4 Şubat 2023 Cumartesi

Gönüllü Modern Kölelik

Eskiden kölelik vardı. Alınır satılırdı. Sahibi köle üzerinde her türlü tasarrufa sahipti. Kölenin ne özgür iradesi vardı ne de hayata dair umutları. Çünkü hayatı efendisinin iki dudağı arasındaydı. Savunulacak ve övünülecek bir tarafı olmasa da bu tür köleliğin belki en iyi tarafı, kölenin geçim gailesinin olmamasıydı. Çünkü tüm geçim efendiye aitti. Yine de her kölenin hayalinde bir gün özgür olma hayali vardı. Kölelerin bir hayali daha olurmuş. Bu da özgür olduktan sonra bir köleye sahip olmak. Bu hayal garip değil mi? Garip olmaya garip. Çünkü kendisi kölelikten muzdarip. Buna rağmen köle edinme hayali kuruyor.

Günümüzde kölelik yok. Zira eski anlamıyla kölelik kalktı. Yerine modern kölelik geldi. Çünkü insanların birçoğu, anasından doğduğu andan itibaren karın tokluğuna çalışıyor. Çalışıp didiniyor. Buna rağmen başkasının yardımına muhtaç yaşıyor. Bugün için iş bulamayan her işsiz, işi olduğu halde kazancı evini geçindirmeye yetmeyen herkes bir nevi modern köledir. 

Yine statüsü ve kazancı iyi olan bir yerin efendisi olan nice kelli felli insanların bir başka statü karşısında köle muamelesi gördüğü şeklinde bir kölelikten bahsedebiliriz. Televizyonlarda görürsünüz bu tipleri. Haberlere konu oluyor. Bir yerin her şeyi olan, iki dudağı arasından çıkan emir kabul edilen bazı zevatın üstü karşısında nasıl durduğu, azarlandığı, gücün adını zikretmesiyle beraber nasıl ayağa kalktığı, el pençe ayakta nasıl durduğu, toplum önünde azarlandığı halde nasıl sesini çıkarmadığı gözlerden kaçmadı. İç hali bilinmez ama herhalde o anda başından kaynar sular dökülmüş hissine kapılmıştır. Nereden de bu makama geldim demiştir. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Bir yerde güçlü ve kudretli ama bir başka güç ve kudretin karşısında boynu kıldan ince bu duruma da modern kölelik dense yeridir.

Bir başka modern kölelik türünden bahsedilebilir. Bu da Goethe tarafından ifade edilmiş. Bunlarla ilgili olarak “Özgür olmayıp kendini özgür sayan kimseden gayri köle kalmamıştır” der. Herhalde bu tiplerin sayısı günümüzde daha fazladır. Piyasada, sağınızda ve solunuzda böylelerini çokça görürsünüz. Ben özgür bir bireyim, bu fikirler bana ait diyerek dolaşır dururlar.

Kim kendini ne şekil kabul ediyorsa etsin, istediği kadar ben özgürüm desin dursun. Keşke dedikleri gibi özgür olsunlar. Ama güç karşısında sesini çıkarmayan, makam ve mevkiini kaybedeceği endişesi taşıyan, haksızlık karşısında sesini çıkarmayan, mimlenir ve dışlanırım korkusuyla görüşünü açıklamaktan korkan herkes nazarımda modern köledir.

Yine modern köleliğin içerisinde; kişilik ve kimliğini bir grup içerisinde bulan, onlara sürü psikolojisi içerisinde teslim olan, sürüyle hareket eden, burada bulunmaktan mutluluk duyan, sürü dışına çıkmayı zül addeden, bunu da kendisine dava diye yutturan, kendisini davanın ölmez savunucusu ve fedaisi sanan, kurtuluşu burada bulunmakta gören, servis edilen fikirleri sorgusuz sualsiz kabul edip savunan tipler vardır ki bunlara modern köleliğin içerisinde gönüllü kölelik statüsünü vermek lazım. Sayıları da az değil. Bunlar da Goethe’nin kastettiği kişilerdir. Bu tür gönüllü köleliği özgürlük sanıyorlar. İyi sanlar demekten başka seçeneğimiz yoktur. Çünkü bu tür özgürlüğe aşık olanlara hiçbir sözün tesiri yoktur.

Hasılı, biz eski tür kölelik kalktı diye sevine duralım. Yaşadığımız hayat köleliğin şekil değiştirdiğini, eski köleliğin yerini modern köleliğin aldığını gösteriyor. Bu da tabiat boşluk kabul etmez sözünün gerçekliği bir kez daha tescillenmiş halidir. Herhalde eski köleler kalkıp gelseler, bizim yaşadığımız modern ve gönüllü köleliği görseler, “Evet, biz köleydik. Özgür irademiz, sormamız ve sorgulamamız yoktu. Birey değildik. Efendimiz ne derse onu yapardık. Özgür olma ve özgür olduktan sonra bir köle edinmenin dışında bir hayalimiz yoktu. Ama görüyorum ki sizin bu haliniz bizden beter. Çünkü bizim rızık endişemiz, makam ve mevki beklentimiz ve en önemlisi evimize ekmek götürememe korkumuz yoktu. Zira sahibimiz karşılıyordu bunları. Sizin efendileriniz kendi kendinize yetecek bir gelecek bile vadetmiyor. Hasılı biz köleydik ama bizimki bir zorunluluktu. Siz ise bizden farklı olarak okumuşsunuz, makam ve mansıp sahibi olmuşsunuz ama hala özgür olamamışsınız, gönüllü kölelik yapıyorsunuz. İnsan hiç kendi rızasıyla köle olur mu?” derlerdi.

Hutbe Konuları Üzerine (3)

Bir önceki yazımda Konya’ya özgü mahalli hutbe konularına örnek vereceğimi söylemiştim. Bunlar;

1.Pazar yerlerinin kullanımı. Bu konu önemsenmelidir. Çünkü pazar dağıldıktan sonra pazarcı esnafı ne kadar döküntüsü varsa pazarın ortasına bırakıp gidiyor. Görüntü, savaş sonrası hali arz ediyor. Ardından belediye çalışanları pazarı baştan sona temizleyip yıkıyor. Kirletmeden bu pazar yerleri pekala kullanılabilir. Esnaf çürük çarık ve döküntüsünü poşete koyup konteynere bırakabilir. Çok zor değil bu.

2.Pazarcı esnafı ve tezgaha mal dizaynı. Pazarcı esnafının çoğu müşteri ile çok laubali oluyor, hitapları amca, dayı, enişte vb şekilde. Diğer illerde seçtirme varken bu şehirde seçtirme niçin yok? Yine tezgahın önündeki ürün ile arkadaki ürün niçin aynı değil? Tezgâhtaki ürünlerin niçin hepsinde fiyat yazmıyor? Her gelen müşteri niye tek tek fiyat sormak zorunda kalsın? Tartı niçin müşterinin göreceği yerde değil? Pazarda niçin bağırılıyor?

3.Düğünlerde ortak kaptan yemek yeme. Konya dışında ortak kaptan yeme adeti var mı? Varsa bu devirde hala kaldı mı? Konya niçin ortak kaptan yemek yemeye devam ediyor? Ya bunun hikmeti anlatılsın ya da bu adetten vazgeçilsin? Bu şehir bir an evvel tabldot usulü yemeye geçmeli.

4.Düğünlere götürülen hediyeler. Eskiye oranla azalmaya başlansa da düğünlere hediye olarak kap kacak götürmeye son verilmeli. Bunun yerine herkes bütçesine göre üstünde adı yazılı zarf içinde para vermeli.

5.Esnafın kaldırım işgali. Esnaf tüm ürününü dükkanında teşhir etmeli. Bir kısmını kaldırıma koymamalı. Kaldırımı asıl sahibi  yayalara bırakmalı.

6.Trafik yoğunluğu olan yerlerde yanlış park, esnafın dükkanının önüne aracını park etmesi. Zafer gibi yerlerde otobüs durağına park yapılıyor. Otobüs durağına giremeyince yol tek şeride düşüyor. Otobüs yolcu almak ve indirmek için durunca, ardındaki tüm araçlar durmak zorunda kalıyor.

Esnaf aracını niçin park yerlerine koymuyor da dükkanının önüne koyuyor? Boş bıraksa da alışveriş için gelen vatandaş bir süreliğine aracını koyabilsin.

7.Ortak kullanım alanları, piknik yerleri ve park ve bahçelerdeki bankların kullanımı. Buraları hoyratça kullanıyoruz. Kirletiyoruz. Banklara özellikle gençler ayaklarını koyuyor. Az sonra bir başkası ayak basılan banka gelip oturuyor.

8.Esnafın satıcılığı. Yemin etmesi, fiyatı yüksek söyleyip indirim yapması, satılan mal geri alınmaz yazılması vs.

İlk etapta aklıma gelen hutbe konuları bunlar. Yerinde ve mahallinde görülmek suretiyle birçok konu bulunabilir. Bu şekil seçilen konuların o muhitin halkı üzerinde yararlı olacağını düşünüyorum. Yani hutbeler eğitici olmalıdır.

3 Şubat 2023 Cuma

Hutbe Konuları Üzerine (2)

Hutbe konularının ilgi çekici, ihtiyaçları giderecek, Müslümanlara görev ve sorumluluklarını hatırlatacak, onlara sorumluluk yükleyecek, ufuk açıcı, bilgilendirici, düşündürücü, bir konu hakkında takınılması gereken Müslümanca duruşu ifade etmesi lazım. 

Bunun için hutbe konuları;

1.Bir yıllık planlanmalıdır. Planlama yapılırken tekrardan kaçınılmalıdır.

2.Hazırlanan konular camiye gelen hazirunun için olmalıdır. Yani söz meclisten içeri olmalıdır.

3.Araya giren acil konular olduğu takdirde planda güncelleme yapılmalıdır.

4.Hutbeler merkezi ve mahalli olacak şekilde hazırlanmalıdır. Tüm Türkiye'yi ilgilendiren konular merkezi, sadece bölge, muhit, il ve ilçeyi ilgilendiren hususlar ise mahalli olmalıdır. Merkezi hutbeler DİB, mahalli hutbeler ise o ilin müftülüğü tarafından hazırlanmalıdır. 

5.Merkezi hutbelere üç hafta veya ayda bir yer verilmeli. Diğer haftalar o illere bırakılmalıdır.

6.Hutbelerin mahalli olmasını ve mahallinde hazırlanması gerektiğini önemsiyorum. Çünkü her muhit ve bölgenin diğerlerine göre ihtiyaç ve sorunları farklı olabiliyor. Mahalli hutbeler o mahalde oturanlatın sorunlarını ele aldığı için söz meclisten içeri olacaktır ve herkes payına düşeni alacaktır.

7.Mahallinde hazırlanacak konular nasıl seçilmelidir? Balta cami cemaati olmak üzere o mahalde oturan kişilerin öneri ve görüşleri alınabilir. Bunu Web sayfası üzerinden o mahaldeki insanların katılacağı bir anketle tespit edilebilir. Cami girişlerine öneri kutusu konarak istenen hutbe konularını cemaat bu kutuya atabilir. Sorun ve ihtiyaç tespiti için cemaatten bir komisyon kurarak bu heyet cadde, sokak, esnaf vb toplu yerlere ziyaret yaparak göze hoş gelen ve gelmeyen hususları gözlemleyerek bundan konu çıkarılabilir. Esnafın ve mahalle sakinlerinin görüşüne başvurulabilir. Cami görevlilerinin görüşü alınabilir. Demek istediğim muhitin ihtiyaç ve sorun analizi yapılmalıdır. Bunu değişik yöntemlerle yapabiliriz.

8.Mahalli konular ne tür olabilir üzerine Konya’yı ayrı bir yazıda ele almak istiyorum.

9.Belirlenen hutbe konularını kim hazırlayacak? Her il müftülüğü bünyesinde, hutbe hazırlama ve seçme komisyonu oluşturulabilir. Bu komisyon, tüm din görevlilerine veya seçilen konunun uzmanı bilinen kişilere yazılacak hutbe konusunu bildirir. Her din görevlisi veya uzman kişi, hazırladığı hutbeyi dijital yolla komisyona gönderir. Gelen yazıları komisyon değerlendirir. En uygun olan hutbeyi seçer. Bu yol ile cami ve müftülük personelini araştırmaya ve yazmaya sevk etmiş oluruz. Bu da personelin bilgi birikimini artıracaktır. Teşvik için ödül konabilir. Mesela üç hutbesi seçilen din görevlisi öncelikli olarak umre veya hacca görevli gönderilebilir ya da kitap vb. hediyeler düşünülebilir. Böylece tüm personeli sürece dahil etmiş oluruz.

10.Hazırlanan hutbenin yazım, imla hatalarını bir başka komisyon inceleyerek gerekli düzeltmeleri yapar.

11.Hazırlanan hutbeler en az üç gün önce cami görevlilerine gönderilmeli. Hatip hutbeye çıkmadan önce defalarca okuyarak hutbe içeriğine ve vurgulara hakim olmalı. Fazlaca okunduğu için içeriğini bozmadan irticalen okuyabilmeli. Bu, hatiplerin hitabetlerini geliştirmesine katkı sağlayacaktır.

Diğer yazımda da Konya’ya has hazırlanacak örnek hutbe konularına yer vermek istiyorum.