Gözaltına alınan ve tutuklanan belediyeci ve belediye başkan sayısını takip etmez olduk. Çünkü kaç aydır belediyeler ve belediye başkanları ile ilgili yolsuzluk operasyonları yapılıyor.
İçeriye alınan bu belediyecilerin ne zaman yargılanacak, haklarında iddianame ne zaman hazırlanacak, yargılama ne kadar sürecek belli değil.
Yolsuzluk iddiasıyla gözaltına alınan ve tutuklama kararı verilen belediyeciler suçlu veya suçlu değil demeyeceğim. Siyasi bir yazı yazma niyetim de yok. Toplumun ikiye bölündüğü gibi bunlara siyasi operasyon çekiliyor ya da bunlar yolsuzluk pisliğinin içine belenmişler demeyeceğim. Bu konuda istediğim, yargılama sonuçlanıncaya kadar kişiler hakkında beraatı zimmet asıldır denip masumiyet karinesine riayet edilmesi, adil yargılama yapılması, suçlu iseler cezalandırılmaları, yargılamanın uzun sürmemesi, yargılama konusunda yargının rahat bırakılması...
Bu kısa açıklamanın ardından, yolsuzluk yargılamaları ile ilgili bir başka hususu işlemek istiyorum.
Sayısını bilemediğim bu kadar belediyede yolsuzluk varsa, bu kadar belediye yolsuzluk ve rüşvet çarkını içine düşmüşse:
Bu ülke bitmiş demektir.
Ülke kokmuş, kokuşmuşluk diz boyu demektir.
Bu ülke ölmüş de ağlayanı yok demektir.
Vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir.
Çünkü hiçbir ülke bu kadar yolsuzluğun içinde temiz kalamaz.
Bu kadar belediyeye yolsuzluk iddiasıyla siyasi operasyon çekiliyorsa, bu:
Çamur at izi kalsın demektir.
Yargı eliyle ayar vermek, had bildirmek demektir.
Siyaseti yeniden dizayn etmek demektir.
Yargıyı siyasete alet etmek demektir.
Şayet böyle ise vahim bir durumdur.
Yani her iki durumda da vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu da ülkenin hayrına değildir. Çünkü ülkenin karizması çizilir. Dışarıdan bu ülke yolsuzluk ve rüşvetle anılır olur ya da belediye başkanlarına yargı eliyle operasyon çekiliyor şeklinde anlaşılır. Ülkenin bu duruma düşmesini herhalde hiçbirimiz istemeyiz.
Ne yapıp ne edip bu durumdan bir an evvel kurtulmamız lazım. Bu kadar belediye yolsuzluk ve rüşvet çarkının içinde ise demek ki belediyelerde bu çarkın içine düşmek kolay. Bu demektir ki sistemde ve mevzuatta açıklar var. Bu açığı kapatarak işe başlayabiliriz.
Yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla siyasi operasyon yapıyorsak, yargıyı buna alet etmemek lazım. Açıkları kapatacak bir sistem kurarak ve yargıyı kendi haline bırakarak hem belediyelere hem de yargıya güveni öncelemek lazım.