26 Haziran 2016 Pazar

Eşyamı yeniliyorum/Eşya arıyorum

Gördüğünüz bu kırtasiye kutusu ÖSYM'nin geçen hafta yaptığı Matematik ve Geometri sınavında herbir  öğrenciye verdiği; içerisinde iki kalem, bir silgi ve bir kalemtraşın olduğu kutu.

Sınav bittikten sonra evrakını teslim eden öğrencilerden kimi kalem kutusunu yanında götürdü, kimi sırasında bıraktı. Bir tanesi de sınavdan çıkarken bu gördüğünüz kalem kutusunu çöpün içine attı.

Ne var bunda? Millet kullanılabilir karyola, koltuk, halı, kilimini... çöpün yanına bırakıyor. ( Bu koltuk da yine çöpe bırakıldıktan sonra çektiğim bir görüntü)

Gençliğin baharında bu gencimiz kalem bırakmış. Maliyeti nedir ki, olsa olsa beheri 1 TL'den kutusuyla birlikte 5 lira yapar diyebilirsiniz... Doğru dersiniz.

Biz çöpe o kadar kıymetli eşyalarımızı atıyoruz. 5 liranın lafı mı olur? Lüks yaşıyoruz, kendimiz dışında herşeyimizi çöpe bırakıyoruz. Parası olan da bırakıyor, olmayan da. Müsrif bir toplum olup çıktık. Ne milli servetlerimizi çöpe atıyoruz.

Madem her şeyimiz çöpte. Biz attıktan sonra kağıt toplayıcılar gelip toplayıp götüreceğiz diye uğraşıyorlar. Bugünün belediyeciliğinde her alanda hizmet vermeye çalışan ve her ilin en büyük organizasyonu olan belediyelerimiz öncülük yapıp  yeni bir telefon hattı açsalar, adına da "Eşyamı yeniliyorum,  eşya arıyorum" dese... Belediye çöpe gidecekleri alsa, bir depoya koysa, ihtiyacı olan gelip alsa ne olur? Herhalde hayırlı bir iş yapmış olur. Milli servetimiz de değerlendirilmiş olur. Çünkü senin için ihtiyaç fazlası olan bir eşya benim için çok elzem olabilir. Aslında bir kısmımız kullanmadığı ihtiyaç fazlasını çöpe atmayıp ihtiyacı olana ulaştırıyor. Fakat çoğu zaman ihtiyaç sahibini arıyoruz ve bu durum amatörce ve bireysel yapılmaktadır. Bu konuda profesyonelleşmek gerekir diye düşünüyorum.

Haydi belediyeler böyle  hayırlı bir işe bir el atın...  Kullandıklarımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırın... Kullanılmışı kim kullanacak demeyin. Bakın ben bu kalem kutusunu çöpten aldım, kullanmak için. Bu işi proje haline dönüştürün. İnanın bu iş, sizin ramazanlarda mahalle mahalle dolaşıp verdiğiniz iftarlardan daha önceliklidir... 26.06.2016

25 Haziran 2016 Cumartesi

Esas bayram davuldan kurtulmak olmasın

Teravih vakti şarkı söyleyecek sanatçıların yanında onlara eşlik edecek davulcuya da ihtiyaç vardır. Davulcunun mesaisi sahura kadar milleti yatırmamaktır. Davulcu gece çalıştığı için yatırmadığı insanlarla birlikte akşama kadar uyumak durumundadır.

İftar vakti sen heyecanla iftarı beklerken davulcu evinize misafir olur. Sen iftarı beklerken davul sesine zil sesinin karıştığını görürsün. Adama kızmak için kapıyı açınca elinde tokmak, belinde davuluyla davulcuyu görürsün. Canını kurtarmak ve iftar etmeden gitmek istemiyorsan pamuk eller cebe....davulcuya itiraz etme. Ya o tokmak davul yerine başına patlasa daha mı iyi olurdu...

Efendim! Ben davulcu istemiyorum diyemezsin, bu bir gelenektir. Adam ihale ile almıştır o muhiti. İhale eden başkası, ihaleyi alan başkası, sonuç ihale sende kalır. Sanatsal gürültüsü de bu ihalenin bonusu her yıl olduğu gibi. Sakın o klasik “Şimdi saat var, telefon alarmı var ben onunla kalkıyorum” deme. Her zaman ki gibi yalnız kalırsın. Bazı günler evine iftar vakti farklı davulcu da gelir, geleni geri çevirme iftar vakti moralini bozma. Yoksa soluğu hastanede alırsın. Sakın ola ki kapıyı açmamazlık etme. Adam senin evde olduğunu biliyor...Bu iş bayram sabahına kadar devam eder.


Esas bayram davuldan kurtulmak deme sakın!..25/06/2014

24 Haziran 2016 Cuma

Kararlarıyla Hep Kendilerinden Söz Ettiren Kesim

1.Adnan Menderes Ve Arkadaşları İdama Mahkum Oldu.

2.Anayasa Korunacağı Yerde Darbelerde Ses Çıkarılmadı.

3.MNP, MSP, RP, FP Mahkeme Kararı İle Kapatıldı.

4.Dönemin Başbakanı Yargılanarak Mahkum Oldu.

5.İktidardaki Parti Kapatıldı.

6.Yazılmış Şiiri Okuyan Hapisle Cezalandırıldı.

7.Kuruluş Yıl Dönümlerinde Siyasileri Hep Eleştiriler.

8.Ergenekon, Balyoz Vb. Davalarda Önce Mahkum Ettiler, Sonra Saldılar.

9.367 Kararı İle Yine Gündeme Geldiler.

10.Ülkeyi Yakıp Yıkanlar Serbest Kaldı.

11.Faili Meçhul Hiçbir Olay Çözülmedi, Tetikçi Ceza Aldı, Azmettiriciye Ulaşılmadı.

12.Gerekçeli Karardan Önce Karar Açıklandı.

13.İstedikleri Gerekçe Hemen, İstemedikleri Gerekçe İse Yıllar Yılı Yazılmadı.

14.Maraş, Sivas, Madımak Ve Gazi Olaylarının Perde Arkası Çözülemedi.

15.Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muhsin Yazıcıoğlu Vb. Kişilerin Katillerine Ulaşılamadı.

16.Kararlarıyla Bir Kesim Sevindi, Diğeri Üzüldü, Sonra Sevinenler Üzüldü, Üzülenler Sevindirildi.

17.Kamu Adına Verilen Kararlar Kamu Vicdanını Rahatlatmadı.

Hülasa, Tuz Koktu. Halbuki Tuzun Kokmaması Lazım. 23/06/2015