Herkes bana "Kayyumlarla ilgili ne diyorsun" diye soruyor. Kimse Sayın Soylu'yu sormuyor bana. Kırgın ve kızgınım kendisine. Bir de "İstediğimi kayyum olarak atayabilirim, açıklaması yapıyor. Madem öyle...Niçin hep valileri kayyum olarak görevlendiriyor? Bir vali, ilin güvenliğine mi bakacak yoksa şehrin altyapı işlerine mi? Yazık değil mi kayyum valilere! Zira bir koltukta iki karpuz taşıyacaklar.
Merak ediyorum, biz neyiz burada? Elimizde bir karpuz bile yok. Bize ne zaman sıra gelecek? Bu birikimleri biz ne zaman belediyelerde hizmete dönüştüreceğiz?
Hasılı kırgın ve kızgınım Soylu'ya. Üstelik bu sefer beklenti içerisine girmeme bile fırsat vermedi. Sabaha kayyumla uyandık.
Halbuki Soylu'dan bu sefer beklenen şeytanın bacağını kırmasıydı. Sabah sabah acı acı çalan kapı ziline uyansaydım. Uyku semesi kapıyı açtığımda karşımda siyah plakalı, siyah bir araba görseydim... O değilden görevliye ne iş deseydim... Görevli de bana "Efendim, sizi almaya geldik. Zira siz kayyum olarak atandınız, deseydi... Ben de deme ya! Bu da nereden çıktı şimdi deseydim...fena mı olurdu.
Arabanın arka koltuğuna oturarak sür oğlum der, yapacağım ilk icraatı planlamaya koyulurdum. Bu arada "Hak yerini buldu, nihayet beni gördüler. Şimdi icraat zamanı" derdim. İlk icraatımı sorarsanız makam odamdaki çerçeveyi kendi ellerimle indirip yanımda götürdüğüm çerçeveyi takacaktım.
Hasılı kayyum işi de bu şekil başlamadan bitti. Alacağı olsun Soylu'nun. Zira bir kayyumluğu çok gördü bana.
Merak ediyorum, biz neyiz burada? Elimizde bir karpuz bile yok. Bize ne zaman sıra gelecek? Bu birikimleri biz ne zaman belediyelerde hizmete dönüştüreceğiz?
Hasılı kırgın ve kızgınım Soylu'ya. Üstelik bu sefer beklenti içerisine girmeme bile fırsat vermedi. Sabaha kayyumla uyandık.
Halbuki Soylu'dan bu sefer beklenen şeytanın bacağını kırmasıydı. Sabah sabah acı acı çalan kapı ziline uyansaydım. Uyku semesi kapıyı açtığımda karşımda siyah plakalı, siyah bir araba görseydim... O değilden görevliye ne iş deseydim... Görevli de bana "Efendim, sizi almaya geldik. Zira siz kayyum olarak atandınız, deseydi... Ben de deme ya! Bu da nereden çıktı şimdi deseydim...fena mı olurdu.
Arabanın arka koltuğuna oturarak sür oğlum der, yapacağım ilk icraatı planlamaya koyulurdum. Bu arada "Hak yerini buldu, nihayet beni gördüler. Şimdi icraat zamanı" derdim. İlk icraatımı sorarsanız makam odamdaki çerçeveyi kendi ellerimle indirip yanımda götürdüğüm çerçeveyi takacaktım.
Hasılı kayyum işi de bu şekil başlamadan bitti. Alacağı olsun Soylu'nun. Zira bir kayyumluğu çok gördü bana.