1 Mart 2016 Salı

Yaşarsam şayet, yaşlılığım çok kötü olacak!


8’e giden çocuğumun kontörü bitmiş. Yüklemek için telefonu elime aldım. Telefon ve kredi kartı bilgilerini  girdim. Yüklemek için gönder butonuna bastım. Hemen mesaj geldi: “15 lira kart  harcamanıza ait şifreniz” diye.

Çocuğa: “Git oğlum telefonu al gel de, gelen şifreyi gireyim” dedim. Çocuk bir türlü gitmedi, bana bakıyor. “Telefonu al gel diye tekrarladım, biraz da sesimi yükselterek. Çocuktan yine tık yok. Sadece bakıyor bana. 3.defa söyledim. Nihayet çocuk gözüyle elimdekini işaret etti. Baktı hala ben bekliyorum. Sonunda: “Baba! Telefon elinde ya” demez mi? Evet baktım. Telefon elimde. Ne diyeceğimi şaşırdım. Halbuki ne de hazırlamıştım hemen gidip telefonu getirmeyen oğluma kızmaya. Sonunda ne mi yaptım. Kızamadığıma kızdım. Düşündüm: “Oğlum Ramazan, şayet yaşarsan ihtiyarlığın çok kötü olacak” diye. Kendisine: “Gel oğlum bu sır olarak kalsın aramızda.  Bak sana kontör de yükledim şimdi” dedim. Çocuk: “Baba, denk geldi bir defa. Ben böyle bir anı bir daha yakalayamam. Kusura bakma anlatırım” demez mi? Ne olacak zamane çocuğu işte. Bir de daha yeni iyilik yaptım güya.

Şartlanmışlık böyle bir şey işte. Genelde kontör yüklemeyi masaüstü bilgisayardan ya da laptoptan yaparken başka bir odada şarja takılı olan telefonu almaya giderdim; gönderilen mesajı girmek için. Bazen insan elindeki bir şeyi arar ya. İşte ben de elimdeki cep telefonunu aradım.


Gülme kardeş gülme! Gülünecek bir şey değil. Bak sıra sana da gelir. Sonra bu yazdığım, bir sır haberin olsun. Buraya yazılan sır olur mu dersen. Olur niye olmasın. Zaten kimse okumuyor ki. İnsana sır vermekten daha iyi. Ya kazara, yolunu şaşıran biri okursa... Evet ben de ondan korktum zaten. Olur ya biriniz benim oğlanla karşılaşır. Bunu benim oğlandan duymaktansa ilk önce benden duysun. Şayet yolunu şaşıran varsa.…Alo, var mı yolunu şaşıran... Kim kabul eder yolunu şaşırdığını. Düşmez kalkmaz bir Allah! Ne diyelim... 01/03/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder