23 Temmuz 2021 Cuma

Evlattan Babaya Penye

Bayramlığım, oğlandan penye. Bu penye giyip giyip küçülen ve babaya verilen türden değil. Yepyeni.

Nasıl sevindim nasıl. Bir bilseniz.

Demek ki zamanında oğlana boşuna yatırım yapmamışım. Bir zamanlar ben ona almıştım. Şimdi o bana alıyor.

Aramızdaki fark, ben alırken birkaç sene giysin diye bol ve büyükçe alırdım. O ise tam vücuduma göre almış. Bir diğer fark, benim aldıklarım cepli idi. Bunun ise cebi yok. Sevincimi üzüntüye gark eden de bu zaten. Zira tişörtün ceplisi kırmızıçizgimdir. Gerçi bu devirde ceplisini ara ki bulasın. Bulursan da hapishane kaçkınlarının giydiği türden, diklemesine ve enlemesine çizgili penyeleri koyuyorlar önüne. Renk ve deseni bir görsen, ıskartaya çıkarılmış, dükkanın bir köşesine konmuş, alıcısı olmayan ve bakımsızlıktan tozlanmış penyeler.

Cepsizler ise daha canlı renklerden ibaret. Bunlar tereklerin gözdesi. Al beni diyor.

Anlamadığım bu renklere niçin cep koymuyorlar? Giyen bu cebin içine kimliğini, kağıt, küreğini, kalemini; sigara içenler paketini ve çakmağını koysa, hiçbir şey koymasa bile o cep, süs gibi tişörtün solunda dursa ne olur? Ağırlık mı yapar? Gören, “Aa, tişörtü cepliymiş” mi der?

Hasılı bu modacıları anlamak zor. Bu seneye yeni ve farklı modellerle gireceğiz diye kafalarına koyduklarını dayatıyorlar bize. Ceplisini bulamayınca elin mahkum sürdüklerine. Gerçekten niyetleri ne? Cebi kaldırarak cepten mi kar ettiklerini düşünüyorlar ya da dikiş işini daha mı seri yapıyorlar?

İyi bayramlar... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder