Diş hekimi adayı kızımız, dişlerimle
ilgili şikayetlerimi sordu. Birkaç dişi işaret ettim. Röntgene gönderdi beni.
Bu arada diş koltukları mükemmel. Uzanıp yatıyor, kendini sere serpe atıyorsun.
Tam yatılacak yatak.
Okuduğuma ve kabul
ettiğime dair bir formu masanın üstünde doldurup imzalamama sekreterler
yardımcı olması gerekirken muayene eden kızımız ardımdan gelip yardımcı oldu.
Elimdeki barkodu formun üzerine yapıştırdı.
Dışarı çıkar
çıkmaz yan tarafta ismim yandı. İki ayrı röntgenimi çektiler.
İlk muayene
olduğum yerden çağıracaklar diye beklemeye koyuldum. Ha şimdi, biraz sonra
derken ismimin yanması gecikti. Sanırım daha çağırmayacaklar derken bahçeye
çıkıp sizin meret dediğiniz şeyden bir tane içtim hızlı hızlı. İçeri girer
girmez, çağırdılar. İçince çağırırlar demiştim içimden. Dediğim gibi de oldu. Keşke
daha önce içseymişim. Güya temiz olmayan dişlerimi kirletmeyecektim muayene
öncesi.
Muayeneye girince, amca, beklettim, kusura
bakma dedi. Kusur önemli değil de gecikince bir tane içtim. Fırçalamadan da
girdim. Esas siz kusura bakmayın dedim.
O beğendiğim
koltuğa uzandım yine. Kızımız ekrandan röntgeni açıp bir güzel inceledi. Ara
ara sorular sordu. Sonra bir de ağzınızın içine bakayım dedi. Epey bir yerleri
ekrandan işaretledi. Bir de hocam baksın deyip hocasını çağırdı. Kızın gelecek
vadettiği, yapılır dediği sol azı dişimin çekilmesine karar verdi hocası.
İşlevini yitirmiş
denen dişi 2018 yılında özelde yaptırmıştım. Pandemi döneminde kırıldıkça
kırıldı. Salgın olunca resmi dişler bildiğim kadarıyla çalışmamış, özeller hiç
olmadığı kadar mesai yapmıştı. Oğlana söyledim. Baba diş zamanı değil, risk var
dedi. Öyle kalmıştı.
Muayenem bitince ayakta çalışmasına rağmen ilgi, alaka ve
güler yüzünden bir şey kaybetmeyen kızımız, tedavi olmam gereken dişleri ve diş
numaralarını da yazan bir çıktının, girişteki sekreterler tarafından
verileceğini ve ne yapmam konusunda yardımcı olacaklarını söyledi.
Sıra beklerken 4-5
civarında sekreterlik yapan hahaha, hihihi gülen, bu arada sakız çiğnemekten
başka bir iş yaptıklarını görmediğim kızlardan biri, ağzındaki sakızı
çıkarmadan bana yardımcı oldu. Allah vere de bana yardımcı olurken sakızı
şişirmeye kalkmasa dedim içimden. Önce A5 kağıdının 2.sayfasına taşan iki
sayfalık bir bilgisayar çıktısını, oturduğu masanın üzerine koydu kızımız.
Amca, şunlar için 3.4.5. kattan bilgi alabilirsin. Diş çekimi için yine 4.kata
çıkıp cerrahi bölümden dosya açtıracaksın deyip işimin hangi katta olduğunun
numaralarını yazdı. Diğer geri kalanları tedavi olmak için İnternetten randevu
alacaksın dedi. Hepsinin karşısına da İnt. İnt. İnt yazdı bolca.
Cerrahi bölümüne çıkıp
dosya açtırdım. Beklemeye koyuldum ayakta. Hemen yerinden bir kızımız kalktı.
Buyur amca otur dedi. Israr etti. Lütfen oturur musun kızım? Ben oturmayacağım.
Çok teşekkür ediyorum dedim.
Az sonra cerrahide beni neyin beklediğini bilmeden, ayakta beklemeye koyuldum. Bana yer veren kızımıza da o değilden bir göz attım. 20’li yaşlardaki gönlümü fetheden kızımızın giydiği pantolon, mevsimin kış ve havanın soğuk olmasına rağmen günümüz modasıyla yırtıktı. Hem öyle böyle yırtık değil, iki tarafında da geniş yırtıklı bir pantolon giymişti. Sevgim düştü kıza. Aferin kızım dedim içimden. Bu giyimine rağmen saygısından bir şey kaybetmemişti. Yaptığı davranışla, evet böyle giyiniyorum ana ben öp öz bu toprağın çocuğuyum, bu ülkenin değerlerine bağlı biriyim mesajı verdi bana. İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır misali, giyimiyle olmasa da davranışıyla bir yüz puan aldı kızımız benden. Giyim kuşamına ve tipine bakarak bir kişi hakkında olumsuz düşünceye kapılmanın yanlış olduğunu bir kere daha anlamış oldum. Giyim kuşamı böyle olsa da büyüklerine saygısını eksik etmeyen bu tiplerin sayısı umarım çoktur. Bazen gençlik nereye gidiyor diye soru soran bizlere bu açık giyimli kızımız kapak olsun derken içeriden çağırıldım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder