Yan tarafta gördüğünüz fotoğrafı dolmuşta giderken İstanbul Caddesinde kırmızı ışıkta durduğumuz esnada çektim. Arabanın içi şoför mahalli dışında tamamen tandır ekmeği dolu. Ekmek selelerinin içine konmuş. Bagajında da ekmek var gördüğünüz gibi. Bagaja da o kadar doldurmuş olmalı ki bagaj açık kalmış.
Aracın plakası okunmasın diye resmi kırptım. Bagajı tam seçebiliyor musunuz bilmiyorum. Bagajın içinde de ekmek selesi var. İçine ekmek konmuş. Ya sele yoktu, ya da sepeti sığdıramamış olmalı ki, altına hiçbir şey sermeden tandır ekmeklerini kaportanın üzerine istiflenmiş. Üst tarafı da tam kapanmadığına göre kapağın altı da ekmeklere sürtüyor olmalı.
Zaman zaman kaldırımlarda, cami önlerinde yandır ekmeğinin poşetin içerisine dörder tane konarak satıldığını görürüm. Bu tür ekmeğin özel müşterileri var. Satışı da iyi gördüğüm kadarıyla. Öyle zannediyorum bu arkadaş da satmaya götürüyor.
Ekmeğini taştan çıkartan, elinin emeğini yiyen, rızkının peşinde koşan insanlara saygım büyüktür. Bu tür tandır ekmeği de her yerde bulunmaz. Müşterinin ayağına gitmesinde fayda var. Fakat taşımasını uygun bir ortamda, hijyen bir şekilde yapması gerekir. Kendisi gördüğünde tiksinmeden alabileceği ekmeği piyasaya sürmelidir. Nasıl ki kendimiz bir yiyeceğin temiz olmasını istiyorsak sattığımız malı da o şekilde piyasaya sürmeliyiz.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve belediyeler üzerine düşen görevi yerine getirmeli, denetimlerini artırmalı. Güpegündüz şehrin merkezinde bu şekilde ekmek taşımaya kimse cesaret edememeli. Hijyen olmayan ortamlarda satışa izin vermemeli. Nasıl ki kapalı yerler haricinde simit satışı yasaklanmışsa bu şekil ekmek taşıma ve satış işine de bir standart getirilmelidir.
Ekmek bu toplumda tıpkı Kur'an gibi saygı değerdir. Yere ekmek atılmaz. Atılmışsa elimize alır, kurt-kuş yesin diye yüksek bir yere koyarız. Bazılarımız yemin ederken ekmek-Kur'an çarpsın diye dua eder. Emeğe saygı bekleyenler siz de ekmeğe saygı gösterin lütfen! 27.03.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder