25 Nisan 2025 Cuma

Eve Lazım Olan Camiye Haramdır

Ömrü boyunca doğru dürüst ne yemiş ne de yedirmiştir.

Ucuz ve adi şeylerle yetinmiştir. Çünkü onun için en uygun olanı kaliteden ziyade bir şeyin ucuz olmasıdır.

Çocuklarına doğru dürüst harçlık bile vermemiştir. Torunlarını söylemeye gerek yok. Onlara da eli pek cebine gitmez. Ne normal zamanda ne de bayram ve seyranda.

Torunlar içerisinde oğlandan olma torunları ile kızdan doğma torunları arasında ayrım yapar. Çünkü ona göre ne de olsa oğlandan olma torunların yeri bir başka. Belki onlara harçlığı nasip oluyordur. Kıskandığım yok. En azından oğlan torunlarının cebi para görmüş olur.

Adam kendi harcamıyor ki çocuklarına ve torunlarına harcasın. Ayrıca torunlarına zırnık koklatmamasında "Nasılsa babalarının işi var. Harçlığı babalarından alsın" diye düşünüyor olmalı.

Harçlığı nasip olmasa da torunlarından sevgi ve saygı bekler. Gelip ziyaret etmelerini ister. Vermeden almak Allah'a mahsus ise de bu muhterem de vermeden alma üzerine hayatını kurmuş. Böyle geldi, böyle gidiyor.

Böyle böyle yaşı kemale erdi. Her ne kadar yaşlılığı kabul etmese de dizleri sıkıntılı. Yürümekte zorlanıyor. Hanımı da bakıma muhtaç hale geldi.

Yatalak durumundaki annelerine sırası ile beş yıldır çocukları bakıyor. Çocuklarına "nöbetçi" diye hitap ediyormuş duyduğuma göre.

Annelerine bakıma giden çocukları babalarını da ihmal etmezler. Onun da yemeğini yaparlar, sofrasını hazır ederler.

Vermeden alma üzerine hayatını deruhte etmesine rağmen çocukları babalarına kıyamazlar. Annelerinden çok babalarını düşünürler. Şunu pişirelim, bunu yedirelim der dururlar. Böyle vermeden almayı ben de becermek isterdim. Kıskanmıyor değilim kendisini.

Çocukları annelerinin bakımında babalarına sorumluluk vermediler. Çünkü çocuklarına göre babaları yürümede zorlanıyor. Ama babaları o ayaklarla camiye gidip geliyor. Çarşıya çıkıp maaşını çekiyor. Köye gidip geliyor.

Bu arada ehlikeyif biri. Yemesi de iyi. Akşamın kaçı olursa olsun kendine özel çayını da demletir.

Yedirmemesine, harçlık vermemesine rağmen maaşını ne yapıyor dersiniz? Hakkını yemeyelim. Beşinci senesinde annelerine ve ev işlerine bakan çocuklarına ayda üç yüz, beş yüz vermeye başlamış.

Evin zaruri ihtiyaçlarını aldırdıktan sonra geri kalan maaşını ne yapıyor? Duyduğuma göre altın biriktiriyormuş. Bir ayağı çukurda zaten. Ne yapacak altını demeyin. Yoksa çocuklarına mı biriktiriyor demeyin. Sağlığında zırnık koklatmayan öldükten sonra çocuklarına niye bir şey bıraksın.

Çocuk ve torunları dahil kimseye göstermediği parasından arta kalanla hayırseverliğe soyunduğunu işittim. Çocukları pek razı olmasa da köyündeki kuşun ve kervanın pek geçmediği bir yere çeşme yaptırmayı kafaya koymuş. Yapacağım da yapacağım diyor. Yapılacak çeşme kaça mal olur, buna parası yeter mi, çeşme yapıldıktan sonra bu çeşmeye birileri gelip de bu çeşmeden su içer mi bilinmez ama görünen o ki çeşme yaptırmak suretiyle sadakayı cariye işlemeyi, öldükten sonra da amel defterinin kapanmamasını niyetine almış. Para onun değil mi? İstediğini yapar.

Yalnız bana kalırsa, yapacağı çeşmeyi şehir merkezindeki bir okul bahçesine yapsın. Böylece daha fazla öğrenci bundan faydalanmış olur. Torunlarına harçlık verebilir. Beş yıldır annelerine yani hanımına bakan çocuklarını gönülleyebilir. Her ne kadar çocuklarının bir beklentisi olmasa da annelerine karşılıksız baksalar da çocuklarını gönüllemesi daha elzemdir. Üstelik çocuklarını durumu o kadar da iyi değil. Çocukları, babamızın hatırası dese fena mı olur? Ama olmaz. Çünkü bugüne kadar vermeden geldi, vermeden gidecek. Yalnız şunu unutmasın ki vermeden almak, Allah'a mahsustur. Bir de eve lazım olan camiye haramdır. Aman ne yaparsa yapsın. Tasası bana düşmez. Para onu değil mi? İstediği şekilde, istediği yere harcar. 

Şu var ki yemeyenin parasını yerler. Bildiğim kadarıyla emekli olduktan sonra tüm emekli ikramiyesini altın üzerinden yüzde otuz kâr veren bir holdinge yaptırmıştı da o holding de diğer holdingler gibi batınca emekli ikramiyesinin üzerine bir bardak su içmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder