Bir parti, ilçe teşkilatının başına birini ilçe başkanı
yapsın. Ardından bu kişi belediye başkanlığına soyunsun. Sen bunu aday
yap.
Bir beş yıl partinde belediye başkanlığı yaptıktan sonra
ikinci döneminde belediye başkan adaylığı için mevcut belediye başkanını değil
de bir başkasını tercih et.
Adam senin bu tercihine saygı duymayıp gitsin, bir başka
partiden aday olarak karşına rakip çıksın ve kazanamasın.
Olur mu böyle şey? Olur. Zira bizim siyasetimiz her zaman
bu tür adaylara gebe. Buna alışkınız. Ama bundan sonra başka şeylere de
alışmamız gerekecek. Buyurun okuyalım:
Bir beş yıl sonra yeni bir seçimde adam tekrar kapına gelip
aday adayı olsun ve sen bunu tekrar aday olarak seç.
Adaylık için başka müracaat mı yok? Partide aday kıtlığı mı
çekiliyor? Niçin eski başkanda karar kılınıyor? Bu aday çok mu ehil?
Bildiğim kadarıyla iki elin parmağı kadar aday, aday
adaylığı müracaatında bulundu. Üstelik adaylar arasında birbirinden değerli
kişiler var. Burada sebep ne ola? Anlayabilen varsa beri gelsin.
Ben yeniden aday yapılan adayın kalitesini, iş
bitiriciliğini, liyakatini ve ehliyetini sorgulamıyorum. Bütün özellikler
kendisinde olabilir. Ama parti, bu adayı yeniden aday yapmadan önce
"Arkadaş! Sen geçen dönem seni aday yapmadığımız için çekip giden, çekip
gitmekle kalmayıp başka bir partiden aday olarak bizim karşımıza çıkan değil
misin? Bugün ne değişti de tekrar bize geldin? Dün gitmekle hata yaptığına mı
kanaat getirdin" demeli değil miydi? Ama gördüğüm kadarıyla böyle demediği
gibi yeniden aday gösterdiğine göre sanırım geçmişte hata yaptığını parti, kabul
etmiş görünüyor.
Siyasi parti dediğin biraz omurgalı olmalıydı. Küçük bir
tercihinde vurup kapıyı gideni yeniden aday yapmamalıydı. Aslında bırakıp
gideni şu ana kadar üstünü çizen parti, dün dündür deyip hiçbir şey yokmuş gibi
davranıyorsa bu parti sapla samanı karıştırmaya ve kendi prensipleriyle
çelişmeye başlamış demektir. Demek ki prensibini kişiye göre değiştirir olmuş
bir parti var karşımızda.
Nasılsa oy deposu! Ha Ali olmuş, ha Veli! Nasılsa partisi
kazanacak, bıçak sırtı bir yer değil. Diğer adaylar kırılırmış, küsermiş,
önemli değil. Buna dense dense akıl tutulması denir.
Hayırlısı! Ne diyelim? Demek ki siyaset denilen böyle bir
şeymiş...
***24/01/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder