğeri iki yüz demiş. Ardından tanıdıklarına gelmişler. Tanıdık 250 lira demiş. Tanıdığa sorunca almazlık yapamazsın. Eli mahkum almış.
*
Radyatör vanası bozulmuş. Yan taraftaki komşuya tadilat için gelen çeşmeciye, bizim vanayı da değiştiriversen dedim. “Üç çeyrek vana al, hazır olsun. Müsait olunca gelirim. Bu vanayı her yerde bulamazsın. Falan tesisatçıya git” dedi.
Birkaç kişiye sordum. Yoktu. Dediği firmaya gittim. “Üç yüz lira” dedi. İkramımız olur mu dedim. “Biz toptancıyız. Toptan fiyatına verdik” dedi.
Tesisat öğrencilerine üç çeyrek vananın fiyatı ne kadardır dedim. Baktılar. 200 lira dediler.
İyi ki toptancısından almışım. Bir de perakendeciden alsaymışım, yanmıştım. 300 nere, 200 nere?
Çeşmeci, “kaça aldın” dedi. 300 lira imiş dedim. 5 dakikada vanayı değiştirdi. 250 lira işçilik aldı.
İkidir, tamir için aldığım malzemenin fiyatını ustalar soruyor. Meraktan soruyorlar sandım. Malzeme kadar işçilik aldıklarına göre zannedersem, malzeme kadar işçilik alıyorlar. Bir zamanlar işçilik malzemenin yarısı idi sanırım.
*
Alavere yapan herkesin farklı farklı hikayesi vardır. Bu kadar örnekle yetiniyorum. Anlattığım yaşanmışlıklardan benim anladığım, çoğu esnafta oturmuş bir fiyat ve kâr marjı yok. Hiç insafları da yok. Çoğu tutturabildiğine satıyor. Sanırım, parolaları, “Mal müşteriye satılır” anlayışı. Gözün kapalı ise hele gittiğin bir tanıdık ise ya da bir tanıdık vasıtasıyla alavereye gelmişsen, bil ki bu mal sana satılacaktır. Hiç kaçarın yoktur.
Hele bir de ben çok cömertim. Yedirir içiririm demeleri yok mu?
Doğrudur. Çok cömertler. Bu kadar kâra ben de çok cömert olurum be esnaf kardeş. Nasılsa müşteriden çıkıyor izzet ve ikramlarda.
Ha her esnaf böyle fahiş fiyata mı satar? Sanmıyorum. İçlerinde mutlaka insaf sahibi olanları da vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder