20 Kasım 2023 Pazartesi

İsrail'in Yanında mı, İsrail'in Karşısında mı?

İsrail aleyhine kim konuşmuşsa,

Kim Filistinlilerin acısına dair Filistinlileri destekleyen bir açıklama yapmışsa;

Futbolcu ise ya sözleşmesi feshedilmiş ya da kadro dışı kalmıştır. 

Müzisyen ise programları iptal edilmiştir. 

Kısaca kim İsrail aleyhine, Filistin lehine bir paylaşım yapmışsa, ipi çekilmiştir.

Başka istisnası var mı bilmiyorum ama bir kişi var ki tüm söylemlerinde İsrail'e katil diyor, terörist diyor, İsrail devlet terörü uyguluyor diyor, siz öldürmeyi iyi bilirsiniz diyor. Hasılı İsrail'e ondan düşman olanı yok. Filistin lehine destek veren ondan açık olanı yok. Hamas'ı mücahit kabul ediyor. İsrail'i telin, Filistin'e destek mitingi yapıyor. Yani bu kişi İsrail'e, İsrail Cumhurbaşkanına her şeyi söylüyor. 

Sonuç?

İsrail yoluna doludizgin devam ediyor. Gazze'yi yerle bir ediyor. Gazze'yi haritadan siliyor.

İsrail aleyhine açıklamada bulunan, Filistin'e desteğini açıklayan kişinin başına bir şey geliyor mu? Futbolcu ve müzisyenin başına gelen gelmiş midir?

Gelmesini temenni etmiyoruz ama İsrail'e o kadar aleyhte konuşmasına rağmen bugüne kadar başına ne bir şey gelmiştir ne de dışlanmıştır.

Aksine İsrail Ortadoğu'da kazanmaya devam ediyor. Elini kimse bükemiyor. İsrail aleyhtarı konuşmalarıyla nam salmış kişi de hep kazanıyor ve hep zirvede. 

Bugüne kadar ne İsrail kaybetmiştir ne de bu kişi.

Garip değil mi bu?

Bir yerin, bir konunun, bir şeyin bir kazananı olur. Nedense burada hep iki kazanan var. Biri öldürüp toprağına yeni toprak katıyor. Diğeri de ülkesi içinde ve dışında puan topluyor. 

İsrail karşıtı kişilerin yaşama veya ayakta kalma şansı yok iken İsrail düşmanlığına rağmen hep zirvede olması ve kalması; izaha, açıklamaya, araştırılmaya muhtaç.

Siz nasıl görür ve düşünürsünüz bilmiyorum ama bu işin içinde bir iş var. Kimsenin içini, niyetini bilmem ama sonuçları itibariyle baktığımda, sanki Büyük Ortadoğu Projesi sekteye uğramadan devam ediyor. Ama yanında durarak ama karşısında durarak.

Acaba birileri rol gereği Filistin’in hamisi görünerek halkın gazını almak suretiyle BOP başkanlığının hakkını vermeye devam mı ediyor?

Bir şey diyemiyorum. Diyeceğim tek şey: Vebali boynuna. 

Nass Oldu As

"Bu can bu tende durduğu müddetçe..." sözünü nasıl anlamak lazım? 

O can, o tende duracak ama ağza atılan büyük lokma yenecektir. Çünkü bir değil, beş değil. Bugüne kadar bütün büyük lokmalar yenmiştir. 

Bir ürüne zam gelecek söylentisi ortaya çıktığında, ilgili bakanın, "İnanmayın. Zam yoktur" demesini nasıl anlamak lazım? 

Ne zaman biri böyle zam yoktur açıklaması yapmışsa, zam gelmiştir. 

"Nass varsa, bize ne düşer" deyip ardından faizi uzun süre azar azar indirip sonradan faizin hızla yükseltilmesine ne dersin? 

Nassın askıya asılması, kullanılıp atılması demektir. 

Yani? 

Faiz indirilmeye karar verilmiş. İndirirken din emellere alet edilmiş. Yani din kullanılmıştır. Baktı ki pabuç pahalı. Çünkü ülkeye pahalıya patladı. Enflasyon inmediği gibi fırladı. Sonra nassı askıya asarak faizin yükseltilmesine göz yumdu. Yani nass oldu as. Ne zamana kadar askıda kalacak dersen, ne zaman dini argümana ihtiyaç olunca, nass yeniden askıdan indirilir, tedavüle sürülür. 

Ne yapılması lazımdı?

Bir devlet politika değişikliği yapabilir. Faizi indirir veya çıkarır. Likidite bulmak için her yolu dener. Gerekirse tefeciden yüksek faizle borç bile bulur. Ama tüm bunları yaparken dini ve dince kutsal sayılan değerleri emellere alet edemez. Dini bir aksesuar olarak kullanamaz. Bu çok ayıptır, günahtır, vebaldir. Dinin içini boşaltmadır. Dinle ve dinî değerlerle oynamak ve dalga geçmektir. Dinle oynamak kimsenin ne hakkı ne de haddidir.

Sonucun “Faiz sebep enflasyon sonuç” şeklinde çıkmayacağı, ülke ekonomisine büyük zarar vereceği bilinmesine rağmen aylarca faiz indirilmesinin sebebi ne olabilir?

İnat denebilir, kendisine aşırı güven olabilir. Çünkü ekonominin kitabını yazdığına dair defalarca söylediği sözü vardır. İnsanın kafasındaki ezberi bozması zordur. Bu da ülkeye pahalıya patlamıştır. Ama birileri kazanmıştır.

Kimler?

Politika faizini indirmek ancak bankalara yarar. Kaç ay boyunca bankalar devletten bu şekil düşük faizden para aldılar. Karşılığında devlete yüksek faizle borç verdiler. Hasılı bu süreçte en fazla kazananlar bankalar olmuştur. Ayrıca faiz indirimiyle birlikte döviz karşısında TL de pul edilerek cebinde ve hesabında döviz olanlar köşeyi dönmüştür. İhracatçı döviz kuru yüksek olduğu için daha fazla ihracat yaparak kazanmıştır. Parasını kur garantili TL hesabına yatıranlar kazanmıştır.

Kaybedenler kim?

Alavere dalavere Kürt Memet nöbete misali koca bir halk. Enflasyonun artması, hayat pahalılığının azması da kaybedenlere bonus olarak yazılmıştır.

Tersi Çıkma Garantili Sözler

"Bu can bu tende durduğu müddetçe..." denmişse, bilin ki o papaz çıkarılmıştır. 

"Nass var nass. Nass varsa, bize ne düşer", denmişse, bilin ki bu nass bir süre  kullanılıp sonra askıya asılmış ve faizler yükseltilmiştir. 

"Memur, işçi ve emekliyi enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz", denmişse, bilin ki bordro mahkumları enflasyona ezdirilmiştir ve ezdirilmeye devam edecektir. 

"Zam yok" denmişse, bilin ki zam gelmiştir. 

"Faiz sebep, enflasyon sonuç" denip faiz peyderpey indirildikten sonra enflasyon uçmuşsa, bilin ki faizler yükseltilmiştir. 

"Dindar nesil yetiştireceğiz" denmişse, bilin ki dine mesafeli, dinle sorunu olan nesil yetişmiş ve yetişiyor demektir. 

"Verin bu kardeşinize yetkiyi. Dövizle ve enflasyonla nasıl mücadele edeceğini göreceksiniz" denmişse, bilin ki döviz fırlamış, enflasyon düşmediği gibi uçmuştur. 

"Bunlar terörist, teröristle iş yapıyor" denerek birileri töhmet altında bırakılmışsa, bilin ki o yollardan bunu diyenler de geçmiştir. 

Rabia işareti yapanlar, bunu bir süre kullananlar tıpkı nasta olduğu gibi rabia işaretini de unutmuşlardır. 

"Şununla görüşmem. Bununla görüşmem" deyip tüm ipleri koparanlar ve bunun sonucunda telafisi mümkün olmayan zarara yol açanlar, durumda hiçbir şey değişmemiş olmasına rağmen hiçbir şey olmamış gibi görüşüp aynı fotoğraf karesinde yer almada hiç beis görmemişlerdir. 

Birbirine kurşun atacak şekilde söz ve eylemde bulunanlar, birbirinin yüzüne bakamayacak sözleri söyleyenler, sonra bir bakmışsın can ciğer kardeş olmuşlar. 

"Seçim kaybetsek dahi EYT'ye geçit vermeyiz" sözünün ardından sözün mürekkebi kurumadan EYT çıkarıldı. 

Bedelli askerlik şehit annelerine saygısızlık türünden açıklamanın ardından bedelli askerlik çıktığı gibi kalıcı hale geldi. 

Hasılı hepimizin gözünün önünde cereyan eden bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ki daha fazlasına da gerek yoktur. Tüm bu örneklerden şu çıkarımlarda bulunmak mümkün:

Önü, arkası ve sonucu düşünülmeyen, günü kurtarmak için söylenen sözlerdir. 

Yüce ve ulvi değerler kullanılmak için vardır. Bir hedefe ulaşmak için bunları kullanıp sonra atmak bu uğurda mubahtır. 

Toplumun gazını almak için yapılmaktadır. 

Bir devlet yönetiminden ziyade üç beş oy uğruna ortada devlet kültürü adına bir şey bırakmamaktır.

Sandığı her şey kabul eden, sandıktan çıktıktan sonra istediğim her şeyi yaparım anlayışıdır.

Tüm bunları yapandan ziyade yapılan her zıt hareketi alkışlayanların bu duruma gelinmesinde, çelişkilerin yaşanmasında payı ve vebali büyüktür.