31 Mart Mahalli İdareler seçim sonuçlarına göre Cumhur
İttifakı başta İstanbul olmak üzere Ankara, Adana, Mersin, Hatay'da büyükşehir
belediyelerini kaybetti. Büyükşehirleri kaybederken İstanbul'da 39 ilçenin
25'ini, Ankara'da 25 ilçenin 22'sini, Adana'da 15 ilçenin 11'ini, Mersin'de 13
İlçenin 10'unu, Hatay'da 14 İlçenin 11'ini kazanmıştır. Bu sonuçlarda bir
gariplik yok mu? Seçmen ilçede Cumhur İttifakı'nın adayına oy verirken
büyükşehirde Millet İttifakına yönelmiş.
Cumhur
İttifakı'nın tarafları ve sorumluları itiraz süreleri bittikten sonra seçmenin
ilçe-il tercihini bir güzel masaya yatırmalı. Ciddi bir analiz yapmalı.
Seçmenin niçin böyle bir tercih yaptığını bir güzel okumalı. Şayet “Seçimde
şaibe var, hile var” derlerse sonun başlangıcıdır bu.
Adı
geçen büyükşehirlerdeki seçmen tercihini okumaya çalışacağım. Yazacağım maddeler
arasında çelişkiler bulabilirsiniz. Her bir seçmenin tercih nedeni farklı
olabilir. Seçmen:
1.Partizan
davranmamış, hangi adayın daha iyi hizmet edeceğine inanmışsa gidip oyunu ona
vermiştir.
2.Cumhur
İttifakı'nın büyükşehir adaylarını daha yeterli görmemiş. Yani aday tercihini
onaylamamıştır. Özellikle başka ilden adaya veya partinin ağır topuna prim
vermemiştir.
3.Mahalli seçimin genel seçim havasına büründürülmesine
prim vermemiştir. Bu bir yerel seçimdir, demiştir.
4.Ekonomiden kaynaklanan daralmanın faturasını
büyükşehirlerde hükümete kesmiştir.
5.Kutuplaştırıcı ve ötekileştirici siyaseti tasvip etmemiş,
rakibin öcü gibi gösterilmesine tepki göstermiş; bak, ben sana da oy veriyorum,
rakibine de veriyorum, demiştir.
6.Hem Cumhur İttifakını hem de Millet İttifakını memnun
etmeye çalışmıştır.
7.İlçede Cumhur İttifakına vererek Millet İttifakını,
Büyükşehirde Millet İttifakına vererek Cumhur İttifakını cezalandırmıştır.
8.İlçe ve büyükşehir paylaşımında bir denge gözetmiş,
hiçbir partinin tek başına görev yapamayacağı, birbirine muhtaç olduğu ve
birbirini denetleyeceği bir mekanizmayı yürürlüğe koymuştur. Haydi aranızda
asgari müştereklerde anlaşın, demiştir.
9.Ana Muhalefet’e, “25 yıl önce yaptıklarından -daha
doğrusu ağzına yüzüne bulaştırdığından- dolayı sana büyükşehirleri vermeyerek
seni cezalandırmıştım. Görüyorum ki yönetmeyi de çok istiyorsun. Bu seçimde
cezan bitti. Ülke yönetimini vermem ama yerel yönetimlerde sana bir şans daha
vereceğim,” demiştir.
10.Hükümete, “Seni sever sayarım. Bunu da 17 yıldır sana
sonsuz kredi vererek gösterdim. Ülke yönetimini sana vermekle beraber bazı
stratejik öneme sahip illeri rakibine vereceğim. Rakibini denetleyeceksin. Rakibin
iyi çalışırsa destek olacaksın, yanlışlara saparsa denetleyeceksin, sonuçta
kazanan ülke olacak,” demiştir.
11.Hükümete, “Sana yerelde kısıntıya gidiyorum. Kredimin
bir kısmını rakibine kullanıyorum. Bir taraftan ülkeyi yönetmeye devam ederken
diğer taraftan ‘Dün bana oy veren seçmenim benden desteğini kısmen niçin
çekmiştir’ üzerine epey bir yüzleş. Bu sana yaptığım kulağına küpe olsun; bir
musibet, bin nasihatten iyidir, şeklinde düşün. Kendine çekidüzen ver. Şayet kendini
düzeltmezsen bugün yerelde iktidar verdiğime yarın Türkiye’nin iktidarını
verebilirim. Bilesin ki benim oyum kimse için çantada keklik değildir,” demek
istemiştir.
***21/04/2019 tarihinde Barbaros ULU adıyla Pusula Haber gazetesinde yayımlanmıştır.
***21/04/2019 tarihinde Barbaros ULU adıyla Pusula Haber gazetesinde yayımlanmıştır.