30 Aralık 2023 Cumartesi

Sivri Dilli imişim!

Bir ortamda birilerine beni tanıtırlarken sivri dilli şeklinde tanıtıyorlar bazıları. Bu, bir değil, beş değil. Kaç kişi birden böyle tanıttı beni. Konu tanıtım olunca, önceleri bu sivri dilliliği iyi bir şey sandım. Beni methediyorlar diye düşündüm. Öyle ya tanıtımda iyi şeyler söylenir, kişi taltif edilir. Olmasa da.

Bir gün nedir bu sivri dillilik? Şuna bir bakayım da neyle övülüyorum öğreneyim dedim. Baktığıma, bakacağıma pişman oldum. Vara bakmaz olaydım dedim. Çünkü TDK’ye göre sivri dilli olmak, sıfat ve mecaz olarak kullanılıyormuş. İğneleyici ve kırıcı söz söyleyen kimse demekmiş. Ne umdum ne buldum.

Dilim adına bugüne kadar tek bildiğim, farklı zaman ve mekanda diş tedavimi yapan iki diş hekimi, dişimle uğraşırken onca uğrasın arasında “Amma büyük dilin var. Bugüne kadar böyle büyük dil görmedim” demişlerdi. Cevap veremedim. Çünkü ağzım açık ve içinde diş alet ve edevat vardı. Zaten bundan cesaret alarak böyle dediler.

Hasılı iki diş hekiminin beyanı ve şehadetiyle büyük dile sahip biri olduğumu 40’lı yaşlardan sonra öğrenmiştim.

Büyükse büyük. Ne yapayım. Ben mi imal ettim. Mucidi başkası dedim. Hiç üzerime almadım. Üstelik ağzımın içinde. Kim görecek dedim. Büyük dilimin ağırlığını ağzım çekerek bugüne kadar geldim.

60’ıma merdiven dayayınca, kaç kişinin şehadetiyle sivri dilliliğim tescil edildi. Bu kadar kişi bana yalan söyleyecek değil. Çünkü yalan söylemesi mümkün olmayan tevatür derecesinde büyük kalabalık var bana sivri dilli diyen. Böyle diyenlerin yanında söyleyemeyenleri saymıyorum.

Hasılı karşınızda sivri dilli biri var. Akıl sağlığınız ve huzurunuz bakımından uzak durmanızda fayda var. Değilse benden günah gider.

Hoş, beni bilen biliyor. Bilenler tedbirini alıyor. Ya bilmeyenler? Onlar için karşıdan görünecek şekilde alnıma, “Tehlikeli madde. Bana yaklaşmak tehlikelidir“ yazdırmak gerek ama bunu nasıl yapacağım. Zira mümkün değil.

Kendimi değiştireyim diyorum. Zira bu, Allah vergisi değil. En kolayı bu. Yalnız bilirim ki huylu huyundan vazgeçmez. Hele kırkından sonra beni ancak teneşir paklar. 60. merdivenden, son merdivenlere doğru tırmanırken bu huyumdan vazgeçmem, deveye hendek atlatmak gibi bir şey bu.

Bu sivri dilli huyumdan ancak ağaç yaş iken eğilir sözü gereği küçükken vazgeçebilirmişim ama bunu o zaman bana kimse söylemedi. Çünkü bu sivri dil bana küçüklüğümden tevarüs etmiş olmalı. Zira hiçbir insan sonradan bu vasfı kazanamaz. Çünkü bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de o olur.

Bu yaştan sonra bu vasfımdan nasıl kurtulayım. En iyisi bunu yazı konusu edineyim ve paylaşayım. Bu yol ile insanları uyarmış olayım. Kendinizi benden koruyun diyeyim. Başka da ne yapabilirim ki. Bu iyiliğimi de kimse unutmasın.

Yine bir uyarı. Dilimden kaçtığınız gibi yazılarımdan da kaçının. Çünkü yazdıklarım da dilimden dökülüyor kağıda. Bakmayın ceremesini ellerimin çektiğine. Her işin başı, her kötülüğün anası dilimdir dilim.

Sivri Dilliyim Sivri Dilli

Dilim dilim, büyük dilim

Sivri dilim, acıtan dilim

İğneleyici dilim, kırıcı dilim

Kırılsanız da ne edeyim ki ben buyum.

 

Dilimden vazgeçemem. Zira benden bir parça

Susamam. Çünkü dilsiz şeytan olmak istemem.

Kesip atamam. Zira emanete ihanet etmiş olurum.

Beni böyle kabul edin. Zira ben buyum.

 

Sevseniz de nefret etseniz de

Dilimden dolayı bunu yapın

Yeter ki başka bir günahım olmasın

Bu da bendeki bir kusur olsun.

 

Çektiğim hep dilimdendir

Bunu bilir, bunu söylerim

Ne ederim ki benden bir parçadır

Atsan atılmaz, satsan satılmaz.

 

Beni bilen böyle bilsin

Beni kabul eden böyle kabul etsin

Yok ben bunu kaldıramam diyen

Kendini benden ırak etsin.

Kabus Bitsin!

Bir mesaj vermeyecek misin?

Ne mesajı?

Yeni yıl için. 

Bu sene mesaj vermeyi düşünmüyorum. 

Niye ki?

Bugüne kadar her yeni yıl için iyi dilek temennisinde bulundum. Yeni yıl huzur getirsin. Dertleri bitirsin. Bir önceki yılı aratmasın dedim. 

Ne güzel. 

Güzel de bugüne kadar iyi niyet temennilerim hiç tutmadı. Çünkü her yaşadığımız yıl kabustu. Yeni yıl bu kabusun kalktığı ve nefes alacağımız bir yıl olsun dedim. Maalesef her gelen yeni yıl bir önceki yılı arattı. Adeta boğdu ve bir önceki yıla rahmet okuttu. 2023, 2022'yi, 2022 de 2021'i. O yüzden yeni yıla bir de temennide bulunmadan gireyim istiyorum. Bakarsınız, 2024, 2023'ü aratmaz. Bu da çıkmazsa seneye yılbaşına çıkarsam bu sefer de 2025 önceki yılları aratsın. Beter olalım diyeceğim. Bakarsınız o zaman da dediğimin tersi çıkar. 

Bu kadar karamsar olmaya ne gerek var. Bakarsın yeni yılda bahtımız açılır.

Karamsarlık yaraşmaz elbet. Yalnız perşembenin gelişi çarşambadan belli değil mi?

Orası öyle.

Yeni yılda terör, doğal afet olmasa bile yine de belimiz bükülecek.

Mesela?

Zamlar hız kesmeden devam edecek.

Hayat pahalılığı hayatı daha da zorlaştıracak.

Vergiler artacak.

Enflasyon azacak.

Kışı daha görmedik. Doğal gaz canımızı yakacak.

Asgari emekli maaşı alan ve 20 binin altında ücret alacak için yıl çekilmez olacak.

Mart seçimlerinden sonra TL’nin döviz karşısında daha da eriyeceğini söylemeye gerek yok. Zaten biliyorsun.

Resesyon dönemine gireceğiz.

İflaslar baş gösterecek.

İnsanımız işini kaybedecek.

Desene yine biz ağlayacağız.

Bize biçilen rol bu. Rolümüz de ağlamak ve dişlerimizi sıkmaktır. Yine de usuldendir. Usule uyalım ve yeni yılın hayırlar getirmesini temenni edelim.