5 Haziran 2024 Çarşamba

Kurbanlıklar Cep Yakıyor *

Her kurbanda olduğu gibi bu sene de kurbanlıklar cep yakacak.

Küçükbaş kurbanlıklar ile büyükbaş hisseler 10 bin ila 30 bin arasında değişiyor.

Yurtdışı kurbanlık fiyatları ile yurt içi kurbanlıklar arasında uçurumlar var.

Yurtdışı kurban fiyatlarını görünce insanın yurt dışında kurban kesesi geliyor.

Kurbanlık bağışında bulunacak olan da fiyatının uygun olması dolayısıyla bağış olarak yurtdışını tercih ediyor. 

Kurban kesecekler şimdiden kara kara düşünüyor. 

Önceki yıllarda olduğu gibi bu sene taksit imkanı da yok. 

İbanı da kabul etmiyor çoğu.

Üstelik çoğu firma nakit istiyor. 25-30 bin liralık bir hisseye giren biri nakit ayarlamak için üç gün ATM'ye gitmesi gerekecek.

Sağda, solda üç kuruş parası olmayan en düşük emekli maaşı alanın, bu durumda kurban kesebilmesi mümkün değil. 

Çalıştığı bir aylık ücreti vermek durumunda kalacak olan asgari ücretlinin de kurban kesebilmesi zor.

Kurban demek hac demektir aynı zamanda. Hacca gidecekler de kara kara düşünenler kervanına katıldı.

Yıllardır hac sırası bekleyip hac çıkanların çoğu hacca gitmekten vazgeçti.

Yedeklerden on binlere sıra geldi. Çünkü hacca gidecek bir kişinin en az 250 bini gözden çıkarması gerekir.

Kısaca bir zamanlar bir zengin ibadeti olan hac ve kurbana, normal geliri olan insanımız hem hacca gidebiliyor hem de kurban kesebiliyordu. İş bu seneye gelince hacca gitmek de kurban kesmek de bedel ister. Tam bir zengin işi oldu artık hem hac hem kurban. 

Parası olmayan hacca gitmesin demek kolay. Adam yıllardır bekliyor. Gel de bu adama gitme. Sana hac farz değil de. Ya da hac çıkmış, parası yoksa borç bul git, bu fırsat bir daha ele geçmez de. Çünkü eskisi gibi borç bulunarak gidilecek bir ibadet değil artık. Kurban da öyle. Haydi deyince her adam kurban kesemez.

Aklıma şu sorular geliyor:

Nasıl tarım ve hayvancılık ülkesiyiz? Niçin yurtdışı kurban fiyatları ile yurt içi kurbanlıklar arasında kaç katı fiyat farklı olur?

Enflasyonun bu ay yıllık zirveyi görmesi de şaşırtıcı. Zira kaç aydır fiyatlar yerinde sayıyor. Döviz ileri gitmediği gibi düşüyor. Altın hakeza. Akaryakıt fiyatlarına indirimler geliyor. Bu durumda enflasyon bu ay nasıl zirveyi görür, fiyatlar niçin makul olmaz? 

Hem kurban ibadetini yerine getirecek hem de çoluk çocuğu bu vesileyle et yüzü görecek kişiler için kurbanlıklara taksit imkanının getirilmesinde fayda var. Çünkü bu vesileyle kurban kesmeyecek bazı insanımız kurbanını rahat kesebilir.

*07.06.2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır. 

4 Haziran 2024 Salı

FB Bunu Asla Yapmasın!

On yıldır şampiyonluğa hasret Fenerbahçe, bu susamışlığını gidermek ve kana kana su içmek için dünyaca ünlü teknik direktör Mourinho ile anlaştı. 

FB bu ünlü teknik direktörle anlaşmak için paraya acımadı. Yıllık 20 milyon avro gibi bir miktardan bahsediliyor. 

FB seyircisi ve yorumcular şimdiden önümüzdeki sezon şampiyon havasına girdi. Bir sevinç bir sevinç. 

Meral Hanım gibi kart atıp bence de FB 2024-2025 sezonunda şampiyon olur diyemiyorum. Çünkü bırakın önümüzdeki sezonu, burnumun ucunu dahi göremiyorum. Bir de top yuvarlak. Yine de FB 2024-2025 sezonunun en büyük favorisi. 

Yalnız her zaman favoriler şampiyon olmuyor. Bazen doku uyuşmazlığı da olabiliyor. 

Gördüğüm kadarıyla Mourinho kaprisli yüksek ego sahibi biri. Fenerbahçe başkanlarında da kapris ve yüksek ego eksik değil. Bakalım iki yüksek egodan ortaya bir başarı çıkar mı? Bekleyip göreceğiz.

FB önümüzdeki sezon şampiyon olursa 10 yıllık şampiyonluk hasretine son vermiş olacak. Aynı şekilde son 9 yıldır çalıştırdığı takımlarda kupa kaldıramayan Mourinho da kupa hasretine son vermiş olacak. 

Olur ya işler ters gider şampiyon olunamazsa, ezeli rakibim FB, sakın ola başarısızlığı Mourinho'ya keserek onu göndermeye kalkmasın. Çünkü kazanmadık kupa bırakmayan Mourinho'nun bir diğer özelliği de başarılı olamadığı kulüplerden kovulunca tazminat kazanmasıyla da meşhur. 

İsterseniz, Mourinho'nun tazminatlardan bugüne kadar kazandığı gelirine bir göz atalım da işin vahametini görün isterim:

2007'de Chelsea'den 21 milyon avro,

2012'de Real Madrid'den 20 milyon avro, 

2015'te Chelsea'den 14,5 milyon avro, 

2019'da Manhester United'den 17,5 milyon avro, 

2021'de Tottenham'dan 23,5 milyon avro, 

2024 yılında Roma'dan 3,5 milyon avro kazanmış.

Toplam miktarı toplamaya çalıştım. Beceremedim. Varın siz hesap edin. 

Gönül ister ki FB ile Mourinho arasında bir yol kazası olmasın. Kazandığı tazminatlar listesine bir de FB eklenmesin. Hele bana güvenerek ünlü teknik direktörü göndermeye kalkmasınlar. Zira bu durumda FB'yi ben bile kurtaramam. 

Görünen o ki FB’nin önümüzdeki sezon şampiyon olmaması için bir sebep yok. Şayet olamazsa eski teknik direktör İsmail Kartal’ın ahı tutar diye düşünüyorum. Çünkü kırmadık rekor bırakmayan kendi evlatları İsmail’in üzerine gül koklamak olmadı. 

3 Haziran 2024 Pazartesi

Yeniden Merhaba! *

Gazetenin yabancısı değilim. 09.12.2015 tarihinde "Başlarken" başlığıyla çıkmıştı ilk yazım.

02.01.2021 tarihinde de "Bitirirken" başlıklı yazı ile Ramazan Yüce ismiyle yazmaya veda etmiştim.

2015 ila 2021 yılları arasında haftada pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesi olmak üzere dört gün yazmıştım.

İlk başlarken "Neyi dert ediniyorsam, onu yazacağım" demiştim. Öyle de oldu. Gündem veya gündem dışı neyi dert edinmişsem kendi bakış açımla yazı konusu edinmiştim.

Yazdığım konularda, serdettiğim görüşlerimin tek doğru olduğu iddiasında hiç olmadım. Benimki içimden geçirdiklerimi ve gördüklerimi kaleme dökmekten ibaret oldu hep. Bir nevi içimi kağıda döktüm. 

Hemen hemen her konuda yazdım. Yazarken de kah mizah kah hiciv kah üstü kapalı yazdım. 

İsmimle yazmayı bıraktıktan sonra yazı hayatından hiç uzak kalmadım. Bu zaman zarfında farklı müstear isimlerle yazılarım yine Gazetemizde yer aldı. Ara verdiğim kısa zaman aralıklarında da “dilinkemigiyok.blogspot.com.tr” isimli bloğumda yazılarıma devam ettim.

Bugüne kadar hem kendi ismimle hem de kullandığım iki farklı müstear isimle yazdığım yazıların sayısını hatırlamıyorum. Bir yazı arşivim oldu diyebilirim.

Kısaca Anadolu'da Bugün gazetesi, benim amatörce yazmaya ilk başladığım, başladığım andan itibaren aralıksız yazdığım, bana yazıyı sevdiren, acemiliğimi attığım ve bana tecrübe kazandıran bir okuldur. Bu okulun bana çok şeyler kattığını ifade edebilirim. 

İşte yine karşınızdayım. Kendi ismimle pazartesi, çarşamba ve cuma olmak üzere haftada üç gün karşınızda olacağım.

Kırk yıllık Kani, olur mu Yani misali, yazı hayatına başladığım gibi yine dert edindiğim konulara yer vereceğim. Şimdiden şu konularda yazacağım demeyeceğim. Çünkü hangi konularda hangi üslupla yazacağımı şu anda bilemiyorum. Pek gündemi takip etmesem de herhalde kah gündem kah gündem dışı yazma niyetim var. Önceliğim, toplumsal konulara dair gözlemlerim olacak. Anlatacak anım kaldıysa yazılarımda yine anılarıma yer vereceğim. Hasılı, dağarcığım elverdiği müddetçe her telden çalma niyetim var.

Amacım dokunmak. Dokunurken maksadım bağcı değil, üzüm yemektir. Kişiselleştirme niyetim yok. Zira kişilerle işim olmaz. Kıssadan hisse alınmasının yolunu açmak niyetim. Yine de alınan olmaz mı? Olur elbet. Özellikle niyet okuyucuları ve her şeyden nem kapan yumuşak karınlılar alınır alınmaya. Alıngan, kırılgan ve nem kapanın zaten tedavisi yok ki tedavi önereyim.

Yazılarımı cep telefonu marifetiyle yazmaya devam edeceğim. Çünkü masaya oturup yazmayı sevmiyorum. Kah bir çay ocağında çayımı yudumlarken kah evde uzun otururken yazmaya çalışacağım.

Yazılarımda eleştirel bakış açısı hakim olacak. Sizlerden de olumlu ve olumsuz yönde eleştiriler bekliyorum. Yazacağınız olumlu ve olumsuz yorumlara da fırsat buldukça ve gördükçe cevap yazmaya çalışacağım.

*05.06.2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.