2 Aralık 2015 Çarşamba

Seçim Analizi

Seçim sonrası TV'leri şöyle bir gezince her kanalda seçim sonucu analizleri yapıldığına şahit oldum. Amma da çok analiz yapan varmış. Kanalım yok ama benim nerem eksik, benim de sanal âlemim var dedim. Bir analiz de Kanber'den olsun istedim:

2002-2015 yıllarında iktidar olan partiye karşı bazılarımızda doğru-yanlış hoşnutsuzluklar başlamıştı. Vatandaş 7 Haziran geldiğinde tekli iktidar denklemini 4'lü bir denklem olarak karşımıza çıkarmıştı. Mademki teklikten usandınız. Buyurun size 4'lü denklem, çözün dedi. "Bakalım bir araya gelme, koalisyon ve uzlaşı kültürünüz var mı? Birbirinize karşı empati yapabilecek, ülke sorunlarını çözebilecek misiniz" dedi. "X,Y,Z,K bilinmeyenlersiniz. Yanınıza sadece birini ya da ikisini alarak ülkenin yönetiminde söz sahibi olun. Üstelik ekonomi sos vermeye başladı, etrafımız ateş çemberi oldu, Güneyimizde terör uykusundan yeniden uyandı, her gün verilen şehit sayısı arttı, işin şakası yok, ne olur anlaşın. Çok basit bir problem bu… Hepiniz üniversite mezunusunuz, bu denklemleri ortaokul ve lisede çözdünüz, haydi göreyim sizi. Bu işi tekrar bana bırakmayın, benim sağım solum belli olmaz, her zaman bu denklemle karşınıza çıkmam, bu tekrar benim hakemliğime bırakmayın, bu mesele ülke meselesi, enaniyetlerinizi ve kırmızı çizgilerinizi bir tarafa bırakın, gereğini yapmazsanız size verdiğim güven emanetimi geri alırım, hiç biriniz mevcut halinizin ebedi olduğunu sanmasın, bu sizin son şansınız," dedi.

Dedi de dinleyen kim. 4' ü ayrı bir telden çaldı. Hepsi kendini bulunmaz Hint kumaşı sandı. İktidarı paylaşmak ne kadar da yabancı idi bize… Çünkü biz kendi öp öz kardeşimizle bile bir araya gelip ortak iş yapmıyorduk. Miras paylaşımında birbirimizi yiyorduk.
Hepsi birbirine hayır dedi.

Bu durum memleketin hayrına değildi. Siyaset sorun çözen yer iken siyasetin kendisinin sorun ürettiği ortaya çıktı. Yeniden milletin hakemliğine gidildi.
1 Kasım seçimine böyle geldik. Millet sandığa gitti. Sorunu çözdü. Seçim sonuçlarını analiz edip hata ve sevaplarını değerlendirecekleri yerde milleti ve en fazla oy alanı eleştirip kendi egolarını tatmin etmeye başladılar.

İktidar ya da muhalefet olan siyasi partilerimiz şunu bilsinler ki hiçbirinizin oyu çantada keklik değildir. Bu milletin basiret ve feraseti, hakemliği bu gün vezir
yaptığını yarın rezil, bu gün rezil ettiğini de yarın vezir yapar. Çünkü bu millet 80 öncesinin seçmeni değildir. Takım tutar gibi tutmuyor artık. Özal'ın 4 eğilimi birleştirdiği 80'li yıllardan beri her seçimde tercihini yeniden gözden geçiriyor. 90'lı yıllardan beri farklı zihniyetleri koalisyonun büyük veya küçük ortağı yaparak denemiştir. Yani vatandaşın sırtında yumurta küfesi yoktur. ANAP, SHP, DYP, RP, DSP, MHP, AK PARTİ olacak şekilde 90'lı yıllardan beri iktidar el değiştirmiştir. Hem de 1 kere değil, birkaç defa şans vermiştir.

Seçmen bilinçlendi. Seçmeni değiştireyim diye uğraşmayın. Onu iyi okuyun. Çünkü o sizi çok iyi okumaktadır.

Seçim sonuçlarının ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Gerisi laf-ı güzaftır vesselam. 03/11/2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder