29 Mayıs 2024 Çarşamba

Bir Otostopçu ile Elli Dakika (3)

Üçüncü evliliği de düşünüyor musun dedim. Düşünüyorum da şimdilik değil dedi. Niye dedim. Evlilik iyi bir şey değil. Ama nüfus için evlenirim dedi. Çok çocuğum olmalı. Biz de hem hasım eksik olmaz hem de Türkler çok çocuk yapmıyor. Onlar askere fazla çocuk gönderemiyor. Biz daha çok gönderiyoruz. Bize terörist diyorlar ama biz terörist değiliz. Askerlik yapacak çocuklar büyüteceğiz. Terörist olmadığımızı da göstereceğiz dedi. 

Nereye gittiğini sorduk. Siverek'e gidip gelecekmiş. 

Ailen burada imiş. Tek başına ne iş dedik. Benim hanımın biri orada. Onun yanına gidiyorum. Biri de burada dedi. 

İki hanım arasında kıskançlık oluyor mu dedik. Kaçırdığım dayımın kızı çok kıskanç. Ama sorun yok. Evde biri sağımda, diğeri solumda yatar. Bir şey de diyemezler. Çünkü ben öyle istiyorum dedi. Ben kazara iki evlensem, yalarsan şayet, biriniz sağımda, biriniz de solumda yatacak, itiraz yok desem, en hafifiyle tavayı başıma yerim. Kafam önemli değil de tavalar da pahalıdır bu aralar.

Böyle laflara laflaya Konya'ya girdik. Yakıt için bir petrole girdim. Yakıt dolarken yanımdaki arkadaş, şimdi biz Ali'yi indirdikten sonra Karaman'a geri döneceğiz değil mi dedi şakasından. Ben de öyle dedim. Benim için mi geldiniz. Bileydim binmezdim dedi Ali. Yok yok. Biz de Konya'ya gidiyorduk dedim. 

Karaman yolundan çevre yolu kavşağına yaklaşırken Ali'ye bir telefon geldi. Konuştular karşılıklı. 

Seni nerede bırakalım demeye kalmadan, ben ineyim dedi. Hayırdır, Siverek'e gitmekten vaz mı geçtin dedik.

Hasımlar Güneysınır'da görülmüş. Onu haber verdiler. Belki bir şey yaparlar. Yanlarında bulunmam lazım dedi. 

Boşuna söylememiş, biz isimsiz yaşarız hasımsız yaşamayız diye. 

Buradan nasıl gideceksin demedim. Otostopla gelen, karşı yola geçerek tekrar otostopla geri döner gayri. Nasılsa bu işin yolunu ve yordamını öğrenmiş. 

Burada mı indireyim dedim. Şu polis çevirmesini geçince. Şimdi burada insem, polis bir şey var sanır dedi. Bizden de dikkatli maşallah.

Polis önümüzdeki beş altı aracı durdurdu. Bize geç dedi.

Geçince, arka sağ, makam koltuğunda misafir ettiğimiz Ali'yi indirdik. Sağ ol dedi mi, hatırlamıyorum. Demiştir. Demese de önemli değil. Ağalığını da görmedik. Hoş ağalığı da sökmezdi ama yine bir teklif fena olmazdı. (Devam edecek) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder