Bir lisede teşehhüt miktarı kadar çalışmıştım. Okulu pek tanımasam da teneffüslerde bazen penceren bazen bahçeye inerek öğrencileri gözlemlerdim.
Bir erkek bir kız öğrenciyi diğerlerinden farklı olarak her teneffüs kenardan köşeden yan yana yürüdükleri dikkatimi çekti. Müdür yardımcısına, bu iki öğrenci arasında bir gönül ilişkisi olabilir mi dedim. Onlar sırılsıklam aşık hocam dedi.
Bu birbirine sırılsıklam aşık olan öğrencileri daha yakından tanımak için odama çağırdım. Oturun gençler şöyle dedim. Hal hatırın ardından kaça gittiklerini, hangi şubede okuduklarını sordum. 10. ve C sınıfında okuyorlarmış.
Sizi teneffüste de yanınızda üçüncü bir kişi olmadan dolaştığınızı görünce, tanışmak istedim dedim. Ardından lise sonrası hedeflerini sorup öğrendim. Güzel hedefler. İnşallah hedefinizi gerçekleştirirsiniz. Bu arada dersleriniz nasıl dedim. "İyi. Çok iyi" dediler.
Birkaç dersten aldıkları notları sordum. 60, 70, 75 gibi puanlar söylediler. Tebrikler dedim. Yalnız gördüğüm kadarıyla zekanız yüzünüzden okunuyor. Siz daha fazla puan alabilecek kapasiteye sahipsiniz. Pekala bu 60 aldığınız dersten 90 almanız hiçten bile değil, öyle değil mi dedim. "Evet, alırız" dediler. Bu durumda kapasitenizi tam kullanmıyorsunuz. Çünkü aldığınız, 60, 70 de çok yüksek puan değil. Biraz daha derslere odaklanmanız lazım. Değilse hedefinizden uzaklaşırsınız ve pişmanlık duyarsınız. Haberiniz olsun dedim. "Hocam, çok haklısınız" dediler.
Bu arada gördüğüm kadarıyla hep birlikte görüyorum. Sanırım kafa yapınız iyi tutuyor. Üzerime vazife değil ama arkadaşlığın ötesinde aranızda bir şeyler seziyorum dedim. "Hocam, doğru sezmişsiniz. Biz ciddi ciddi birbirimizi seviyoruz. Biz birbirimizden ayrılamayız" dediler. Birbirinize ilgi duymanız kadar doğal bir şey olamaz. Birbirinizi bu şekilde tanımanız da güzel. Yalnız daha erken. Çünkü önünüzde daha uzun bir maraton var. Bu tür gönül ilişkisi geçici bir heves olabilir. İleride birbirinizden bıkkınlık yaşayabilirsiniz. Kendinizi büyümüş görseniz de daha çocuk sayılırsınız. Duygularınızı aklın önüne geçirmemeniz lazım dedim. "Hocam, bizim bu ilişkimiz ciddi. Geçici bir heves değil" dediler. İleride evlenecek kadar mı ciddisiniz dedim. Evet dediler. Güzel. Sevenlerin sevgilerini birleştirmek istemesi kadar güzel bir şey olamaz.
Yalnız ailenizin bu ilişkiden haberi var mı dedim. Oğlan "yok" dedi. Kız, "Babamın haberi yok ama annemin haberi var" dedi. Annen ne diyor buna dedim. "Razı değil" dedi. Peki, ileride aileleriniz bu evliliğe sıcak bakmazsa ne olacak dedim. "Bilmeyiz" dediler.
Tüm bu konuşmaların ardından, çocuklar! Sevenlerin evlenmesini, evliliğin sevgi üzerine bina edilmesini ben de isterim. Üniversiteyi bitirdikten sonra evlenmek istediğiniz de aileniz karşı çıkarsa, benden yardım isterseniz, dünürcü başı bile olabilirim. Yalnız bu gönül ilişkinizi derslerin önüne geçmeyecek şekilde bir seviyede tutmanız ve okulda dikkat çekmeyecek şekilde dikkatli olmanızı öneririm. Sevginizi içinizde tutun. Sevecekseniz uzaktan sevin. Halihazırda çok dikkat çekiyorsunuz. Bu konuda size güveniyorum. Teneffüsünüzü aldım. Şimdi haydin derse dedim. Tamam hocam teşekkür ederiz deyip sınıflarına gittiler.
Sair günlerde bu iki aşığı yine hep birlikte gördüm. Tekrar odama çağırdım. Gençler, ne konuşmuştuk. Gördüğüm kadarıyla siz tam gaz yolunuza devam ediyorsunuz. Sanırım benim geçen günkü vermek istediğim mesajım anlaşılmadı. Lütfen gereğini yapın dedim. Başlarını öne eğip gittiler. (Devam edecek)
Yorumlar
Yorum Gönder