Bir ara bir sıkıntım oldu. Bu sıkıntı bana özel bir sıkıntı. Şu kadarını söyleyeyim. Maddi bir sıkıntı değil. Bir mağduriyet durumu.
Amacım torpil bulmak değil. Yakın bulduğum eşe dosta durumumu izah ediyorum. En azından sebebini işleyelim.
Hem bayram ziyareti hem de başımdaki belayı kısaca izah etmek istedim. İstedim ki derdimi anlatayım. O da bu işin çözümü için tanıdık üst düzey birilerini arasın. Ne de olsa arkadaşız.
Bayramlaşmanın ardından kısaca mevzuyu açtım. Durumu izah ettim. Beni sessizce dinleyen bu arkadaşım, "Allah yardımcın olsun abi" dedi. Amin dedikten sonra ziyaretin kısası makbul deyip ayrıldım.
Aradan yıllar yıllar geçti. Mağduriyetim gitmedi ama soğumaya yüz tuttu. Hayırlısı deyip yoluma devam ettim. Ne de olsa dünyanın sonu değil. Hayat bir şekilde devam ediyor.
Bu süreçte unutamadıklarımdan bir enstantane de "Allah yardımcın olsun abi" duası oldu. Nasıl unutabilirim ki.
Burada başka ne diyebilir ki diyebilirsiniz. Dua elbette etsin. Buna amenna. Yalnız ondan şunu beklerdim. "Abi, Allah yardımcın olsun. Senin bu işle ilgilenecek bir iki kişi tanıyorum. Ona telefon edip kısaca durumu izah edeyim. İlgilenir veya ilgilenmez. Çözer veya çözmez buna bir şey diyemem" dese, tanıdıklarına telefon etmese bile gönlümde ayrı bir yeri olurdu. Sağ olsun, benim için yüzünü ekşitti. Bir başkasını aradı. Ama olmadı derdim. Bu iyiliğini de hiç unutmazdım.
Şunu da deseydi, bunu da unutmazdım. "Ah abi, inan tanıdığım yok ya da var ama onlara bu konuyu açacak kadar samimiyetim yok" dese benim için bir anlam ifade ederdi.
İsterdim ki taşın altına bir şekil elini koysun. Ama hiç oralı olmadı. Kafasını yukarıya kaldırıp gözlerini yumarak Allah yardımcın olsun demekle yetindi.
Siz ne dersiniz bilmem ama hiç ilgilenmeden ya da şöyle böyle yap yolu göstermeden sadece "Allah yardımcın olsun" duası bana çok basit geldi. Bu basitlik duayı küçümsediğimden, bu işin duayla alakası yok dediğimden değil. Dua elbette edilir. Önce sebebini işlemek gerek.
Hiç yol göstermeden, kafa yormadan böyle bir dua, "Allah versin. Benden fayda yok demekten başka bir şey değil. Belki de işin en kolayı ve kolaya kaçmaktan ibarettir. Çünkü sebebini işlemeden yapılan dua kuru bir duadan ibarettir.
Benim ise böyle dostlara ve böyle kuru dualara karnım tok.
Sonra öğrendim ki bu arkadaş sadece bana değil, herkese dua ediyormuş. Bir arkadaş da bu kişinin de bulunduğu bir ortamda başına gelen badireyi anlatmış. Arkadaş derdimi anlattıktan sonra aramızda kalsın demiş ve o mesele orada kalmış. Büyük ihtimalle Allah yardımcın olsun demiştir ona da. Sorunu çözmek için elini kıpırdatmamış. Gerçi Allah yardımcın olsun duası varken niye kıpırdatsın değil mi?
Ama ben onun gibi yapmadım. Arkadaş bana derdini açar açmaz harekete geçtim. Taraflarla görüştüm. Görüşmediğim kimse kalmadı. Arada mekik dokudum.
Meseleyi çözebildim mi? Çözemedim. Ama içim rahat. En azından meselenin çözülüp rayına girmesi için elimden geleni yaptım. Sebebi işledim. Önemli olan bir konuda emek sarf etmek değil mi? Takdir edilmesi gereken de bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder