3 Mayıs 2023 Çarşamba

Oy Tercihinde Kriter

Sandığa gidip oy vermek bir vatandaşlık görevidir. Dini bir vecibe değil. Ülkenin beş yıllığına yönetimine en uygun adayı seçmekten ibarettir.

Seçim zamanı geldiğinde seçmen ülkeyi en iyi yöneteceğine inandığı Cumhurbaşkanı adayına, kendisini en iyi temsil edeceğine inandığı vekil listesine, şehrini en iyi yöneteceği belediye başkanına oyunu verir.

Oy verirken seçmen değişik sebeplerle oyunu kullanır. Oyunu kullanırken adayları gözünün önüne getirir. Ölçer, artar. Şu daha iyi yapar diyerek tercih mührüne basar.

Sonuçta bizim istediğimiz veya istemediğimiz değil, seçmenin çoğunluğunun kararı ne ise ülkeyi o yönetir, Mecliste o parti çoğunluğu elde eder, şehri de seçilen başkan yönetir.

Yönetim ve temsilden vatandaş memnun ise sandıkta tekrar devam der. Gidişat ve yönetimden memnun değilse tercihini değiştirir. Bir başkasını getirir. Yani seçtiklerimiz ebet müddet yönetim ve temsilde söz sahibi olmaz. Demokrasinin iyi yönü de budur.

Seçimler ve ülke yönetimi önemli olsa da her seçimi ölüm kalım savaşına getirmek, farklı anlamlar yüklemek, seçimi kazanmak için har vurup savunmak, son kurşunu atmak, absürt vaatlerde bulunmak, yapacaklarından ziyade seçmeni başkasıyla korkutmak demokratik yarışa sığmaz. Seçimi kazanmak ebeden ihya olmak ya da ebeden yok olmak değildir. Dünyanın sonu hiç değildir. Asıl olan seviyeli ve centilmen bir propaganda dönemi geçirmektir. Seçimden sonra yüzüne bakamayacağın şeyleri rakiplere söylememektir. Kazanmak için her yolu mubah görmek tasvip edilecek bir durum değildir. Acizane her seçimin, kimsenin kimseyi kırıp dökmeden iyi olanın kazanacağı bir fazilet ve erdem yarışı olmasını temenni ederim.

Yukarıda seçimle ilgili bir vatandaşlık görevidir, dini bir vecibe değildir dedim. Burayı biraz açmak istiyorum. Seçimler dini bir vecibe olmadığı gibi dinin kendisi de değildir. Aynı şekilde herkesin ortak değeri olan dini, milli ve manevi değerleri seçimlerde siyasilerin malzeme yapması, dini silah olarak kullanması edebe, örfe, dine ve siyasetin genel geçer kurallarına aykırıdır. Dini ve dince kutsal değerleri istismar etmektir.

Aynı şekilde dini referans alıp siyasette dini argümanları kullananlara oy vermek dini bir gerekliliktir, aksi vebaldir şeklinde seçmene manevi baskı uygulamak, siyasi rakipleri dine mesafeli şeklinde lanse etmek hiç yakışık almaz. Kimse unutmasın ki camiye imam ve müezzin, şehre müftü, ülkeye Diyanet İşleri Başkanı seçmiyoruz. Böyle olsa buralara yaşantısıyla en uygun din görevlilerini seçmek gerek. Seçeceğimiz kişi ya da kişiler ülkeyi, şehri yönetecekler. Ehil olsun varsın ateist olsun. Çünkü herkesin dini, inancı kendisine aittir. 

Din veya zihniyetimize uygun ya da yakın insanlar eşitler arasında tercih sebebi olabilir. Ehliyet ve liyakat yönünden iki aday eşit ise o zaman dersin ki kafa yapıma ve zihniyetime uygun olana oy vereyim dersin.

Bu konuda Hz Muhammed’in hayatında örneklere rastlarız. Hicret esnasında kendisini Medine’ye en kestirme ve tehlikesiz şekilde götürecek kılavuz seçiminde Abdullah b. Uraykıt isimli birini seçiyor. İlgili kişi Peygamberimizin mücadele ettiği şirk toplumunun bir ferdi. Mekke’de Medine yolunu bilecek Müslüman yok muydu? Vardır elbet. Peygamber bunu seçiyor. Niçin? Çünkü yolu en iyi o biliyor. En ehli bu. Bu örnekte görüldüğü gibi peygamberimiz Müslümanla iş yapayım, gerekirse öleyim dememiştir.

Aynı şekilde Taif dönüşü Mekke’ye girebilmek için Mutim b. Adiy isimli bir müşriğe haber göndererek himayesine almasını istiyor. O da gelip peygamberi himayesine alıyor. Mekke’de himayesini isteyecek güçlü Müslüman yok muydu? Vardı elbet. Ama peygamberimiz müşriklere karşı kendisini koruyacak Mutim’i tercih ediyor. Demek ki en uygunu o idi.

Yine 25 yaşlarında bir genç iken Hılfül Fudül adı verilen Erdemliler anlaşmasına imza atıyor. Bu anlaşmaya göre Mekke’ye dışarıdan gelenlerin yeme, içme, barınma ve korunması hedeflenmekteydi. Peygamberin imza attığı bu anlaşmanın diğer muhatapları müşrik idi. Peygamber bundan hiç gocunmadı. Peygamberlik döneminde bile bugün olsa yine imza atardım dediği anlaşma, bir nevi şehrin yönetimi ve şehre sahip çıkmak idi.

Hasılı seçmen kimi ülkeyi daha iyi yöneteceğine kani olmuşsa gidip ona oyunu vermesinin önünde dini bir engel ve vebal yoktur. Aksine ehline vermemek vebaldir. Yine bu ülkede oy vermek şirktir diyenler de var. Bunun da dini bir delili yoktur.

2 Mayıs 2023 Salı

Her Şeyin Başı Üsluptur

Yanlış üslup doğru sözün celladıdır.

Ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemlidir.

Üslup insanın ta kendisidir. (Buffon)

Üslubu beyan aynıyla insan. (Ziya Paşa) 

Testinin içinde ne varsa, dışarıya o sızar. (Rumi) 

İnsan sözcüklerden oluşur, sözcükler de insandan. (Oktavia Paz) 

Dil zihnimizin aynasıdır. Dil aklın formudur, akıl nasıl çalışıyorsa, dile öyle yansır. Böylece üslup insanın kimliği olur; karakterini, kişiliğini, seviyesini, ahlakını ortaya koyar. (Ayşe Sucu) 

Usul esasa mukaddemdir. (Ahmet Cevdet Paşa) 

Vüsulsüzlüğümüz usulsüzlüğümüzdendir. 

Usul esastan önce gelir. 

Dil kalbin aynasıdır. 

Üslup en kanlı silahtır. Dikkat et kelamın seni vurmasın.

İnsanları fikir ayrılıkları ayırmaz, üslup ayrılıkları ayırır. Halden anlamamak, hemhal olamamak, dertleşememek. (İbrahim Paşalı)

Üslup ifade tarzıdır. Kendi bulduğun yoldur. Düşündüklerine, hissettiklerine heyecanlarına verdiğin biçimdir. Üslup iyidir, dikkat edin fazla insanda da yoktur.

Din kardeşlerine tavsiyede bulunurken onların hoşlanacağı dil ve üslup ile anlat. Kalbe girmeyen söz vücutta etki yapmaz. İmam Şa’rânî

Herkes duruşunu bozsa da sen bozma. Herkes üslubunu bozsa da sen bozma. Sana kötülük yapsalar da sen yapma. Herkes kendine yakışanı yapar sakın unutma! (Bedirhan Gökçe)

Üslubun kimliğindir. (Cemil Meriç)

Oysa medeniyet, üslûp demektir. (Cemil Meriç)

İnsanlık ince işçilik ister. Her şey incelikten, insan kalınlıktan kırılır. (İbrahim Tenekeci)

İnsanın karakteri kullandığı üsluptan belli olur. 

Doğru üslup ile konuşmadığın için sana kulak tıkayanlar, doğru sözlerini de duymazlar. Üslubunu düzelt ki doğru sözlerin daha çok insana ulaşsın. (Sait Çamlıca)

Kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman hiçbir ölçü tanımayan insanların arasında yaşıyoruz. (İbrahim Tenekeci)

Kem söz sahibine aittir.

Bir insanın ederi üslubudur. 

Bir insanın kalitesi üslubundan belli olur. 

Üslup edeptir. 

Üslup bir şey değil, her şeydir. 

Üslup hayatın kendisidir. 

1 Mayıs 2023 Pazartesi

Düşman Başına Tipler!

Etrafımda şu tiplere çokça rastlarım:

Yaşadığı çağı ve çağın gittiği tarafı okuyamaz. Zira kapasitesi el vermez.

Muhatabını tanıyamaz. Tanıyamadığı için insan psikolojisini bilemez. Bilse de tınmaz. Çünkü tüm dünyayı ve herkesi kendinden ibaret sanır.

Empati yapmaz. Çünkü kendine Müslümandır. 

Bir doğru kendisi ve zihniyeti vardır. 

Kendisini anlatmak yerine hayatı korku üzerine kuruludur. Kendi haklılığını başkası üzerinden korkutarak ifade eder. 

Özeleştiri yapmaz. Yaptıklarından dolayı aynaya bakmaz. Ne şekilde görünüyorum demez.

Eleştiriye gelmez. Zira o  yunmuş yıkanmıştır. 

Kurtarıcı peşinde koşar. Kurtarıcısına olan aşkından dolayı sevdiğinin hatalarını görmez. Görse de bunu ifade etmez.

Sevdiğinin çelişkisini görmez. Çünkü her yaptığında bir hikmet vardır.

Aklı daima sevdiğinin aklının altındadır ve sevdiğinin aklına bağlıdır. O ne tarafa çekerse aklı o tarafa gider.

Garanticidir. Kazanamayacağı ata oynamaz. 

Makam, mevki düşkünüdür. O koltukta oturmak için olmayan tüm prensiplerinden vazgeçer.

Güce yaslanır. Güçten beslenir. 

Gücünü güçten aldığı için sesi yüksek çıkar.

Tehlike anında yanında göremezsin. Sıvışır gider. Taşın altına elini koymaz. Sana yapacağı tek iyilik, Allah yardımcın olsun diye dua etmekten ibarettir.

Slogan ve hamasetle yaşar, ayakları yere basmaz. Hayal dünyasında yaşar.

Din satıcısıdır. O kadar bitek bir toprak ki sat sat bitmez. Bir biterse, bilir ki kendi de biter. Kırıp döktüklerinden dolayı değerleri ayağa düşermiş, hiç önemli değil. Çünkü pazarlamacının görevi elindekini satacak müşteri bulmaktır. Bunda da bir zorluk çekmez. Çünkü her daim alıcısı vardır.

Derviş görünümlüdür ama en iyi yaşamak için dünya konforundan da ödün vermez.

Ağzı ve üslubu bozuktur. Bir karşına alırsan ya da suyunu bulandırırsan, küfür ve hakareti basar. Ne anan kalır ne de avradın.

Aynıyla mukabele etsen, seviyesine düşmüş olursun. En iyisi kem söz sahibine aittir böylesi düşman başına deyip aldırmadan yoluna devam etmektir. Çünkü hayatta yenemeyeceğin tek kişi üslubu bozuk insandır.

Bereket, sayısı az olsa da bu tiplerden olmayanlar da var. İyi ki varlar. Değilse hayat çekilmez olur.