Bir zamanlar bu ülkenin;
Çoğu şehrinde üniversite yoktu.
Çoğu yerinde havalimanı yoktu.
Hastanelerine MR yoktu.
Paletli ambulans da yoktu düz ambulans da.
Buzdolabı yoktu.
Traktörü yoktu.
Elektriği bile yoktu.
İnsanımız muma mahkumdu.
Emekliye bayram ikramiyesi yoktu.
İşçi, memur ve emekliye promosyon yoktu.
Doğal gaz çıkmazdı. Çıkarılsa da belli bir süre bedava yapılmazdı.
Yüksek hızlı tren yoktu. Olmayınca, tren biletleri bir süre bedava olmazdı.
65'lilere toplu taşıma ücretsiz değildi.
WC ücretleri bedava değildi.
Üniversiteye girişte baraj puanı getirilmişti. Her sınava giren üniversiteye giremezdi. Giremediği için üniversite özlemi çekerdi.
Şehir hastaneleri yoktu.
Müteşebbislere iş garantisi yoktu.
Kur garantili mevduat yoktu.
Yaşlılık ve dul maaşı yoktu.
Emekli sayımız azdı. Her birinin maaşı farklı farklıydı.
Muayene ücretini ve hastane masrafını karşılayamadığı için insanımız hastanede rehin alınırdı.
Muayene olamadığını, olduysa da ilaç bulamadığını hiç söylememe gerek yok.
Ameliyatlarda bıçak parası dışında hiçbir şey yoktu.
Taziyelerde belediyeler taziye yerine otobüs vermezdi. Etli ekmek yaptırmazdı.
Enkaz devralındı diyeceğim ama bu söz çok hafif kalır. Kısaca yoktu yok.
Öyle bir zaman geldi ki bu ülkeye sihirli bir el dokundu:
Her şehre üniversite açıldı. Hatta bazı şehirlere fazlası açıldı.
İlçelere iki yıllık bölümler açıldı.
Hemen hemen her şehre hava alanı yapıldı.
Hastanelerde MR geldi.
Ambulans zibil gibi oldu. Üzerine paletlisi geldi. Yurtdışından hasta getirilir oldu.
Buzdolabı geldiği gibi çift kapılısı var şimdi evlerde. Hem de No frost. İlaveten her evde derin dondurucu var.
Traktör arttı.
Elektriksiz ev yok. Sarı lambalardan kurtuldu. LED ampuller yaygın. Elektrik kesintisi zaten yok. Mumlar artık doğum günlerinin vazgeçilmezi oldu.
Emekliye ilaveten iki bayram ikramiyesi geldi. Promosyon verilir oldu.
Doğal gaz çıkarıldı. Bir yıl boyunca sıcak su ve mutfak bedava oldu.
Yüksek hızlı tren geldi. Hangi şehre gelmişse bir süre bedava binildi.
65'lilere toplu taşıma ücretsiz oldu. Dün otobüse binmeye 65'liler otobüsten inmez oldu.
Pırıl pırıl WC'ler herkese ücretsiz oldu. Eskiden küçüğe ayrı, büyüğe ayrı tarife uygulanırdı.
Çocuklarımız yeterli puanı alamasa bile üniversite tercihi yapabiliyor ve okuyabiliyor. Dün okur yazar oranımız çok idi. Bugün üniversiteli mezunumuz daha çok.
Çoğu şehrimize şehir hastanesi açıldı. İnsanımız rahatça muayene olur oldu.
İş garantisi gelince, müteşebbisler kesenin ağzını açtı. Ülkeyi bir baştan öbür başa imar etti. Yol, otoban, köprü, havalimanı, şehir hastanesi yaptı. Haliyle ülke gelişti. Tüm bu hizmetler için devletin kesesinden bir kuruş çıkmadı.
Kur garantili mevduat verilince insanımız yastık altını üstüne çıkardı. Haliyle dövizin beli kırıldı.
Yaşlılık ve dul maaşı, hastaya bakım ücreti verildi. Yaşlı, dul olanlar başkasına muhtaçlıktan kurtuldu.
Emekli sayımız çoğaldı. Asgari emekli ücreti belirlenerek emekliler arasındaki ayrım kaldırıldı.
Hastanelerde muayene ücreti ödemeden rahat muayene olunur oldu. Bıçak parası tarih oldu. İlacı istediğin yerden alabiliyorsun.
Belediyeler taziyelere otobüs verdi. Etli ekmek götürdü.
Hasılı say say bitmez. İnsanın nereden nereye diyesi geliyor.
Tüm bunları yeni nesil bilmez. Yeni olmayan neslin bir kısmı da unuttu. Ama yine de hatırı sayılır unutmayan insanımız var. Öyle ya yapılan iyilik unutulur mu?
Bu arada bu yapılanların ve olanların bir kısmı öncesinde varmış. Sahipleniliyormuş. Elbette sahiplenilecek. Çünkü devlette devamlılık ve sahiplenme esastır.
oh oh oh maşaallah. Sayın yazar sizde büyük değişiklik var. Tabi ironi diyenler de var. Sanırım hikayeyi nereden başlatman gerektiğini farketmişsin.
YanıtlaSilNe zamanki oh oh demeye başladım. Kendimi tutamadım. Dökülüverdi dilimden. Halbuki hepsi iki harften ibaretmiş. Aslında tüp ve yağ kuyruğundan almam gerekirdi ama gözüm pek geriyi kesmedi. Bu arada gelecek vadetmeye başladım mı?
Sil