O ülkede ülke ve vatandaş menfaati değil, kayıkçı kavgası yapan güçlerin ikbal kavgası olur.
Siyasi, ekonomik, sosyal vs. krizleri eksik olmaz.
Bol sıfırlı bastırılmış enflasyonu olur.
Hayat pahalılığı alır başını gider.
Her şeye zam hayatın bir parçası olur.
Vergiler adaletsiz ve yüksek olur.
Faizler yüksek olur.
Borsası yüz güldürmez.
Ekonomisi, dar ve orta gelirlinin belini bükmeye devam eder.
Siyasi çalkantı bitmez.
Bizans ve ayak oyunları, algı, iftira, çamur hiç eksik olmaz.
Kazanmak için her yol mubah olur.
Gerilim had safhada olur. Gerilimden beslenilir.
Tarafların trolleri çok olur. Ölümüne desteklerler.
Oturmuş bir devlet teamülleri yoktur.
Kurtarıcı olarak karizma liderlere bel bağlanır.
Kurtarıcıları vazgeçilmezdir.
Beşikten mezara kadar siyaset yapılır. Bulunmaz Hint kumaşı kabul edildiklerinden cenazeleri koltuktan kaldırılır.
Kırıp dökseler de yerleri doldurulamaz.
Kimse onlara hesap sormaz. Onlar hesap sorar.
Asla bedel ödemezler. Bedeli halka ödetirler.
Güçler birbirine had bildirir.
Milliyetçilik duyguları yüksektir.
Âna dair söylenecek sözleri olmasa da geçmişle övünmeyi çok severler.
Kurtarıcılarının gizli ajandasında halka fakirlik vaadi vardır. Tek başardıkları da budur.
Yani yok yok bu gibi ülkelerde.
Ne edersin ki alan razı, satan razı.
Alan ve satan razı olduktan sonra o memleketin çivisi çıkmış, ne fark eder. Yeter ki mutlu azınlık, beyaz yakalıları mutlu olsun. Zaten onların mutluluğu için yaşamıyor mu bu tip ülkelerin insanı.
Merhabalar Sayın Hocam.
YanıtlaSilKonuyu o kadar güzel özetlemişsiniz ki bana söyleyecek hiçbir şey kalmamış. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.