Bir
önceki yazımda Konya’ya özgü mahalli hutbe konularına örnek vereceğimi
söylemiştim. Bunlar;
1.Pazar
yerlerinin kullanımı. Bu konu önemsenmelidir. Çünkü pazar dağıldıktan sonra pazarcı
esnafı ne kadar döküntüsü varsa pazarın ortasına bırakıp gidiyor. Görüntü, savaş
sonrası hali arz ediyor. Ardından belediye çalışanları pazarı baştan sona temizleyip
yıkıyor. Kirletmeden bu pazar yerleri pekala kullanılabilir. Esnaf çürük çarık ve
döküntüsünü poşete koyup konteynere bırakabilir. Çok zor değil bu.
2.Pazarcı
esnafı ve tezgaha mal dizaynı. Pazarcı esnafının çoğu müşteri ile çok laubali oluyor,
hitapları amca, dayı, enişte vb şekilde. Diğer illerde seçtirme varken bu şehirde
seçtirme niçin yok? Yine tezgahın önündeki ürün ile arkadaki ürün niçin aynı değil?
Tezgâhtaki ürünlerin niçin hepsinde fiyat yazmıyor? Her gelen müşteri niye tek tek
fiyat sormak zorunda kalsın? Tartı niçin müşterinin göreceği yerde değil? Pazarda
niçin bağırılıyor?
3.Düğünlerde
ortak kaptan yemek yeme. Konya dışında ortak kaptan yeme adeti var mı? Varsa bu
devirde hala kaldı mı? Konya niçin ortak kaptan yemek yemeye devam ediyor? Ya bunun
hikmeti anlatılsın ya da bu adetten vazgeçilsin? Bu şehir bir an evvel tabldot usulü
yemeye geçmeli.
4.Düğünlere
götürülen hediyeler. Eskiye oranla azalmaya başlansa da düğünlere hediye olarak
kap kacak götürmeye son verilmeli. Bunun yerine herkes bütçesine göre üstünde adı
yazılı zarf içinde para vermeli.
5.Esnafın
kaldırım işgali. Esnaf tüm ürününü dükkanında teşhir etmeli. Bir kısmını kaldırıma
koymamalı. Kaldırımı asıl sahibi yayalara
bırakmalı.
6.Trafik
yoğunluğu olan yerlerde yanlış park, esnafın dükkanının önüne aracını park
etmesi. Zafer gibi yerlerde otobüs durağına park yapılıyor. Otobüs durağına giremeyince
yol tek şeride düşüyor. Otobüs yolcu almak ve indirmek için durunca, ardındaki tüm
araçlar durmak zorunda kalıyor.
Esnaf
aracını niçin park yerlerine koymuyor da dükkanının önüne koyuyor? Boş bıraksa da
alışveriş için gelen vatandaş bir süreliğine aracını koyabilsin.
7.Ortak
kullanım alanları, piknik yerleri ve park ve bahçelerdeki bankların kullanımı. Buraları
hoyratça kullanıyoruz. Kirletiyoruz. Banklara özellikle gençler ayaklarını koyuyor.
Az sonra bir başkası ayak basılan banka gelip oturuyor.
8.Esnafın
satıcılığı. Yemin etmesi, fiyatı yüksek söyleyip indirim yapması, satılan mal geri
alınmaz yazılması vs.
İlk
etapta aklıma gelen hutbe konuları bunlar. Yerinde ve mahallinde görülmek suretiyle
birçok konu bulunabilir. Bu şekil seçilen konuların o muhitin halkı üzerinde yararlı
olacağını düşünüyorum. Yani hutbeler eğitici olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder