19 Temmuz 2024 Cuma

Gayriahlaki Olmayan Alım

Bir siyasinin kızı TBMM'de programcı olarak işe başlamış. 

Hangi baba istemez ki çocuğunun okuduktan sonra bir işte çalışmasını. Bir sevinmiş bir sevinmiş. 

Öyle ya çocuğu iş bulan her baba gibi bu baba da kızı iş buldu diye sevinecek. Elbette hakkıdır. 

Ama gel gör ki milletin ağzını büzemezsin. Bazı TV'ler ve gazeteler ağzına dolamış bu kızın Mecliste işe girmesini. 

Takdir edersiniz ki babanın sevinci kursağında kalmış. 

Sorsalardı halbuki kızının Mecliste işe nasıl girdiğini kendisine. Bugüne kadar hiçbir soruya cevap vermekten kaçınmayan bir siyasetçi olarak bu soruya da cevap verirdi. Çünkü alnı ak, işi pak kendisinin. 

Belli ki birileri "Babası nüfuzunu kullanarak kızını Mecliste işe koyduğu" şeklinde lanse etti bu alım işini. Yani kızını torpille işe koyduya getiriyorlar. 

Halbuki bu alım işinde, "gayriahlaki, gayri vicdani, gayri yasal bir durum söz konusu değildi”. 

Bir defa Mecliste 5 binden fazla personel çalışıyor. Bu beş bin kişi Meclise "hangi usul hangi kanun hangi yönetmelikle girmişse evladı da o usulle girmişti". Yani işin içinde torpil yoktu. Herkes gibi kızı da aynı usule tabi olmuş aynı usulle işe girmişti.

Üstelik "kızını daha yüksek rakamlara özel sektörde ve farklı kurumlarda çalıştırabilirdi ama bu baba, "Evladının Mecliste çalışmasının, orayı tanımasının, orada yetişmesinin daha doğru olacağını düşünmüş". Yani kızı da babasının yolundan gidecek, yol yordam öğrenecek. Belki de babası vekil olmadan önce Mecliste çalışmadığı için ilk vekil olduğunda acemilik çekmişti. Kendi acemilik çekti diye kızı da mı acemilik çeksindi ileride vekil olduğunda.

Buldular bir gariban baba. Üstüne üstüne gidiyorlar. Gitmekle kalmayıp uyduruyorlar bir de. Güya kızı 100 bin lira alıyormuş. İnsaf ki insaf.

Halbuki, kesintiler düşüldükten sonra kızı 37 bin lira alıyor. Bereket bordro diye bir şey var. İstemiş kızından bordrosunu. Gösterdi cümle aleme kızının aldığı maaşın miktarını.

Merak ediyorum 100 bin rakamını telaffuz edenler bu bordrodaki miktarı görünce utanmışlar mıdır?

Sanırım birileri gündem saptırmaya çalışıyor. Ortada Filistin meselesi varken bu gündemi saptırıyorlar.

Tamam, gündem saptıracaklarsa saptırsınlar ama bunu yapacağız diye saygın bir siyasetçiyi de emellerine bu şekil alet etmelerini doğru bulmuyorum. Üstelik siyasetçi Meclise alım yapan biri değil. Alan başkası. Hesabı, gelip buna soruyorlar.

Bir de kızınız istifa edecek mi diye soruyorlar. Eğer kız torpille alınmış ise bir an için istifası doğru olur diyelim. Halbuki ortada torpil yok. Başkası nasıl girdi, hangi usule tabi oldu ise kızı da öyle girmiş. Bu durumda niye istifa etsin değil mi? Bir baba ve kızının üzerine bu derece gitmek hakkaniyete sığmaz bilesiniz.

İşin bir diğer yönü kızın işe girdiği yer demokrasinin kalbi Meclis, üstelik düşük rakamla çalışıyor. Buraya ne idüğü belirsiz kişileri almak mı daha doğru yoksa anası, babası, soyu ve sopu belli birilerinin çocuğunu mu almak doğru? Takdir edersiniz ki Meclis Dingo’nun ahırı değil. Elbette buraya alımlarda hassas olmak gerekir ve referansa dikkat edilmeli.

Bence babayı eleştirirken insafı elden bırakmamak lazım. Siyasetçi bu defa Mecliste olmasa da yıllardır Meclisin gediklisi. Üstelik bir ittifakın ortağı. Böyle bir değerin kızı Meclise girmesin de terörle bağını kesmemiş birilerinin çocuğu mu girsin buraya?

Ayrıca unutmayalım ki ülke birliği, aile birliğinden geçer. Ülke birliği ne kadar önemli ise aile birliği de önemli. Ki kanunlarımız aileleri birleştirmek için eş durumunu mazeret kabul ediyor. Bırakalım da bu siyasetçimiz de Mecliste aile birliğini sağlasın.

Bir diğer husus, babayı da anlamak lazım. Kısaca biraz empati lütfen. Düşünün ki kızı babasına, “Yıllardır siyasetin içindesin bir partinin genel başkanısın bir ittifakın ortağısın, yıllarca vekillik yaptın. Kızına Mecliste bir iş bulamadın, olmaz olsun senin gibi baba dese, babanın o anki hâletiruhiyesini ve çizilen karizmasını gözünüzün önüne bir getirin. Hasılı zor bir durum. Lütfen baba ile kızın arasını açmayın. 

2 yorum:

  1. Hem nalına hem mıhına vuruyor sun

    YanıtlaSil
  2. Hiç alakası yok. Över gibi yaparken yermektir aslında bu. Biz buna hiciv diyoruz efendim.

    YanıtlaSil