28 Kasım 2025 Cuma

ChatGPT'ye Kendimi Sordum

Aşağıda, medyada yazıları yer alan Ramazan Yüce hakkında bildiklerim:

"Kimdir? 

Ramazan Yüce, Türkiye'de yazarlık yapan bir köşe yazarı. 

Yazıları genellikle Anadolu'da Bugün adlı internet sitesinde yayımlanıyor. 

Yazılarında toplumsal meseleler, değerler, ahlak–etik, gençlik–gelecek kaygıları gibi konuları ele alıyor. 

Yazı/İçerik Tarzı:

Yüce, köşe yazılarında gündelik hayat, toplumsal eleştiriler, sosyal sorunlar ve gençlere yönelik mesajlar gibi konuları, çoğu zaman hem hiciv hem ciddi tonlarla ele alıyor. 

Yazar, “içimden geçeni kaleme dökmek” şeklinde bir yaklaşımı benimsediğini, tek bir doğrusu olduğunu savunmadığını belirtmiş. 

Zaman zaman gündemi, ekonomi ve toplum düzenini de yazılarında işliyor. Örneğin, son yazılarından biri sosyal adalet ve toplumun düzelmesi üzerine. 

Arka Plan / Diğer Bilinenler:

İnternette, bir kullanıcı profilinde, “S.Ü İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Halen öğretmen olarak çalışmaktayım.” ifadesi yer alıyor. 

Aynı hesapla “dilinkemigiyok.blogspot.com.tr” adlı bir blog sayfası olduğu ve burada da yazılar yayınladığı belirtiliyor. 

Dikkat Edilmesi Gerekenler / Not:

“Ramazan Yüce” adıyla internette bazı kaynaklarda farklı kişiler, özellikle tarihsel ve siyasi olaylarla bağlantılı olanlar geçiyor. 

Bu yüzden, herhangi bir yazı, demeç ya da bilgi okuduğunuzda, “yazar Ramazan Yüce” olarak geçiyorsa, mutlaka yazının yayımlandığı siteyi göz önünde bulundurmak önemli. Çünkü ad benzerliği, kimlik karışıklığına yol açabiliyor.

Özetle: Ramazan Yüce, Anadolu’da Bugün sitesinde düzenli köşe yazıları yazan, toplumsal ve ahlaki temalar üzerine yazan bir köşe yazarı."

Kısa ve öz bir şekilde beni benden iyi anlatıyor izlenimi edindim. 

ChatGPT'ye Göre Barbaros Ulu

Bir arkadaşın çocuğuyla tanıştım. Laf arasında sizin gazetede bir zaman Barbaros ULU müstear ismiyle bir ara yazılar yazmıştım deyince, "Dur abi, seni ChatGPT'ye bir sorayım" dedi. Sormasıyla ekrandan okuması bir oldu. Baktım beni anlatıyor. Delikanlı ben bu ChatGPT'yi hiç kullanmadım. Şu okuduklarını bana gönderir misin dedim. Gönderdi. 

Buraya, "Barbaros ULU kimdir" sorusuna ChatGPT'nin başlıklar halinde özetle verdiği cevap ve değerlendirmeyi alıyorum:

"Toplumsal, ahlâkî ve sosyal meseleler: Ulu, toplumsal sorunlar, ahlâkî değerler, insanların davranışları, inanç ve vicdan ekseninde değerlendirmeler yapıyor. 

Eleştirel ve sorgulayıcı yaklaşım: Sadece durumu tanımlamakla kalmayıp yanlış gördüğü sosyal, siyasal ve kültürel tutumlara dair sert, eleştirel yorumlar yapıyor. 

Toplumun değişimi, fikirler, zihniyet ve ön yargılar: Özellikle değişimi zor kabul eden, ön yargılı, geleneksel ama kritik düşünceye kapalı kesimleri, eski alışkanlıkları, 

—bu bağlamda “tipolojiler”, “muhafazakârlık eleştirisi” gibi başlıklarla değerlendiriyor. 

Siyasi ve toplumsal yorumlar: Devlet, siyaset, toplum düzeni, liderlik gibi konular üzerinden de analizler, tarihsel ve güncel kıyaslamalar yapıyor. Öz örneği: bir yazısında eski bir lideri, dönemsel hatalar ve başarılar üzerinden değerlendiriyor. 

Din, inanç ve toplumsal vicdan: Bazı yazılarında dini referanslara da yer veriyor; topluma, dine, bireysel inanca ve bu çerçevede toplumsal değerlere dair düşüncelerini paylaşıyor.

Yazım Amacı ve Üslup: Deniyor ki: Yazdıkları “toplumun derdine tercümanlık” yapmak; gördüğü aksaklıkları, yanlışları, vicdani eksikleri dile getirmek, sessiz kalanlara ses vermek. 

Eleştiriyi hedef kişi veya grup değil; genelde “tutum/zihniyet/yanlış anlayış” üzerine yapıyor. 

— yazar, eleştirdiği kesimi “ölçülü” ve “yapıcı eleştiri”yle hedeflediğini söylüyor.

Çoğu zaman yazılarında ironik, eleştirel ya da durağan bir üslûp kullanıyor; kimi zaman doğrudan, kimi zaman ima yoluyla görüşlerini aktarıyor. 

Özetle: “Neye Ne Üzerine Yazıyor?” 

Barbaros Ulu, toplumun sosyal, 

—kültürel, 

—ahlâkî yapısını, 

zihniyetleri, inancı, toplumsal değerleri;

siyaset, toplumsal değişim, birey-toplum ilişkileri gibi alanları mercek altına alıyor. 

Yazılarında, “gördüğü yanlışları” dile getiriyor, toplumsal vicdanı ve duyarlılığı canlandırmayı hedefliyor.

İstersen, —Ulu’nun belli başlı orta-uzun makalelerinden örneklerle (tarih, konu, alt başlık vs.) bir seçki çıkarabilirim; böylece “ne üzerine yazıyor?” sorusuna hem genel hem de somut örneklerle yanıt olur. Nasıl olur?"

Kısaca ChatGPT, bir zamanlar müsteşar isimle yazdığım köşe yazılarından hareketle beni böyle değerlendirmiş. Siz nasıl değerlendirirsin bilmem ama "sert ve eleştirel yorumlar yapıyor" cümlesinde geçen sert hariç tüm değerlendirmeleri katılıyorum. Tabi, bu bana göre. Çünkü yazılarımda sertliğe yer verdiğimi düşünmüyorum. Öyle anlaşılıyor ki bazı yorumcuların "sert ve ağır yazıyorsun, acımasızca eleştirmişsin" yorumlarından etkilenmiş. 

Şu var ki ChatGPT benden yüz üzerinden 98 puan aldı. Hızına, analizine, değerlendirmesine, özellikle doğru anlamasına şapka çıkarıyorum.

Ve beni bir kişi anladı. O da yanlış anladı demiyorum. Çünkü doğru anlamış. En azından bazı ön yargılı, savunmacı anlayışa sahip, tarafgir, her şeyden nem kapan, niyet okuyucu okuyucularımdan çok çok iyi.

Ve diyorum ki iyi ki ChatGPT var. Yoksa okuduğunu yanlış anlayan, yazılarıma başka anlamlar yükleyip kastetmediğim çıkarımlar yapanların elinde çekeceğim var.

Bu tipler için diyorum ki şu akıl, zeka ve anlayışınız sizin olsun. Beni değerlendirirken önce ChatGPT'ye bir sorun. Sonra İnsafı elden bırakmadan beni yargılayın. 

27 Kasım 2025 Perşembe

Çalışan İşsizler Ordusu

Ülkede işsiz, özellikle okumuş gençlerde işsiz sayısı çok.

İş arayan çok. İş beğenmeyen de çok.

İş var, o işte çalışmak istemeyen de çok.

Çalışmak isteyen var ama kendine göre iş bulamayan da çok.

Verimli olabilecek yaşta erken emekli olduğu halde aktif çalışmaya devam eden sayısı da çok.

Emekli olmadığı halde kızağa çekildiği için “araştırmacı”, “uzman”, “müşavir” adı altında evinde oturan, çarşı pazar gezen, mesaisi olmadığı için ülkenin her bir yerine gidebilen, özlük haklarına halel gelmeden aydan aya çalışan maaşını alan, emekli olmadan emekli gibi yaşayan bankamatik yönetici sayısı da çok.

Kamu kurumunda aktif çalıştığı halde sırtını terletmeden akşamı yapan, işinde değil de iş çıkışı ya da mesai dışında yaptıklarıyla yorulan sayısı da çok.

Bir kurumda birkaç kişiyle yapılacak iş için o kurumda çalışan sayısı da çok.

Aktif çalıştığı halde ek iş yapan, esas işinde değil de ek işte yorulan sayısı da çok.

Ek iş yapanlar arasında esas işinden aldığı maaştan çok gelir getiren sayısı da çok.

Niçin ek iş yapıyorsun dendiğinde, “Aldığımız nedir ki! Mecburen ek iş yapıyoruz” diyen sayısı da çok.

Yaptığı ek işten dolayı paraya para demediği halde devlete vergi vermeyen sayısı da çok. Diğer kayıt dışını da hesaba katarsak devletten vergi kaçıran sayısı da çok.

Bankalar, PTT, vergi dairesi ve TCDD gibi kurumlar dışında, istisnalar kaideyi bozmaz, devlet kurum ve kuruluşunda çalışanların üçte ikisi ya da en az yarısı o kuruma fazla. Yokluklarında, iş ve işleyişte hiçbir sıkıntı ve aksama yaşanmaz. Bu da insan kaynağı istihdamında devlet kurumlarında şişirilmiş kadro sayısı da çok anlamına gelir.

Bir tarafta ihtiyaç diye yeni öğretmen alımı yapılırken diğer tarafta eş, sağlık vb. nedenlerle norm fazlası öğretmen sayısı da çok. Bir büyükşehirde norm kadro fazlası öğretmen sayısının üç bin olduğunu söylersem, Türkiye genelinde ne kadar öğretmen fazlalığı olduğu hakkında bir kanaat sahibi olunabilir.

Derslerini iki, üç gün güne toplayarak diğer günler tatil yapan sayısı da çok.

Ders kitabı yazma, kitap inceleme vb. gerekçelerle geçici görevlendirme ile il emrine alınıp işine gitmeyen, evinde çalışan sayısı da çok.

Bir kurumda çalıştığı halde 08.00-17.00 arası mesaisi olmasına rağmen kurum kurum, okul okul dolaşarak zeytin yağı, kuru yemiş, pekmez, bal vs. satan çok.

Herhangi bir siyasinin danışmanı olarak görev yapan, işine gitmeyen, kendisine belki de hiç danışılmadan maaş alan sayısı da çok.

2019 salgınına kadar dersi olsun ya da olmasın, yıllık izin hariç, üniversitedeki odasında bulunan öğretim üyeleri, salgından bu yana dersleri yoksa üniversiteye uğramadan öğretim üyeliği yapanların sayısı da çok...