9 Mayıs 2016 Pazartesi

"Hanımım çalışıyor"

2010 yılında bir lisede görev yaparken akşam mesai çıkışı bir başka kurumda çalışan bir yönetici ile birlikte dolmuşta aynı oturağa otururdum.  İkamet ettiğim yer ile çalıştığım yerin mesafesi 50 km idi. Yol arkadaşım benden 20 km önce inerdi.

Ramazan ayı idi. Çoğu zaman ben yolda iken iftar olurdu. Yol arkadaşım pek konuşan birisi değildi. Yolculuk çabuk bitsin diye zaman zaman laflardık. Daha doğrusu ben laflardım. O, iyi bir dinleyici idi. Yine bir gün dolmuştayız. İftar vakti de yakın. Kendisine takıldım:
-Hocam, her gün evinin önünden geçiyorum. Ha bir gün beni yemeğe çağırsan.
-Çağırmam.
-Hocam! Sen beni çağır, inan gelmeyeceğim.
-Çağırmam.
-Hocam, gerçekten gelmeyeceğim, şakacıktan da olsa çağır.
-Olmaz çağıramam.
-Niye hocam?
-Evde yemek yok çünkü. Ben daha eve varınca yemek yapacağım.
-Hanımın nerede, evde yok mu yoksa?
-Hanımım çalışıyor.
-Çalışsın. Üstelik hanımın ...okulda değil mi? O okulun dersi 14.50'de biter. Eşin şu anda evde olmalı değil mi?
-Evde olmasına evde. Yemeği ben yapacağım.
-Niye, eşin şu anda ne yapıyor?
- Eşim çalıştığı için yoruluyor, işten gelince uyuyor. Ben varınca mutfak önlüğünü takar, yemek yapmaya başlarım. Alıştım artık. Bunu her gün yaparım. Oğlan olmasa iyi olacak da...
-Niye oğlunun ne zararı var?
-Benim lise 3'de okuyan bir oğlum var. Bazen apartmandan çocuklar zile basar. Ben kapıyı açarım. Belimde önlüğü gören arkadaşları birbirlerine bakıp gülüşüyorlar. Onların güldüğünü benim oğlan görünce bana: "Baba! Çekil şuradan, kapının arkasına  geç, görünme. Şu önlüğü bari çıkar, iyice rezil oluyorsun" diye bana kızıyor.
-Allah yardımcın olsun sayın hocam, dedim. O da  dolmuştan indi... Anlatırken de hiç zorlanmadı. Yüzünde de gülümseme hiç eksik değildi. Hasılı adama hayran kaldım, gıpta ettim. 09/05/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder