Sabah dolmuşa bindim. Dolmuş parasını vermek için şoförün
yanına yaklaşınca "Bedava dakikalarınızı, lütfen Başka Yerde
HARCAYINIZ!" yazısı dikkatimi çekti. Dolmuşa binip de görmemek mümkün
değil. Şoför, yolcuların göreceği şekilde büyükçe yazarak asmış.
Sabahın erken saatinden akşamın geç vakitlerine kadar
direksiyon başında git-gel yapan şoförün, yapılan telefon görüşmeleri canına
tak etmiş olmalı ki böyle bir yazıyı asma gereksinimi duymuş. Yorgunluğun
üzerine müşterilerin in-bini, içeridekilerin konuşmalarının üzerine bir de uzun
telefon görüşmeleri eklenince illallah demiş olmalı. Çünkü mecburen konuşmaları
dinlemek zorundasın. Dolmuş dediğin küçük bir araç.
Dolmuşta telefon görüşmesi yapılmayacak mı? Elbette
yapılacak. Ama bu görüşme en fazla bir iki dakikayı geçmemeli, değil mi? Ama
biz ne yapıyoruz? İncir çekirdeğini doldurmayan geyik muhabbeti yapıyoruz,
karşımızdakine telefon marifetiyle -mahrem falan dinlemeden- içimizi
boşaltıyoruz. Bazen de laf olsun diye konuşuyoruz. Merak ediyorum millet dolmuşa
binince dertleniyor da telefonla içini dökme ihtiyacı mı hissediyor? Haydi
dertliyiz, canımız sıkılıyor diyelim. Dolmuştakilerin duyduğunu ve onları rahatsız
ettiğimizi bile bile konuşmayı niçin uzattıkça uzatıyoruz?
Burada adap ve nezaket kurallarından bahsedecek değilim. “Edep
ya Hu!” demeyeceğim. Zira o aşamayı aşmış durumda bu tip konuşanlar. Belki de
ar damarları çatlamış. Aslında sorunun nerede olduğunu biliyorum. Sorun, GSM
operatörlerinin kampanya üzerine kampanya düzenleyip sınırsıza varan görüşme
imkanı sunmalarıdır. Yani telefon görüşmesinin kişinin cebine dokunacak bir
maliyeti yok. Telefon müşterisi bir veya iki yılın sonunda 3-4 operatör
arasında gidip geliyor. Her geçtiği yeni operatör bir öncekine göre ekstra
avantajlar sunuyor. Çoğu telefon sahibi de bedava haklarım boşa gidecek diye
konuştukça konuşuyor. Bizim millete bedavaya yakın bir imkan sununca kullanmaz
mı? Çenesi yoruluyormuş! Ne yorulması? Adam veya kadın konuştukça açılıyor.
Çünkü dinleyen ve düşünen bir toplum değiliz. Durmadan konuşuruz.
Toplu taşımalar başta olmak üzere uzun telefon
görüşmelerinin önüne geçmenin veya azaltmanın yolu, GSM hatlarının
maliyetlerini artırmaktan geçiyor. Cebimize dokunulursa çenemize hakim oluruz
gibi geliyor bana. Cep telefonlarının ilk çıktığı anları bir düşünelim.
Çoğumuzda bu hatlar yoktu. Olan da fazla kontör gitmesin diye hızlı hızlı
ihtiyacı kadar konuşurdu. Hatta çoğu zaman kontör veya lira gitmesin diye
çaldırır, kapatırdı. Bu şekilde konuşmadan anlaşma yoluna giderlerdi.
“Bedava dakikalarını” toplu taşıma araçlarında tüketmeyi
alışkanlık haline getirenleri bir günlüğüne şoför koltuğuna oturtsak nasıl olur?
Bence fena olmaz. Hatta çok iyi olur. Yorgunluğun üzerine bir de dert dinlemiş
olurlar. Bu vesileyle belki empati yaparlar.
Dolmuş ve otobüs gibi toplu taşıma araçlarında “bedava
dakikaları” dinlemek zorunda kalan şoförlere Allah yardım etsin!
* 19.01.2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 19.01.2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder