Ana içeriğe atla

Suda İncir Dikimi

Gelen su faturam. Bir önceki ay 410,5 gelmiş. Bu faturayı görünce siz, sen daha iyiymişsin, biz ne yapalım. Bize şu kadar geldi diyeceksiniz. Zaten böyle diyeceğiniz için paylaştım bu gelen faturayı. Siz de benim gibi sudan tasarruf ederseniz, size de böyle düşük gelir. Gördüğümüz gibi bir önceki aya göre yüze elli tasarruf sağlamışım. Söyle de bilelim dediğinizi duyar gibiyim.

Aslında bu ay ki su kullanma hedefim, birinci kademede kalmaktı. Gel gör ki elimde, yağmur yağdığı zaman şu kadar metreküp yağmur yağdı şeklinde  yağmuru ölçen bir alet olmadığı için iki metreküp aşarak 2.kademeye girmişim. Şayet böyle bir alet olsaydı, ilk kademe kullanım biter bitmez vanayı kapatırdım. Oğlan yıkanıyormuş, yarı sabunlu kalırmış, hiç umurumda olmazdı.

Şimdi geleyim, niye bu kadar düşük fatura geliyor bana. Meslek sırrı olsa da insaniyet namına bilgilendirme yapayım ki önümüzdeki aydan itibaren siz de düşük faturalı su kullanın.

1.Wc ihtiyaçlarınızı belediyenin açtığı ücretsiz wc'leri kullanın.

2.Abdest ihtiyacınızı cami şadırvanından giderin.

3.Çay ve içme suyunuzu mahallenizdeki ücretsiz tatlı su çeşmesinden temin edin.

4.Vırt zırt banyo yapmayın. Banyo ihtiyacını doğuracak sebeplerden uzak durunuz. Terlemeyiniz.  Farz edin ki terlediniz. Bir banyo yapayım da rahatlayayım deme lüksünüz yok. Zaten bu rahatlık yüzünden faturalarınız katmerli geliyor. İstemeden terledi iseniz çok amaçlı ıslak mendil kullanınız. Kullandığınız bu ıslak mendili kullanıp atmıyorsunuz. Çok amaçlı kullanacaksınız. Baktınız bu ıslak mendil kurudu. Adı üzerinde ıslak mendil. Bir cami önünden geçerken şadırvandan yıkayacaksınız. Alın size ıslak mendil. Yani tek kullanımlı kullanmayacaksınız. O kadar çok kullanacaksınız ki sonunda eskimeye ve pörsümeye yüz tutunca atmadan önce lütfen ayakkabılarınızı bir güzel siliniz.

5.Çamaşır makinesini akşam sabah, kah renkli kah renksiz çamaşır diye çalıştırmayacaksınız. Elbiseniz koksa bile makineyi çalıştırmayın. Pis kokudan kurtulmak için pekala deodorant kullanabilirsiniz. Böylece etraf mis gibi kokar.

6.Yemek öncesi ve sonrası el yıkama işini Allah rızası için bırakın. Böyle derken eliniz pis durun demiyorum. Bunun için de çok amaçlı ıslak mendil kullanabilirsiniz. Yemekten önce elinizi sildiğiniz ıslak mendili pekala yemekten sonra da kullanarak elinizi temizleyebilirsiniz.

7.Ayrı ayrı kaptan yemek yemeyi, ardından bulaşık makinesini çalıştırmayı lütfen aklınızdan bile geçirmeyin. Ortak kaptan, tek kaptan yiyin. Sonrasında bir güzel sünnetleyin. Bu temizlik hala içinize sinmiyorsa çok amaçlı ıslak mendil ile bir güzel temizleyin. Kaplarınız pırıl pırıl olacaktır.

8.Islak mendil ucuz mu sanki diyen gafiller çıkacaktır içinizden. Böyle diyen iticiler ve felaket tellalları bilsin ki akşam akşam çekemem sizin bu muhalif halinizi. Unutmayın ki bundan çok öncesine kadar bu ıslak mendil de yoktu.

9. Eşimiz ve çocuğunuz sizin uygulamakta olduğunuz tasarruf tedbirlerini dinlemeyip musluğu olur olmaz açıyor mu, gerekirse vanaya kilit takacaksınız.

10.Genç çocuğunuz var. Yıkanmak zorunda mı kalıyor. Söyleyin ona. Teyemmüm alsın.

11.İçinizde, ben bu tasarruf tedbirlerini uygulamam. Su kullanmak bir itibardır. İtibardan da tasarruf etmem diyeniniz varsa, benim ona sözüm, beter ol demek olur.

12.Yine de susuz yapamam diyeniniz olursa, şebeke suyunu kullanmaktansa, üç harflilerden hazır su alın.

13.Evinize gelecek misafirden, içeceği suyu evinden getirmesini ısrarla ve utanmadan söyleyiniz. Getirmeyip lıkır lıkır su içene Salih peygamberin devesi senden insaflıydı deyiniz. Suyu içip içip ardından wc’ye gitmeye kalkarsa onu mahalle Camii tuvaletine götürünüz.

14.Zaman zaman hatta mümkünse, çocuğunuzu ve annesini sık sık anneannesine gönderin.

15.Günlük, haftalık, aylık ve yıllık ev temizliğini öteleyin. Hatta hiç yapmayın. Cam silmeye kalkmayın. Duvarı kendi haline bırakın. Etraf kokuşmuşken sizin eviniz kirli kalmış, çok mu? 

16.Hasılı, uygulayın bu dediklerimi, benim geçen aya göre yüzde elli indirimli geldiği gibi faturanız öbür ay yüzde elli indirimli olacaktır.

Yapacağınız tek şey, gittiğim yoldan değil, dediğim yolu takip etmek olacaktır. Değilse, sizi ben bile kurtaramam. Zira yakındır ocağınıza incir dikilmesi. 

Demedi demeyin. 

Unutmayın ki zaman sudan ucuz zamanı değil. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hutbelerde Okunan "Fîmâ kâl ev kemâ kâl" Kısmı

Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda

Kıvrak Eğitim

— -Oğlum, niye erken geldin okuldan? — Bugün kıvrak eğitim yaptık. - — Ö ğretmenler hızlı hızlı mı ders işlediler? — Hayır, baba. Kıvrak o değil. Bir günde işlenecek dersin yarısını işlemek demektir. — Niye yarısını işliyorsunuz ki? Önemli bir durum mu var? — Öğretmenler toplantısı varmış. — Niye şimdi toplanıyorlar ki? — Çalışma  programında bugünmüş. — Oğlum daha iki gün oldu okul açılalı. Başlamışken biraz devam edilseydi de daha sonra yapsalardı, bu dediğin kıvrak eğitimi. Herkes mi böyle yapacak bugün? — Hayır, sadece ikili öğretim yapan okullar. Ama iyi oldu. Yedi saat ders işleyecektik, böylece üç ders işlendi. — -Bu toplantıyı başka zaman yapsalar olmaz mıydı? Mesela siz 15 tatili yaparken öğretmenler o yaptığı şeyi yapsalardı olmaz mıydı? — Baba, tatil o zaman. Tatilde toplantı yapılır mı? — İyi de yavrum! Size tatil. Öğretmenlere değil ki. Haydi, öğretmenler de sizin gibi yoruldular diyelim. Bir hafta tatil yapsınlar, ikinci hafta siz tatile devam eder

Kırgınlık ve dargınlık

Türkçemiz zengin dillerdendir. Bakmayın siz iki-üç yüz kelimeyle konuştuğumuza. Okuyup kelime hazinemizi geliştirmediğimizden işin kolayına kaçıyoruz. Tembelliğimizin cezasını güzel Türkçemiz çekiyor vesselam. İnce ve derin kelimelerimizin sayısı hiç az değildir. Kırgınlık ve dargınlık bunlardan biridir. Aralarında nüanslar vardır. Arasındaki farkı görmek için sözlüğe bakma ihtiyacı da hissetmeyiz. Çoğu zaman birbirinin yerine kullanırız. Siyak ve sibaktan anlarız neyi kastettiğini. Kırgın, "Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan" demektir. Dargın ise, "Darılmış olan, küskün" demektir. Gördüğümüz gibi iki kelime farklı anlamlara gelmektedir. Kırgınlıkta dargınlığın aksine küsme yoktur, incinme vardır. İnsan kime kırgın olur? Sevdiğine. Kırgın gibi olduğuna, geri durduğuna, mesafeli olduğuna bakmayın siz. Gözü her yerde o dostunu arar. Başına bir şey geldi mi hemen imdadına koşar. Çünkü bunlar ölümüne dosttur. Dargınlıkta ise küslük vardır. Herhangi bir yerde