Gün geçmiyor ki bombalar patlamasın, insanımız ölmesin.
Otomatiğe bağlandı artık. Mutlaka günlük ölme ve öldürmemiz olacak.
Halihazırda ülkenin en düzgün işleyen işi adam öldürmedir. Günlük insan/lar
ölecek bu belli. Burada tek gizemli yön bomba nerede patlayacak, kim
patlatacak, kimleri hedef alacak. Seyirci olan bizler de bunu iyice kanıksadık.
Bomba patlayacak da ölen az olsa bari umudunu yineliyoruz her gün. Yine
devlet-millet bu terörün kökünün kazınamayacağını, polisiye tedbirlerle bu işin
bitmeyeceğini biliyoruz. Yine tek umudumuz teröristin vicdana gelip yeter
arkadaş, analar ağlamasın diyerek öldürmeyi bırakması. Terörü üstümüze
salanların hedeflerinden vazgeçmesi. Şu durumda başka çare yok.
Bakmayın siz, her bombalamadan sonra yetkililerin
"Kanları yerde kalmayacak demelerine." Muhalefetin, efendim
falan tarihte terör diye bir şey yoktu edebiyatı yaptığına. Terör bu ülkenin
gündeminde 80'li yıllardan beri girdi. Bazen iyice azdı, bazen durdu. Azmasında
ve durmasında pay yine terör patronlarının. İstedikleri zaman istedikleri yerde
kan döktüler, istemedikleri zaman ateşkes ilan ettiler. Onlar birilerinin
taşeronu, biz ise onların elinde kobay.
Bu ülkenin yönetenleri, yönetmeye aday olanları, psikolog
ve sosyologları, terör uzmanları... terörü besleyen şeyler neler, niçin belirli
bölgelerden çıkıyor. Canlı bomba olup ölümü ve öldürmeyi göze alanın
psikolojisi nedir. Bu insanlar hangi haleti ruhiyededir. Geçmişte ne yapıldı ki
böyle yapıyorlar. Şimdi ne yapılıyor? Etkili ve yetkili kişiler sahaya,
insanların içine girsinler. Önce bir durum tespiti yapsınlar, teröre giden
yollar araştırılsın. Her şeyden önce ölmeyi ve öldürmeyi meslek haline
getirenin çocukluğuna, yaşam tarzına inilsin. Kim ne istiyor bunu ortaya
koysun, bütün taraflar eteğindeki taşları yere döksün. Sonra çözümü
tartışsınlar.
Bilim adamları durum tespiti ve çözüm önerileri üzerine
yoğunlaşırken, istihbarat terörü destekleyen devletleri tespit etsin. Devlet
belgeye dayalı istihbarat bilgileriyle terörü destekleyen devletlerin kapısını
çalsın. Diplomatik yoldan önce dış bağlantı kesilsin. Doğuştan insan hakkı olan
ne varsa vatandaşına gecikmiş hak olarak versin.
Bilgi birikimim analiz ve çözüm için yeterli değil. Fakat
tecrübelerime dayanarak şunu söylemek isterim: Ölmeyi ve öldürmeyi göze alan
kişi geçmişte horlanmış, küçümsenmiş, dışlanmış, işkence görmüş, 2.3.sınıf
insan muamelesi görmüş biri olabilir. Ya da böyle bir durum olmadığı
halde kendisini böyle hissetmiş olabilir. Kendisini değersiz hisseden intikam
ve öç hırsıyla yetişir. Bana değer vermeyenlere dünyayı dar edeceğim
psikolojisiyle büyür...
Kendisine zulmedildiği hissine kapılan biri freni patlamış
otobüs ya da kamyon gibidir. Önüne kim çıkarsa çiğner. Kimi ezip geçerse geçsin
kamyonda asla acıma duygusu olmaz...
Şehitlerimizin mekanı Cennet olsun. Yaralılarımıza acil
şifalar dilerim. Bu karanlık gecelerin nurlu sabahı gelsin artık... 07/06/2016
** 08.06.2016 tarihinde Kahta Söz Gazetesinde yayımlanmıştır.
** 08.06.2016 tarihinde Kahta Söz Gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder