Kilisenin çanına her gün bir kuş konar, kuş bu her gün çanın üzerine pisleyip gidermiş. Papaz her gün çanı silmekten bıkıp usanmış. Çözüm olarak çanın yanına "içip sarhoş olur ve böylece çana pislemez" diye şarap koymuş.
Ürettiği çözüm çok hoşuna gider. Kendi aklına da hayran kalır. Ertesi gün kendinden emin bir şekilde kiliseye gelir. Yukarı bir bakar ki, sanki başından kaynar sular dökülmüştür ve sevinci kursağında kalmıştır. Çünkü kuş önce şarabı içmiş sonra çanın üzerine konarak çana pislemiştir. Beyninden vurulmuşa dönen papaz ellerini açar ve hışımla,
-"Ey kuş! Nesin, kimsin? Müslüman olsan şarap içmezsin. Hristiyan olsan çana pislemezsin. Sahi senin meşrebin nedir, derdin nedir, kimin adamısın, kime çalışıyorsun, sen hiç aklını kullanmayacak mısın hâlâ?" Diyerek serzenişte bulunmuş.
-Peki sen ne dersin, şu her gün adam öldürüp kandan beslenen vampirlere?
-Sözün bittiği yerde bunlar. Yalnız yeryüzünde ilk kanı akıtan Kabil olmaya çalışsalar bilsinler ki, Kardeşini öldüren Kabil öldürür öldürmez pişmanlık duymuştur.
-Şeytan mı bunlar?
-Şeytan bile bunlar kadar alçalmaz.
-Peki kimdir bunlar?
-Başkasının maskarası, bizim yüz karamız.. Kendini satmış kiralıklar bunlar. Hem kendisi kiralık hem de aklı. Bunlar ne Türk'tür, ne de Kürt; ne Müslüman ne de Hıristiyan. Hatta insan bile değildir. İnsanlıktan nasibini almamış, içgüdüsü bile olmayan yaratıklardır. Maşadır bunlar maşa★
★ Ülkenin dirlik ve huzurunu kastedenlere, alet olanlara vs... Lanet olsun size. Sizin göreviniz bozgunculuktur, fitnedir, fesattır. Allah'ın gazabı üzerinize olsun emi?
22.08.2015
Yorumlar
Yorum Gönder