Sosyal medya anı sayfasında kalmış bir yazım. Bloğumda da yerini alsın istedim:
Bu ülkede cemaatler, tarikatlar çok
eleştirildi.
"Vay efendim, şeyhinin iki
dudağı arasında her şey. Mutlak itaat şart. O ne derse o olur, itiraz
edilmez" denir.
Parti liderleri bundan farklı mı?
Bence aralarında hiç fark yok.
Tarikat şeyhinin yaptığını, noktasına virgülüne parti lideri de yapıyor.
Örnek mi istersiniz. Malum
bugünlerde vekil listeleri hazırlanıyor.
Parti liderlerimiz dama taşı oynar
gibi adaylarını paraşütle "sen şu ile, o bu ile" diyerek
yerleştiriyor.
Lider bunu yapıyor, aday
adayımızdan tık yok.
İşin garibi bu tasarruf ve inisiyatif
parti meclisinden de onay alıyor.
Dense ki;
"Sayın aday! Haydi aday
gösterildiğin yeri haritadan göster" ya da "Bugüne kadar o ile hiç
gittin mi" veya "Hiç o ilden tanıdığın var mı" diye sorulsa,
öyle zannediyorum sınıfta kalır.
Buna rağmen aday gösterilir ve aday
olunur.
Seçmen de vardır bir hikmeti
diyerek gider, tıpış tıpış oyunu verir.
Kimse bir şey demez. Çünkü
karşılarında tarikat şeyhi ile aynı yetkilerle donatılmış parti lideri var. O
ne derse o olur. Yoksa aforoz edilir.
Şimdi size soruyorum: Bir parti
lideri ile bir cemaat lideri veya tarikat şeyhi arasında yetki bakımından bir
fark var mı?
Bulabilirseniz merakımı gidermiş
olursunuz ve size minnettar kalırım.” 21 Mayıs 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder