Tarafgirlik ★
Damarlarımıza ve iliklerimize işlemiş. Bir ve beraber olamıyoruz artık.
Savunduğumuz liderlerimiz, STK'larımız, gruplarımız vs var. Yeni ortaya çıkan bir konuda fikrimizi söyleyeceksek önce bağlı bulunduğumuz grubumuzun görüş açıklamasını bekleriz. Bu görüşü savunuruz. Çünkü kendimize ait düşüncemiz yoktur. Aklımızı kullanmıyoruz. Fanatiklikte üstümüze yoktur. Niçin mi? Çünkü kendi aklımıza güvenmiyoruz. Özgüvenimiz yok. Anlayacağın nasıl ki kiralık katiller varsa bizim de aklımız kiralık. Kiralık akılız yani.
Kiralık katil ile kiralık aklın arasında hiç bir fark yoktur. Her ikisi de düşünmez ve sorgulamaz. Emir eridir. Verileni aynen yerine getirir. Neden, niçin ve niye'ye düşmandır. Bir çoğumuz "ben öyle değilim" der. Böyle diyen kişiler de oluşturulan algılar üzerine konuşur ve düşünür.
Sonunda adı geçen grupların, siyasi partilerin ardında koskoca bir taraftar kitlesi olup çıkıyoruz. Tüm siyasi partiler vs işte gücünü biz taraftar kitlesinden alır. Her yaptıkları, savundukları, karşı çıkışları biz taraftar kitlesini bir arada tutmak ve yeni taraftarlar kazanmaktır. Biz olmazsak onlar bir şey ifade etmezler. Yok olurlar. Çünkü varlık sebebi bizleriz.
Bu millet düğün ve cenazede bir araya gelirdi. Şimdi sayelerinde cenazelerimizde de bir araya gelemiyoruz artık. Birbirimizin ölü-şehitlerine karşı mutluluk naraları atıyoruz. Ülke kan gölü haline gelmiş, hâlâ birbirini suçlamalar ve bir araya gelmemeler devam ediyor. Siyasilerimiz basın yoluyla seçmenine mesajlar vermeye devam ediyorlar. Aynı ülkede yaşayan bizlerin artık ortak düşmanları, ortak teröristleri, ortak şehitlerimiz bile yok.
İnsanlarda utanma ve arlanma da kalmamış. Sözün bittiği yerdeyiz. Zaman konuşma zamanı değil, iş ve icraat zamanıdır. Yaptığınız kan siyasetidir. Ölüler üzerine mutluluk kurulmaz. Zaman nasıl iktidara gelirim, nasıl oylarımı artırabilirim zamanı değildir.
Ey ülkesine gönül vermiş sağduyulu Anadolu insanı, arkasından gittiğiniz insanları yola getirmek istiyorsan onları körükörüne savunma, tarafgirlik ve şakşakçılık yapma. Savunduğun zihniyetin yanlışlarını ilk önce sen söyle. Hep özeleştiri yap. Hamasi duygu ve düşünce içerisine girme, girenlere de prim verme. Bil ki, biraraya gelme ve yönetme kültürünü dahi oluşturamamış bu zihniyetlerin bu ülkeye verebileceği bir şey yok. Bize ancak kan ve gözyaşı armağan ederler.
7 Haziran seçimlerinde "buyrun anlaşın, taşın altına elinizi koyun" demiştin. Gel gör ki, bırakın anlaşmayı, çözümsüzlüğü çözüm olarak sundular bize. Bizi oyaladılar. Yine senin hakemliğine başvuracaklar.
Hangisine verirsen ver ama mutlaka sonuç alacak bir oyun olsun. Unutma ki en kötü hükümet hükümetsizlikten daha iyidir. Haydi göreyim seni. Hakemliğini objektif kriterlere göre yap. Kişilerin düşmanlığı üzerine siyaset yapmayalım. Bu ülke hepimizin; siyasilerin ve kişilerin değil...
★ Sözüm meclisten dışarı. En büyük tarafgir olan kendime.
22/08/2015
Damarlarımıza ve iliklerimize işlemiş. Bir ve beraber olamıyoruz artık.
Savunduğumuz liderlerimiz, STK'larımız, gruplarımız vs var. Yeni ortaya çıkan bir konuda fikrimizi söyleyeceksek önce bağlı bulunduğumuz grubumuzun görüş açıklamasını bekleriz. Bu görüşü savunuruz. Çünkü kendimize ait düşüncemiz yoktur. Aklımızı kullanmıyoruz. Fanatiklikte üstümüze yoktur. Niçin mi? Çünkü kendi aklımıza güvenmiyoruz. Özgüvenimiz yok. Anlayacağın nasıl ki kiralık katiller varsa bizim de aklımız kiralık. Kiralık akılız yani.
Kiralık katil ile kiralık aklın arasında hiç bir fark yoktur. Her ikisi de düşünmez ve sorgulamaz. Emir eridir. Verileni aynen yerine getirir. Neden, niçin ve niye'ye düşmandır. Bir çoğumuz "ben öyle değilim" der. Böyle diyen kişiler de oluşturulan algılar üzerine konuşur ve düşünür.
Sonunda adı geçen grupların, siyasi partilerin ardında koskoca bir taraftar kitlesi olup çıkıyoruz. Tüm siyasi partiler vs işte gücünü biz taraftar kitlesinden alır. Her yaptıkları, savundukları, karşı çıkışları biz taraftar kitlesini bir arada tutmak ve yeni taraftarlar kazanmaktır. Biz olmazsak onlar bir şey ifade etmezler. Yok olurlar. Çünkü varlık sebebi bizleriz.
Bu millet düğün ve cenazede bir araya gelirdi. Şimdi sayelerinde cenazelerimizde de bir araya gelemiyoruz artık. Birbirimizin ölü-şehitlerine karşı mutluluk naraları atıyoruz. Ülke kan gölü haline gelmiş, hâlâ birbirini suçlamalar ve bir araya gelmemeler devam ediyor. Siyasilerimiz basın yoluyla seçmenine mesajlar vermeye devam ediyorlar. Aynı ülkede yaşayan bizlerin artık ortak düşmanları, ortak teröristleri, ortak şehitlerimiz bile yok.
İnsanlarda utanma ve arlanma da kalmamış. Sözün bittiği yerdeyiz. Zaman konuşma zamanı değil, iş ve icraat zamanıdır. Yaptığınız kan siyasetidir. Ölüler üzerine mutluluk kurulmaz. Zaman nasıl iktidara gelirim, nasıl oylarımı artırabilirim zamanı değildir.
Ey ülkesine gönül vermiş sağduyulu Anadolu insanı, arkasından gittiğiniz insanları yola getirmek istiyorsan onları körükörüne savunma, tarafgirlik ve şakşakçılık yapma. Savunduğun zihniyetin yanlışlarını ilk önce sen söyle. Hep özeleştiri yap. Hamasi duygu ve düşünce içerisine girme, girenlere de prim verme. Bil ki, biraraya gelme ve yönetme kültürünü dahi oluşturamamış bu zihniyetlerin bu ülkeye verebileceği bir şey yok. Bize ancak kan ve gözyaşı armağan ederler.
7 Haziran seçimlerinde "buyrun anlaşın, taşın altına elinizi koyun" demiştin. Gel gör ki, bırakın anlaşmayı, çözümsüzlüğü çözüm olarak sundular bize. Bizi oyaladılar. Yine senin hakemliğine başvuracaklar.
Hangisine verirsen ver ama mutlaka sonuç alacak bir oyun olsun. Unutma ki en kötü hükümet hükümetsizlikten daha iyidir. Haydi göreyim seni. Hakemliğini objektif kriterlere göre yap. Kişilerin düşmanlığı üzerine siyaset yapmayalım. Bu ülke hepimizin; siyasilerin ve kişilerin değil...
★ Sözüm meclisten dışarı. En büyük tarafgir olan kendime.
22/08/2015
Yorumlar
Yorum Gönder