Kendinden bir cacık olmayacağını iyi bilen insanoğlu kendini değersiz hisseder.
Hayatta en kötü şey insanın kendisini önemsiz ve değersiz hissetmesidir.
İnsanoğlu bu psikoloji içinde iken imdadına kendisini değersiz gösterenleri değerli gören birileri peyda olur.
İnsanlara umut olan bu tipleri bu değersiz tipler sahiplenir. Niye sahiplenmesin ki? Kişinin kendisinde göremediği değeri birileri tespit etmişti.
Değerliyim ve önemliyim demeye başlar. Bir başına bulamadığı kişilik ve kimliğini bu tür kişilerin peşine takılmak suretiyle kişilik ve kimlik edinmeye çalışır.
İsimsiz birine isim vermek gibi bir şey bu.
Peşini bırakmamalıydı bu yerden bitmelerin. Çünkü kurtarıcıydı onlar. Hazır kendisine moral de gelmişti.
Bu durumda bu kişileri kim tutar? Bir bakmışsın kurtarıcılarının ensesinde saf tutuvermişler.
Çok bir şey yapmasına gerek yok. Tek yapacağı kurtarıcısına sıkı sıkıya bağlı olmak, her halükarda onun peşinden gitmek, ona ölümüne destek vermek, onun cambaza bak sözüne kulak vermek.
Kurtarıcının vaatleri de fena değildi. Dürüstlük vadediyor, huzur ve mutluluk dağıtıyor, refah ve rahatlık dağıtıyor.
Dürüstlük sahte olsa da vaat edilen huzur, mutluluk ve refah geçici bahar olsa da son kertede iş fakirliğe dayansa da değerdi buna.
Bu uykudan ve hayal aleminden uyanmamak gerekiyordu. Acaba şüphesi olmamalıydı. Çünkü böyle düşünmek kendini inkar ve verilen nimetlere nankörlük demekti.
Yapılması gereken her şartta destek olmaktır. Ötesinden sorumlu değildi. Onun hedef gösterdiği düşmanı düşman bellemek çok önemliydi.
Milyonlarca sessiz yığınının haletiruhiyesi böyle olsa gerek. Bu yüzden takılırlar birilerinin peşine. Bizi bir gün kurtaracak umuduyla yaşarlar.
Sonu hep hayal kırıklığı olsa da elden bir şey gelmezdi. Çünkü daha iyisi yoktu. Kazara diğerleri gelirse hayat felaket demekti. Korkularla yüzleşmektense korkulara teslim olmada selamet vardı.
Halbuki esas önemli olanın kurtarıcılardan kurtulmak olduğunu bilmek, başkasından bir şey beklememek, ayağını yere sağlam basmak, tırnağı varsa başını kaşımak belki de hayatın en güzel tarafı. Çünkü kurtuluşun reçetesidir budur. Hatayla yüzleşmektir bunun adı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder