19 Temmuz 2025 Cumartesi

Sureti Haktan Görünen Bir Profil

Tanıdığım biri var. İslamcı olarak görüyor kendini. Bu davanın yılmaz savunucusu. Ayet okur, hadis okur. Birine cevap verirken ayet mealiyle cevap verir.

Siyasi görüşü de çok keskin. Tartışmaya girmekten kaçınmaz. Suçlayıcı bir dil ile yazar ve konuşur. Savunduğu partiyi eleştireni düşman beller. Yazı ve çizini okumadan, daha başlığına bakarak yazına cevap verir.

Ön yargıda üstüne yok. Birinin bir konudaki görüşünü paylaşsan, paylaşım içeriğinden ziyade o kişinin geçmişte neler yaptığını yazar çizer.

Farklı bir siyasi görüşe, o görüşü savunanlara saygısı ve tahammülü yoktur. Çünkü kendisinin savunduğu dini ve siyasi görüşü gibi doğrusu yoktur.

Sureti haktan görünür. Bir şeyleri dert edinmiş imajı verir.

Tüm bunları yaparken iticiliği kimseye vermez. İyi ki bu kişi etkili ve yetkili değil. Farklı görüş sahiplerini darağacında sallandırır.

Kısaca çiğ mi çiğ. Kırıcı üslubundan dolayı iticilikte üstüne yok. Çünkü haklı bir davayı savunuyor kendince.

Mangalda kül bırakmayan bu kişi din görevlisi değil ama dini senden iyi bilir. Siyasetçi değil ama siyaseti herkesten iyi bilir. Dış politika uzmanı değil ama dış politikayı herkesten iyi bilir.

Bir hakkı teslim edeyim. İzzet ve ikram ve yedirip içirme konusunda eli açık. Hiçbir masraftan kaçınmaz.

Üzerine vazife olmayan her işten anlayan bu kişi kendi işinde nasıl derseniz, işte burayı sormayın. Benim kendisiyle bir iş hukukum olmasa da kendisiyle iş yapanlar bunu daha iyi bilir. Şu var ki kiminle çalıştı ise o kimseyi mağdur ettiği bir gerçek. Mağdur ettiği kişiler de hep eş, dost, ahbap kişiler. Kimin kendisine işi düşmüşse, alaverenin dışında bir güzel tokatlamıştır. Borcunu ödemede de eli ağır.

Bu durum bir değil, beş değil. Kim kendisiyle iş yapmışsa illallah demiş. Ama ne de olsa tanıdık diye bunu kimsenin yanında seslendiremiyor. İçine atıyor. Patlayacak noktaya gelince kendisine yakın hissettiği birine gelip dert yanıyor. Başka elinden bir şey gelmiyor. Mağdur sanıyor ki sadece kendisini mağdur etti. Halbuki say say bitmez. Zaten herkes içine attığı için bu kişi de mağdur üretmeye devam ediyor.

Allah var, bana bugüne kadar madik atmadı. Kendisine gönderdiğim bir kişiye de gerekli desteği verdi. Onu da mağdur etti ise anlatmadığı için bilmiyorum.

Mağdurların dert ortağıyım desem yanlış olmaz. Ben de gidip şöyle şöyle yapmışsın diyemiyorum. Aslında demek lazım. Gerçi desen, lafa boğar, haklı çıkmak için elinden geleni yapar. Ağzı da iyi laf yaptığı için borçlu çıkarsın.

Şu var ki güven esasına dayalı alaverelerde bu tür durumlar eksik olmaz. Zaten bu tipler de güveni istismar ederek ayakta duruyor.

Hasılı bir insanı tanımanın yolu konuşması, fikri, zikri, asıp kesmesi, yedirip içirmesi, bol bonkörlüğü değil, iş ahlakıdır. Bunu da herkes ticari sır veya meslek sırrı gibi sakladığı için çekirge sıçramaya devam ediyor. Beni en çok üzen de sureti haktan görünmesi. Ama böyle görüntü vermenin belli ki iyi getirisi var. En azından götürüsünden fazla.

Sözün özü, kişiye özgü böyle bir yazı yazmak istemezdim. Acaba işinde ne zaman düzgün çalışır, karanlık ve gizemli işleri ne zaman bırakır diye epey bekledim. Görüyorum ki huylu huyundan vazgeçmiyor. İsimden bahsetmesem de her sakallıyı amcası kabul etmesin diye insanımızı en azından bu şekilde uyarayım istedim. Herkes eşeğini sağlam kazığa bağlasın. Kendinden başka kimseye güvenmesin. Ağzı laf yapıyor, ağzından bal damlıyor, benim görüşümde, benim tanıdığım diye açık çek vermesin.

Bu arada mağdur üretebilirsem ben de çok cömert olacağım. Haberiniz olsun.

Not: Yazıdaki profili merak edip sormayın. Boş verin kim olduğunu. Yazanın hayal ürünü deyip geçin gidin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder