"Efendim, sebebi ziyaretimiz, sizin herhangi bir sendikaya üyeliğinizin olmadığınızı öğrendik. Bizim sendikaya üye olmak istemez misiniz?"
"Sizin sendikanız hangisi?"
"Üye sayısı yüzde 1'in üzerinde olan bir sendikayız."
"Ama ben adını sormuştum."
"Adımızın ne önemi var efendim!" Getirisi olan bir sendikayız."
"Yani?"
"Sen bize gelince biz de sana getireceğiz."
"Neyi getireceksiniz?"
"Dayanışmayı"
"Anlamışsam harap olayım. Şunu biraz açık konuşun. Sonra yüzde 1'in üstünde olmak veya altında olmak ne demek?"
Kısaca, bizim sendikaya gelirsen, sendika üyelerine devlet tarafından memurlara üç ayda bir verilen 135 lira dayanışma parasını, 2022 Ocağından itibaren 400 lira olarak alacaksınız." Yani üyeliğimiz sayesinde cebiniz para görecek. Gönlünüz de sürurla dolacak."
"Üye olmazsam."
"Sendika üyesi olan emsallerinizin faydalandığı bu paradan faydalanamayacaksınız. İyi düşünün. Bu devirde kim, kime bu kadar para verir."
"Sizin sendikaya değil de yüzde birin altında üyesi olan bir sendikaya üye olursam, ne olur?"
"Bu, hiç mantıklı değil. Zira getirisi olan 400 liradan mahrum olduğunuz gibi devlet sizden bir de aylık sendika aidatı kesecek."
"Deme ya! Desenize bu sistemle büyük sendikalar yaşayacak ve daha da büyüyecek. Küçükler ise bu sayede kapılarına kepenk vurup gidecek."
"Aynen öyle."
"Bu durumda üye sayınızda bugünlerde bir artış olurken küçük sendikalardan bir kaçış söz konusu mu?"
"Öyle efendim. Allah bereket versin. Paraya pardon sendikaya büyük rağbet ver. Ayrılmak isteyenler de ayrılmaktan vaz geçiyor. Bence çok düşünmeyin. Para bizde, rağbet bizde, büyüme bizde."
"Haklısınız, verin formu, hemen doldurayım."
"Buyurun efendim. Yüzünüze karşı söylüyorum ama gerçekten çok akıllıca hareket ettiniz. Bu vesileyle siz de biz de kazanacağız. Sendikasızlar ve yüzde birin altında kalan sendikaların canı çıksın."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder