16 Aralık 2024 Pazartesi
Diyanet'in Miras Hutbesi
15 Aralık 2024 Pazar
GSM Operatörlerini Nasıl Bilirsiniz?
Alışverişleriniz Hep Toptan Olsun!
Dul bir kadının çok güzel bir kızı varmış.
Kıza herkes talip ancak annesi kızı için 50 milyar mihr istiyormuş, daha aşağı inmiyormuş.
Kıza aşık bir oğlan varmış. Çalışıp didinmiş. Ancak 3 milyar biriktirebilmiş.
Babası oğlanın bu durumuna bigane kalmaz. Getir bakalım şu parayı. Gidip kızı isteyelim der.
Oğlan parayı getirir ama umutsuzdur. Çünkü elde avuçta üç milyar var. 3 milyar bere, 50 milyar nere. Arada dağlar kadar fark var.
Kızın evine varırlar.
Baba kızın annesine, "Söyleyeceklerim bitmeden sözümü kesme. Kızını oğluma istiyorum. Aha bu da mihr olarak 1 milyar" der.
Kadının suratı asılır. Adam aldırmadan devam eder: "Seni de kendime istiyorum. Bu bir milyar da senin" deyince,
Kızın annesinin yüzüne bir tebessüm yerleşir ve
"Allah mübarek kılsın, hayırlı olsun" der. Böylece işlem tamamlanır.
Buna bir anlam veremeyen komşuları, “Hani 50 milyardan bir kuruş inmem diyordun” diyerek kadını sıkıştırırlar.
Kadın der ki:
"Toptan satışla perakende satış fiyatı her zaman değişir".
Yolda oğlu babasına sorar: “Kalan bir milyarı ne yaptın baba" diye.
Babası, "İkinci evliliğe razı olması için onu da anana verdim” cevabını verir.
Fıkra ya da hikaye bu kadar. Sakın ikinci evlilik caiz mi demeyin. Onu başkasının üzerine kuma gidecek kadın ile üzerine kuma gelecek kadına sormak lazım. İstenen 50 milyardan 1 milyara git olur mu demeyin. Adı üzerinde fıkra. Ayrıca Dul kadının dediği gibi tüm mesele, toptan satış ile perakende satıştan ibarettir. Öyle ya perakende daima yüksek olurken toptan da hep tenzilat olur.
Bu fıkrayı okuyunca Adıyaman’da 2000 öncesi çocuklarımı sünnet ettirmem aklıma geldi. Sadece oğlan babası değil, ben de böyle bir toptan sünnet yaptırmıştım da semeresini görmüştüm.
Şöyle ki:
Çocukları sünnet ediversin diye Kahta’da ün yapmış bir sünnetçi bulmuştum. Kaça sünnet yaptığını sordum. 2,5 milyona dedi. İndirim yapar mısın dedim. Hayır dedi. Bu fiyata tavdım. O değilden toptan olursa ne olur dedim. Toptan derken dedi. Üç çocuk var. Sünnet olacak dedim. O zaman beherini 2 milyondan yaparım dedi. 7,5 milyonu gözden çıkarmışken böylece 1,5 milyon cebimde kalmıştı.
Yine bu fıkra krizi iyi yönetmeye uygun bir fıkra olarak da anlatılabilir. Burada ilk baba krizi iyi yönetmiş. İkinci baba toptan indiriminden faydalanmış.
Etiket Hastalığımız
Hadise'den Hadise
14 Aralık 2024 Cumartesi
Liseli Genç Aşıklar (3)
Diğer teneffüs oğlanı bahçede bir başına yakaladım. Güya ödev yapıyorlarmış. Oğlana epey bir saydırdım. Ağzıma geleni söyledim. Kız kardeşin olsaydı orada oturan. Biri senin yaptığın gibi öpseydi nasıl karşılardın? Bundan geçtim. Görüyorum ki sen gönül eğlendiriyorsun. Herkesin gözü önünde bu yaptığın çok çirkin. Yatak odası mı sandın burayı. İsmin de mübarek bir zatın ismi idi. Adını aldığından utan gibi şeyler söyledim. Baban bu durumu görse, bu duruma ne derdi dedim. Çocuk, ailesinden dertli idi. Babası, annesini bir başka kadınla aldatmış. Anladığım kadarıyla baba çok tekin biri değil, aile ortamı da sütliman değil.
Sonra kızı çağırdım. Oldu mu kızım bu yaptığınız dedim. “Hocam, ben istemedim” dedi. Bir de isteseydin dedim. Madem razı değildin. O öptüğü zaman eşimin tersiyle bir vursaydın, senin samimiyetini anlardım ve seni tebrik eder, aferin kızım derdim dedim.
Birkaç gün sonra yeşil saçlı anne, babasıyla birlikte tekrar sınıf değişikliği için geldi. Tekrar olmaz. Bence okul değiştirin dedim. Babanın tüm olup bitenlerden haberi olmadığı için çok net konuşamadık. Baba hiçbir şeyden habersiz misafir gibi oturdu durdu.
Anne yine ısrarcı idi çocuğunun sınıf değişikliğinde. Kıza dedim. Al şu kağıdı. Bu kalemi de al. Sınıf değişikliği için dilekçe yaz dedim. Kızımız masaya eğilince farklı bir görüntü ortaya çıktı. Kızım, al eline kağıdı. Dilekçeyi koridordaki nöbetçi öğrenci masasına oturarak yaz dedim. Anneye, dilekçe ile sınıf değiştiremeyiz. Sadece resmiyete girdireceğiz. Bu durumu yardımcılarımla görüşüp değerlendireceğim. Sonuç, olumsuz da çıkabilir dedim. Kız çıktı. Babaya da dilekçe yazmada kızına yardımcı ol dedim.
Anneye, siz hala sınıf değişikliği deyip duruyorsunuz. Çocuğunuzu bu okuldan alın, nakil gitsin dedim. Hep aynı istek, sınıf değişikliği. İş sınıf değişikliğiyle çözülse yardımcı olacağım dedim. "Sorun biter" dedi anne. Anlamadığım, tek sorun aynı sınıfta okumaları. Bahçede gezmelerine sıcak bakıyorsunuz. Top oynamalarına bir şey demiyorsunuz dedim. Evet, sorun olarak görmüyorum dedi. Peki, oğlanın kızınızı herkesin içinde yanağından öpmesini sorun olarak görür müsün dedim. "Nasıl" dedi. Ben oğlanı kızınızı öperken gördüm dedim. "Olur mu öyle şey. Benim bundan niye haberim yok" dedi, ağlamaya başladı. Haber vermedim. Çünkü gezip tozması ve top oynaması sorun olmayınca, bu da sorun olmaz diye düşündüm dedim. Şimdi kızımı nakil alıyorum" dedi. İyi yaparsın dedim. O esnada kızı ve kocası dilekçeyi yazıp geldiler. Kıza, "Kızım, bu dilekçeyi iptal ediyoruz. Şu şekilde bir nakil başvurusu yaz dışarıda. Babası. Siz de yardımcı olun dedim.
Kızımın bu ilişkisinden babasının haberi yok. Şimdi naklini alırsam, eşim içeride ne konuştunuz" demeyecek mi? Çünkü iki defa dışarı gönderdiniz” dedi. Dilekçeden sonra babaya," Eşinizle kızınızla ilgili babanın duymayacağı, annenin çözeceği bazı problemleri paylaştım. Çocuğun nakil gitmesi konusunda hemfikir olduk. Hayırlı olsun dedim.
Hasılı, kızın nakil başvurusunu sistemden yaptık. Günü gelince bizden nakil gitti. Birbirine sırılsıklam aşık bu liseli gençleri böylece ayırmış olduk.
Ama ayrılık uzun sürmemiş. Sürmemiş diyorum. Çünkü ben o okuldan sene sonu ayrıldım. Kızımız da sonraki eğitim ve öğretimde okula tekrar nakil gelmiş. Farklı bir sınıfa verilmiş. Aşıklar ne yaptı derseniz, adı üzerinde aşık bunlar. Ferman dinler mi? Bahçe boyu yürümeler kaldığı yerden devam etmiş ve muhteşem ikili olarak okul boyunca aşkları devam etmiş. Sonrasını bilmem. İnşallah onlar muratlarına ermişlerdir.
Liseli Genç Aşıklar (2)
Birkaç gün sonra odama saçı yeşil boyalı bir hanımefendi girdi. Zevklerle renkler tartışılmaz dense de bir insan orijinal saç rengini niye değiştirir? Haydi heves etti diyelim. Sarı, kırmızı, siyah, beyaz gibi renkler varken niye yeşili seçer? Dikkat çekmek, farklı olduğunu göstermek için midir bilmiyorum. Ben olsam orijinal rengim ne ise o saç renginde devam ederim. Neyse bu rengi kabul eden etmiş. Siz bana sana ne demeden, ben bana ne diyeyim.
Misafire, hoş geldiniz, buyurun, şöyle oturun lütfen dedim. "Falan 10.sınıftaki öğrencinin annesiyim. Kızımın sınıfının değiştirilmesini istiyorum" dedi. Ne hayır dedim. "Sınıfında şu isimli bir öğrenci var. Onunla aynı sınıfta olmasını istemiyorum. Ben oğlanla kaç defa görüşüp konuştum. Laf dinlemediler dedi. İyi de sınıf değiştirmek çözüm mü? Çünkü gördüğüm kadarıyla kızınızla bu oğlan her teneffüs bir aradalar. Liseli genç aşıklar gibi sırılsıklam aşıklar. Bir on dakikada koca bahçeyi kaç defa turluyorlar" dedim. "Beraber dolaşmalarından rahatsız değilim" dedi. Ara ara öğle arası top da oynuyorlar dedim. Top oynamalarından da rahatsız değilim" dedi. Kızınızı sınıfta rahatsız ediyor mu dedim. "Hayır" dedi. Bize de bir şikayet gelmedi dedim. Siz nelerden rahatsız olursunuz dedim. Aynı sınıfta olmalarından ve bir de aynı sırada oturmalarından" dedi. Sınıf öğretmenlerine söyleriz. Yeni bir oturma planıyla yerleri değiştirilir. Bir arada oturmazlar dedim. "Bu yeterli değil. Sınıfı değişsin kızımın" dedi. Ben bu okulda kaç ay geçse de yeni sayılırım. Sınıf değiştirme konusunda okulun bir teamülü olup olmadığını müdür yardımcılarına sormam lazım dedim. Telefonla arayıp bilgi aldım. Yardımcılarım, "Hocam, şu ana kadar hiç sınıf değiştirmedik. Bir kişinin sınıfını değiştirirsek, arkası alınmaz" dediler.
Hanımefendiye, bu durumu izah ettim. Yarın arkadaşı ile bozuşan sınıf değiştirmeye kalkar. Gittiği sınıfta tutunamayan tekrar eski sınıfına dönmeye kalkar. O yüzden biz okul olarak sınıf değişikliğine sıcak bakmıyoruz. Ki emsal olmasın. Kızınızın oğlanla görüşmesinden rahatsız iseniz, sınıf değiştirmek çözüm değil. Çünkü her teneffüs bir ve beraberler. Bu durumda sınıf değişikliğinden ziyade okul değişikliği sizin için daha uygun olur. Kızınızın puanı falan Anadolu lisesini tutuyor. Bizim okulun ayarı bir okul. Sistemden gördüğüm kadarıyla o okulun boş kontenjanı da var. Üstelik o okul çarşının içinde. Ulaşım yönünden bizim okuldan daha avantajlı. O okula nakil gider. Tekrar bizim okula dönmek isterse, zaten puanı tutuyor, boş kontenjanımız da eksik olmaz. Tekrar naklini alırız. Bu sefer aynı sınıfa değil, başka bir sınıfa veririz. Böylece isteğiniz de yerine gelmiş olur dedim. "Biz okul değiştirmeyi düşünmüyoruz" dedi. O zaman kusura bakmayın. Bu talebinizi yerine getiremeyiz dedim. Veli müsaade alıp gitti.
Velinin ardından sınıfın sınıf öğretmeniyle görüştüm. Bu iki öğrencinin yerlerini değiştirelim dedim.
Ardından erkek öğrenciyi çağırdım. Kızın annesi seninle kaç defa görüşmüş. Bu ilişkinizden memnun değil. Biraz mesafe koymanda fayda var. Sınıf ortamında yan yana oturmayacağız dedim.
Sonra kızı çağırdım. Annenin hassasiyetini biliyorsun. Sınıfını değiştirmeyeceğiz. Oğlanla teneffüs arası dahil aynı sırada oturmayacaksın. Oğlan seni rahatsız ederse haberim olsun dedim.
Birkaç gün sonra nasıl gidiyor diye aşıkların sınıfına yöneldim teneffüste. Güya kızı görüp nasıl gidiyor, var mı bir sıkıntı diyeceğim. Sınıfın kapısında belirdim. Teneffüse çıkmayanlar kendi hallerinde oturup duruyorlar. Hafif de gürültü var. Gözüm oğlanı aradı. Gördüm ki kızla yan yana oturuyor. Oturmakla da kalmamış. Benden habersiz kızı yanağından öpüverdi.
Kimse görmeden gerisin geri döndüm. (Devam edecek)