Tünelin ucu görünüyor sanki. Zira şubatta
enflasyon önce makul seviyeye, sonrasında da tek haneye inecek.
Yakın bir zamanda
enflasyon mazide kalmış bir hatıra haline dönüşecek.
Anlamadığım hatıra
iyi şeyler için söylenir. Enflasyon iyi bir şey mi ki hatıra olarak kalacak?
Gerçi enflasyon sorun değil, hayat pahalılığı sorun olduğuna göre enflasyon iyi
olmalı. O halde iyi olan bir şeyi niye hatıra haline dönüştüreceğiz? Sonradan
özlem duyacağımıza bırakın yaşayalım. Nasılsa tereklerimiz dolu. Terekleri boş
olan AB ve ABD düşünsün.
Tüm bunları bir
dostumla değerlendirdim. Terzilik yapan dostum, görünen bu tünelin ucuna
sevineceğine, dağıtılan fakirin bu ekmeğini umutla bekleyeceğine, şurada şubata
ne kaldı diyeceğine, başından geçeni anlatarak felaket tellallığı yaptı bana.
Durumu iyi olan birine
iki takım elbise dikmiş zamanın behrinde. Bugün vereceğim, yarın vereceğim
derken yıllar birbirini kovalamış. Terzinin el emeği, göz nuru emeği ve kumaş
bedeli gelmemiş bir türlü. Üzerine kaç defa da telefon açmış terzi. Bir umut
belki yarın belki yarından da yakın derken ödeme gerçekleşmemiş. Üstelik durumu
iyi olan esnaf batmış. Kendi işini kapatarak başka bir yerde ücretli çalışmaya
başlamış.
Terzi, böyle telefonla olmayacak deyip
alacaklısını çalıştığı yerde ziyaret ederek alacağını tahsile gider. Borçlu,
abi paranı mutlaka ödeyeceğim ve seni de mahcup edeceğim demiş.
Mahcup oldun mu dedim kendisine. Kaç yılın
üzerine kaç yıl daha geçti. Maalesef ödeme gerçekleşmediği için ben de mahcup
olamadım. Hoş mahcup olmaya dünden razıydım dedi.
İyi de konu ekonomiydi, enflasyondu. Bu anekdotu anlatarak konuyu bağlamından kopardın dedim. Sen öyle san. Zira ben konunun tam göbeğindeyim dedi. 25.09.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder