Hep başkasından beklenti içine girenler,
Beklenti çıtasısını çok yüksek tutanlar,
Ömrünü beklenti içinde geçirenler,
Beklentisini karanlıkta göz kırpanlar,
Hep bana hep bana diyenler,
Vermeyi değil, almayı hayat felsefesi edinenler,
Empatiyi hep kendine isteyenler,
Kendilerini dünyanın merkezi gibi görenler,
Dünyanın kendi etrafında dönmesini isteyenler,
İçindeki kavgasını yenemeyip kavgasını başkasına boşaltmak ve haklı olduğunu göstermek için kırıp dökenler,
Kendilerini mükemmel görenler,
Derdini başkasına açmayanlar,
Aşağılık kompleksine kapılanlar,
Huzuru başkasının huzurunu bozmada arayanlar,
Her şeye bir mazeret, gerekçe, kulp bulanlar,
Ağzından çıkan sözün ne anlama geldiğini düşünmeyenler,
Her söz ve yapılandan bir hinoğluhinlik arayanlar,
Hep savunmada kalanlar,
Her gülüşü her bakışı her sözü kendine saldırı olarak görenler,
Hep saldırı pozisyonunda olanlar,
Öz eleştiri yapmayanlar,
Kendisine toz kondurmayanlar,
Boş ve gereksiz şeylere gülenler,
Hep başkasını ayıplayanlar,
Katılmadığı görüşleri 'saçma' olarak görenler,
Başkasından fedakarlık bekleyip fedakarlığa yanaşmayanlar,
Başkasını anlaşılmaz bilip kendi anlaşılmazlığını görmeyenler,
Kendisiyle barışık olmayanlar,
Konuşmasında mantık olmayanlar...
Ne huzur bulurlar ne huzur verirler. Ne mutlu olurlar ne de mutlu ederler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder