7 Haziran 2016 Salı

Freni patlamış kamyon **

Gün geçmiyor ki bombalar patlamasın, insanımız ölmesin.  Otomatiğe bağlandı artık. Mutlaka günlük ölme ve öldürmemiz olacak. Halihazırda ülkenin en düzgün işleyen işi adam öldürmedir. Günlük insan/lar ölecek bu belli. Burada tek gizemli yön bomba nerede patlayacak, kim patlatacak, kimleri hedef alacak. Seyirci olan bizler de bunu iyice kanıksadık. Bomba patlayacak da ölen az olsa bari umudunu yineliyoruz her gün.  Yine devlet-millet bu terörün kökünün kazınamayacağını, polisiye tedbirlerle bu işin bitmeyeceğini  biliyoruz. Yine tek umudumuz teröristin vicdana gelip yeter arkadaş, analar ağlamasın diyerek öldürmeyi bırakması.  Terörü üstümüze salanların hedeflerinden vazgeçmesi. Şu durumda başka çare yok.
                                                                                                                         
Bakmayın siz, her bombalamadan sonra yetkililerin  "Kanları yerde kalmayacak demelerine." Muhalefetin, efendim falan tarihte terör diye bir şey yoktu edebiyatı yaptığına. Terör bu ülkenin gündeminde 80'li yıllardan beri girdi. Bazen iyice azdı, bazen durdu. Azmasında ve durmasında pay yine terör patronlarının. İstedikleri zaman istedikleri yerde kan döktüler, istemedikleri zaman ateşkes ilan ettiler. Onlar birilerinin taşeronu, biz ise onların elinde kobay.

Bu ülkenin yönetenleri, yönetmeye aday olanları, psikolog ve sosyologları, terör uzmanları... terörü besleyen şeyler neler, niçin belirli bölgelerden çıkıyor. Canlı bomba olup ölümü ve öldürmeyi göze alanın psikolojisi nedir. Bu insanlar hangi haleti ruhiyededir. Geçmişte ne yapıldı ki böyle yapıyorlar. Şimdi ne yapılıyor? Etkili ve yetkili kişiler sahaya, insanların içine girsinler. Önce bir durum tespiti yapsınlar, teröre giden yollar araştırılsın. Her şeyden önce ölmeyi ve öldürmeyi meslek haline getirenin çocukluğuna, yaşam tarzına inilsin. Kim ne istiyor bunu ortaya koysun, bütün taraflar eteğindeki taşları yere döksün. Sonra çözümü tartışsınlar.

Bilim adamları durum tespiti ve çözüm önerileri üzerine yoğunlaşırken, istihbarat terörü destekleyen devletleri tespit etsin. Devlet belgeye dayalı istihbarat bilgileriyle terörü destekleyen devletlerin kapısını çalsın. Diplomatik yoldan önce dış bağlantı kesilsin. Doğuştan insan hakkı olan ne varsa vatandaşına gecikmiş hak olarak versin.

Bilgi birikimim analiz ve çözüm için yeterli değil. Fakat tecrübelerime dayanarak şunu söylemek isterim: Ölmeyi ve öldürmeyi göze alan kişi geçmişte horlanmış, küçümsenmiş, dışlanmış, işkence görmüş, 2.3.sınıf insan muamelesi görmüş biri olabilir.  Ya da böyle bir durum olmadığı halde kendisini böyle hissetmiş olabilir. Kendisini değersiz hisseden intikam ve öç hırsıyla yetişir. Bana değer vermeyenlere dünyayı dar edeceğim psikolojisiyle büyür...

Kendisine zulmedildiği hissine kapılan biri freni patlamış otobüs ya da kamyon gibidir. Önüne kim çıkarsa çiğner. Kimi ezip geçerse geçsin kamyonda asla acıma duygusu olmaz...

Şehitlerimizin mekanı Cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Bu karanlık gecelerin nurlu sabahı gelsin artık... 07/06/2016
** 08.06.2016 tarihinde Kahta Söz Gazetesinde yayımlanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder