17 Ocak 2024 Çarşamba

Güya Pisipisine Gitmiş Niyazi! *

“Almanya'da Hans 18 yaşında işe başlıyor  aynı gün Türkiye'de  Niyazi de 18 yaşında işe başlıyor.

Hans 65 yaşına kadar durmadan çalışıyor, prim ödüyor. 

Niyazi ise 20 sene çalışıyor prim ödüyor.

Niyazi 38 yaşında emekli oluyor. Hans emekli olana kadar Niyazi 27 sene emekli maaşı alıyor. 

Hans uzun çalıştığı için işinde ustalaşıyor, kıdem kazanıyor,   aldığı yüksek tazminatla da ev araba alıyor. 

Niyazi 38 yaşında emekli olduğu için rahat, canı isterse çalışmaya  devam eder, canı istemese  çalışmaz. 

Sonuçta öğrendiği tek meslek ise  kahvede okey tahtasına taş dizmek, iskambil kağıtları dağıtmak.

Niyazi kahvede öyle ustalaşıyor ki gözü kapalı taşları tanıyor, iskambil kağıtları  hangisi olduğunu bir dokunuşta anlıyor.

Türkiye'de  çok emekli olduğu için emeklilere hizmet için her 50 metrede bir kahvehane var. Gidin dışarıdan içeriye doğru şöyle bir bakın hepsi dolu. Hans tatile çıkabiliyor, Niyazi kahveden çıkamıyor.

 Sonra Niyazi çıkıp, emekli maaşım yetmiyor. Hans gibi tatillerde fink atamıyorum diye avaz avaz bağırıyor. Hans 47 yıl prim ödediği için yüksek emekli maaşı alıyor ve tatile çıkabiliyor.

Niyazi bu gerçeği duymak istemiyor”.

Bu yazı, sosyal medyada troller tarafından paylaşılan bir alıntı. Güya Almanya’daki Hans ile Türkiye’deki Niyazi’nin emekliliğini kıyaslıyor. Hans yıllar yılı çalışmış da bunun karşılığında yüksek emekli maaşını hak etmiş de bizim Niyazi ne kadar çalışmış da yüksek emekli maaşı istiyormuş da emekli maaşından dert yanıyormuş... Halbuki bir Hans’a bakın ne kadar prim ödemiş, bir bizim Niyazi’ye bakın ne kadar prim ödemiş? Bu kadar çalışmaya bu emekli maaşı çok bile demeye getiriyor.

Bu alıntıya diyeceğim, Allah kimseyi trol yapmasın, savunulamayacak durumu savunmak için kırk takla attırmasın.

İnanın, hükümet Almanya’daki emeklinin maaşı ile Türkiye’deki emeklinin maaşını kıyaslayarak Türkiye’deki emekli maaşını laf ebeliğine getirecek paralı birini arasa bu trolün yaptığını yapmaz. Efendim, yapamayacağım, paranızı geri iade ediyorum der.

Alıntı sahibinin Türkçede o kadar isim varken Niyazi ismini seçmesi de bilinçli olsa gerek. Aklı sıra “Ne şehittir ne gazi. Pisipisine gitti bizim Niyazi” demeye getiriyor. Bunu yani az prim ödeyerek genç yaşta emekli olmayı kendi istedi Türk milleti diyor Niyazi ismiyle. (İsmi Niyazi olanlar kusura bakmasın).

Bir defa bu trol bilsin ki kişiler kendi kendini emekli edemez. Bunu devlet belirler. Devlet de düzen, tertip, plan, hesap, bir işin eksi ve artısı demektir. Almanya’daki işçiye de bırakırsan, oradaki de erken emekli olmak ister. 65 yaşına kadar çalışmayı istemez. İster Türk ister Alman olsun her insan hiç çalışmadan para gelsin ister. Yani bu işler, emeklilik ve emeklilik yaşı vatandaşın isteğine göre düzenlenmez. Bunu devlet belirler. Belirlerken de hesap kitap yapar. Seçim ekonomisi uygulamaz. Siyasi iktidarlar bu kapıyı açmışsa hiçbir insan; yok, ben emekli olmayacağım, prim yatırmaya devam edeceğim demez. Derse aklından zoru var. Böylesi ömürde bir çıkar denir.

Sen emekli vatandaş Niyazi’ye kızmayı bırak da eğer kızacaksan, Niyazi’ye erkenden emeklilik hakkı verenlere kız. Çünkü esas suçlu onlar. Onlar ülkeyi değil, seçimi garantilemek için kendi geleceklerini düşündüler. Ama sen erken emeklilik yolunu açanlara kızamazsın. Çünkü bir trolsün. Trollerin ise gözleri kördür, idrakleri de bir o kadar körelmiştir.

*19/01/2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.

16 Ocak 2024 Salı

Emeklim Emeklim!

Yedi bin beş yüz liraydı maaşın, 

Verdik otuz yedi, altılık oran. 

Üzerine ekledik bir beş daha

Etti mi maaşın düz hesap on bin. 


Kim verir bu devirde bu parayı? 

Allah lillah için söyleyin haydi. 

Sadece bu fani verir değil mi?

Üstelik vermeye de doymuyor. 


Dedi bir de her şey emekli için

Gönlümde ayrı yeri var onların. 

Olsun onlara iki bin yirmi dört

Unutamayacakları yıl olsun. 


Ne iki bin yirmi dördü ne beni

Ne de balta kürek yaktıran martı. 

Hesap kitap yapsınlar tüm yıl artı, 

Hesapsız yaşanmaz bu sene çünkü. 


Unutmayın başımın tacısınız, 

Koca bir yılınız hayırlı olsun. 

İstemeyin benden çok fazlasını, 

Zira bir sonrası kara topraktır.

Doğal Gazlı Evde Üşümenin Yolu

Kışın eksi derecede, buz gibi havada evde üşümek istiyorsunuz. Fakat ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. 

Tam adamına geldiniz.

Bunun için doğal gaz yoluyla ısınan bir sitede oturacaksınız.

Yeter mi? Yetmez. 

Oturduğunuz bu site merkezi sistem olacak.

Bu da yetmez. 

Peteklerinizde payölçer takılı olacak. Bu da yetmez.

Petekleri ceza yemeyecek şekilde en düşük seviyeye ayarlayacaksınız. Bu da 15 derecenin altına düşmemek demek. 

İşte bu 15 derece sizi üşütür.

Üşüyecek olduktan sonra doğal gazla ısınan bir evde oturma ne işe yarar demeyin. Üşürdünüz belki. Ama sitenin en düşük ısınma gideri size gelir. Bu da üşüdüğüme değdi. Bak, en düşük fatura bana geldi diye sizi sevince boğar. Bundan sonrasını faturası yüksek gelenler düşünsün. Öyle değil mi?

Bunun bir faydası daha var. Oturduğunuz evi satılığa çıkardığınızda, ara kat, evimiz sımsıcak. Üstelik en düşük fatura bize gelir diyeceksiniz.

Siz evi sattıktan sonra evi alanlar düşünsün. Zira bu senin meselen değil. Çünkü evin bayrağı bundan sonra onda. O da sizin gibi üşüyecek ve en az faturayı ödeyecek.

Üşümenin bir diğer faydası, evde kısa kol ve ince kıyafetle dolaşmayacaksın. Gerekirse üzerine pardösüyü giyeceksin. Yetmedi. Uzanırken üstüne battaniye alacaksın. 

Bir diğer faydası, on beş derece sıcaklık, daha doğrusu soğukluk evde sizi diri tutar. Uyuşuk uyuşuk oturmazsınız. Çünkü sünepelik size yakışmaz. 

Siz böyle ısınmaya daha doğrusu üşümeye devam ederek kışı çıkarmayı hedeflerken, evinize misafir geldi. Otururken eviniz biraz soğuk değil mi diye moral bozmaya kalkar. Evet, soğuk diyerek misafire malzeme vermeyin. Yoo, ne soğuğu. Sana öyle geliyor. Biz hiç üşümüyoruz. Sanırım sizde hastalık başlangıcı var diyeceksiniz. Bundan sonrasını o misafir düşünsün.

Eşiniz ya da çocuklarınız şu petekleri biraz açalım demelerinin önüne geçmek için evde kısa kollu olarak dolaş. Seni bu halde gören hane halkı hiç istekte bulunmadan yatağın içine kendisini atacak.

Sakın bu dediklerimden hiç ödün verme. Unutma, apartmanın en düşük ısı gideri sende. Yüksek ısı gideri ödeyerek moral bozmaya değer mi? Sonra alemin zengini sen misin değil mi?