26 Şubat 2020 Çarşamba

Bir Sevindim Bir Sevindim!

Birkaç kalem ihtiyacım için bir alışveriş merkezine gittim. Alelacele alacaklarımı aldıktan sonra kasaya yürüdüm. Yaptığım alışveriş 130 lira tuttu. Ödeme için kartı uzattım. Bir poşet ver demeden kasiyer: Size bir de poşet vereyim” dedi, rafın masanın altından iki poşet verdi, bir taraftan da ödememi çekti.

Birkaç kalem eşya için kartımdan çekilen 130 lirayı düşünmedim. Önüme konan iki poşete bir sevindim bir sevindim. Sormayın. Hem de iki defa birden. Çünkü önüme konan iki poşet. Poşete sevinilir mi demeyin. Poşeti bedavaya getirdim ne de olsa. Elli kuruş cebimde kaldı. 

Birkaç kalem eşya için karta çekilen 130 TL'nin “Sonra bir de ödemesi var” diye düşüneceğim yerde ederi 50 kuruş olan bedava poşete sevindiğimi garipseyebilirsiniz. Siz garipseseniz de edindiğim bu iki sirke, pardon poşet bana  bal gibi geldi. Kasiyer bana o anda aldıklarımı koymam için  poşet yerine boş mezar bile verse hayır demezdim. Bu, anlatılmaz ancak yaşanır.

Gördüğünüz gibi gani gönüllüyüm. Azla sevinebilen birisiyim. Fazlasında gözüm yok. Bir poşet bana 130 lirayı unutturdu, yarama merhem oldu. 

Bu arada poşeti paralı hale getirenlere de bir teşekkürü borç bilirim. Çünkü onlar poşeti paralı hale getirmeselerdi, ben bana verilen poşetlere sevinebilecek miydim? Karamsarlığın hakim olduğu, gülmeyi unuttuğumuz, yarınlara güvenle ve umutla bakamadığımız bugünlerde iki poşet bir nebze de olsa dertlerimi unutturup mutlu etti.

Siz de beni memnun etmek ve sevindirmek isterseniz büyük olsa da fena olmaz ama gördüğünüz gibi küçük şeylere sevinebilen birisiyim.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder