11 Eylül 2023 Pazartesi

Açıktan Okumaya Kısıtlama *

Değişiklik yapılan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğine göre açık liselere geçişlerde kısıtlama geldi. Buna göre;

*millî sporcular,

*kaynaştırma öğrencileri,

*koruma kanunu kapsamındaki öğrenciler,

*şehit ve gazi çocukları,

*Bakanlıkça mazereti uygun görülenler,

*Yönetmeliğin ilgili hükümlerine göre örgün ortaöğretim kurumlarında okuma hakkını kaybeden öğrenciler,

Gibi istisnalar dışında açık liseye nakil ve geçişler yapılamayacak. Bu demektir ki

*Ortaokul 8.sınıfı bitirip sınavla bir okula yerleşen,

*Adres kaydına göre bir okula yerleşen,

*Okulunu beğenmeyen,

*Okumak istemeyen,

*MESEM’e kayıt yaptırmadan herhangi bir meslek öğrenmek isteyen,

*11 ve 12. sınıfı sınavla veya sınavsız öğrenci alan liselerde örgün olarak okuyup üniversite sınavına hazırlanmak için daha fazla zaman ayırmak isteyen,

Gibi nedenlerle açık liseye geçiş ve nakil yapılamayacak. Kısaca ortaöğretimde okuyan her öğrenci istediği zaman açık liselere kayıt yaptıramayacak. İlla açık lisede okuyacağım diyen öğrencinin ikinci defa kalmak suretiyle okuma hakkını bitirmesi ya da Bakanlığın uygun gördüğü mazeretlere sahip olması gerekiyor.

Bugünkü sınav sistemiyle lisede kalmak için öğrencinin çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Çünkü 3 zayıfı olduğu halde 50 ortalamasını yakalayan ve alt sınıflardan da 3 sorumlu yani 6 zayıfı olan öğrenci sınıf geçebiliyor. Bakanlığın uygun gördüğü mazereti de yoksa istese de istemese de örgün eğitimde okumak zorunda.

Bakanlığın bu Yönetmelik değişikliğiyle, özellikle son sınıflarda sınavla öğrenci alan ve bir hedefi olan başarılı öğrencilerin açık liseye geçmelerini önlemek amacı taşıdığı aşikardır. Gerçekten son yıllarda fen liseleri de dahil olmak üzere başarılı liselerin çoğu şubeleri kapanmaktaydı. Bu da okul normunda sıkıntı meydana getirmekteydi. Bu yönüyle Bakanlığın kısıtlamaya gitmesi yerinde bir karar. Yalnız okuma hedefi olmayan ve mesleki eğitime de gitmeyen, 8.sonıfı bitiren öğrencilere açık liseyi kapatmak suretiyle örgün eğitimde zorla tutmak anlaşılır gibi değil. Tamam, önüne gelen açık liseye kayıt yaptırmasın, açık liseye kayıt yaptırıp beğenmedim deyip tekrar örgün eğitime devam etmesin. Maymun iştahlıların önüne geçsin. Bakanlığın ne yapıp ne edip ortaokulu bitirip belli bir başarı puanını yakalayamayan öğrencilere örgün eğitimin dışında MESEM ve açık liselere kayıt yapma zorunluluğu getirmesi lazım. Bir de meslek sahibi olmak isteyen ve çalıştığını belgeleyen Öğrencilere açık lise kapısını açması gerekir.

Açık lisede okuyan öğrencilerin sınavlarına da ciddiyet gösterilmesi gerekir. Salgınla beraber başlayan, salgından sonra da uzaktan sınav açık liselerin cılkını çıkarmıştı. Bu süreçte çoğu açık liselinin sınavlarını başkası çözerek mezun olup lise mezunu oldular. Zaten bu ciddiyetsizlikten dolayı açık liselere geçişlerde anormal artışları olmuştu.

*18/09/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.

Sazanı Bol Ülke *

İnternetin hayatımızda yaygınlaşması ile birlikte Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya ağları da hayatımıza girdi. Bugün bu platformlarda bir veya birkaçını kullanmayan neredeyse yok gibi. Bu alem sanal olsa da gerçek hayatın nabzı buralarda atıyor. İnsanlar gezinme, paylaşım yapma, yorum yazma, merak, sesini duyurma, gerçek hayatta olup bitenle ilgilenme, eski arkadaşlarını bulma vs. nedenlerle günün önemli bir kısmını bu alemde geçiriyor.

Bu sosyal ağlar üyelerinden herhangi bir ücret talep etmiyor. Hatta ücretsizdir, ücretsiz olmaya devam edecektir açıklamasına yer veriyorlar. Gelirlerinin reklamlardan olduğunu belirtiyorlar. Sorarım size. Bu devirde ücretsiz kim kime hizmet eder? Bilinen bir gerçek var ki bu ağlar ücretsiz. Reklamlardan veya başka yollardan öyle ücret alıyor olmalılar ki paraya para demiyorlar. 

Reklam veya başka şekil kazanmaya devam etseler de isteseler üyelerden az veya çok ücret alabilirler. Buna rağmen niçin ücret talep etmiyorlar? Amaçları insanlığa hizmet mi? İnsanlar arkadaş ve takipçi sayısını artırsın, bu alemde tanışsın, bilgi paylaşımı yapsın diye mi bu ağları açıp ücretsiz hizmet veriyorlar?

Herkese açık ve ücretsiz bu ağların bir gizli ajandası olabilir mi? Bence var. Toplumun kimliğini çıkarıyorlar. Bu toplum kimdir, neden hoşlanır, neden nefret eder, yumuşak karnı, kırmızıçizgisi, fikri ve zikri nedir, toplumun hangi kesimi daha güçlü, toplumun sinir uçları nelerdir, hangi konularda galeyana geliyorlar, nasıl kutuplaşıyorlar gibi hususları belirlemek için bu alemlerin devreye sokulduğunu düşünüyorum.

Toplumun kimliğini sanal alem vasıtasıyla çıkardıktan sonra toplum üzerine plan ve projeler hazırlanıp zamanı gelince servis etmek üzere hazır bekletiyorlar olabilir.

Örnek vermek gerekirse, zaman zaman aslı astarı olmayan bazı paylaşımlar servis ediliyor. Bakalım bu toplumun kaçı yutacak, gözü kapalı paylaşacak diye. Mesela “Facebook’un 4.99 dolar olacağına dair” Haber 4 kanalı adı verilerek paylaşım yapılıyor. Bunu haber veren Larry isimli birisine teşekkür ediliyor. Hesabımdan para çekmesine, fotoğraflarımı kullanmasına izin vermiyorum deniyor. Bu asparagas haberi paylaşan paylaşana. Üstelik bu paylaşımı yapanlar arasında “Sen de mi Brütüs” diyebileceğimiz profesörler bile var.

Bu paylaşımı yapanlar, İnternete yazıp Haber Dört Kanalı var mı araştırması bile yapmıyor. Teşekkür ettikleri Larry isimli birisi var mı, bunu da bilmiyorlar. Bunların her birinin iyi bilip uygulamadığı, Hücurat süresi 6.ayettir. Bu ayet bir fasık size bir haber getirirse pişmanlık duymayasınız diye araştırma yapmayı emrediyor.

Paylaşım yapanlardan tanıdıklarımıza bunun aslı yok dediğimizde, “Aslının olmadığını ben de biliyorum ama yine de paylaştım” diyenlerin sayısı da az değil. Bu tipler yoğurdu üfleyerek yiyen, ne olur ne olmaz diyerek kendilerini garantiye almak isteyen tipler. Bunları bir ara çok yaygın olan “Şu eline geçen mesajı on kişiye gönderirsen dileğin gerçekleşir, göndermeyenin evi yandı” mesajlarına çok benziyor.

Bu ve benzeri mesaj, haber ve paylaşım yapanlar, bir toplumda ne kadar sazan var, ne kadarı böyle paylaşımlara atlıyor istatistiğine katkı sağlıyorlar. Bugün inanmadığı şeyi gözü kapalı paylaşan bu insanlar birilerine, zamanı gelince biz her şeyi yuttururuz istatistiği veriyor.

Diyanet oldu olacak, bu tür paylaşımlara atlayan sazanların da etlerinin yenebileceğine dair fetva verse, şu ekonomik girdapta bu millet iki ayaklı sazan yemekten bayram eder.

*13/09/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.

9 Eylül 2023 Cumartesi

Sınav Sistemi Değişmeli *

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, her dönemde yapılması zorunlu yazılı sınavlardan bir tanesinin test usulü yapılmasına imkan veriyordu. Yeni değişiklikle, çoktan seçmeli test usulü sınav kaldırıldı. Sınavların tamamı klasik yapılacak. Hayırlı olsun demek düşer bize. Yalnız;

TYT, AYT, KPSS başta olmak üzere tüm merkezi sınavlar test usulü iken liselerdeki bu klasik sınav değişikliği anlaşılır gibi değil. Çünkü lise boyunca test yüzü görmeyen bir öğrenci, lise sonda ilk defa test usulü merkezi sınavla karşı karşıya kalacak.

Mademki liselerde sınavlar klasik usulle yapılacaksa, merkezi sınavlar da klasik olmalıdır. Gördüğüm kadarıyla ÖSYM'den böyle bir açıklama yok.

Sınavların klasik yapılmasına dair değişikliğin zamanlaması da manidar. Çünkü okul, ilçe ve il zümreleri yapıldı. Her branş zümresinde sınavların ne şekil yapılacağı karara bağlandı. Akabinde gelen bu değişiklikle, zümre kararlarının bir anlamı kalmadı. Keşke bu değişiklik yeni öğretim yılı başlamadan önce yapılsaydı.

Hem liselere girişte yapılan LGS hem de üniversiteye girmek için yapılan TYT, AYT, YDT ve üniversite sonrası girilen KPSS’lerde merkezi sınav puanı geçerli olduğuna göre ortaokul ve liselerde her dersten öğretmenlerin sınav yapmasının ne anlamı var? Öğretmenin yaptığı her sınav kağıt kürek israfından başka bir şey değil.

Üniversite sınavlarında lise diploma puanının biraz etkisi olsa da ortaokul ve liselerde öğretmenlerin yaptığı sınavların sınıf geçme ve liseden mezun olma dışında bir katkısı yok. Ortaokul kademesinde okul bazında yapılan sınavlar bildiğim kadarıyla adrese dayalı lise yerleştirmelerinde işe yarıyor. Okullar bazında her öğretmenin yaptığı sınavlar ne derece objektif olabilir? Bir okulun X ders öğretmeni sınavda kolay soru sorarken diğer okulun öğretmeni zor sorabiliyor. Bir öğretmenin notu bol iken diğerinin notu kıt olabiliyor. Kısaca kırsal ve şehir merkezinde bulunan farklı okulların başarı ve puan kriterleri ölçülebilir, genel geçer kriterler olmadığından başarı, başarısızlık ve puanlarda bir görecelilik söz konusudur.

İki farklı sınav türü ile ayrı ayrı sınav yapmaktansa, her sınıf seviyesinde sınavları merkezi yapmanın usul ve esaslarını belirleyip pratiğe geçirmemizde fayda var. Üzerinde düşünülür hayata geçirilirse, bu sınav sisteminin daha yararlı olacağını düşünüyorum.

Ortaokul ve liselerde her sınıf seviyesinde merkezi sınav yapmak için ne yapılabilir?

Öğretmenin görevi girdiği derslerin kazanımlarını anlatmak olmalıdır. Ayrıca sınav yapmamalıdır. Öğrencilerin kazanımları öğrenip öğrenmediğini ölçmek için kazanım değerlendirme sınavı yapabilir.

Öğrencilere öğretmenlerin yaptığı tek sınav, 5.ve 9.sınıf seviyesinde bir üst sınıfa geçme başarısını ölçmek için yapılmalıdır.

6.7.ve 8.sınıfın her döneminde birer tane olmak üzere tüm sınavlar işlenen kazanımlardan merkezi yapılmalıdır. 6.7. ve 8.sınıfın her döneminde ikişer olmak üzere toplamda 6 sınav yapılmalıdır. Bu altı sınavın aritmetik ortalaması ile öğrenci sınıfını geçebilmeli ve lise tercihi yapabilmelidir.

Aynı şekilde 10.11.ve 12.sınıfın her döneminde birer tane olmak üzere yapılan toplam 6 merkezi sınav puanının ortalaması ile öğrenci sınıf geçebilmeli, mezun olabilmeli, diploma puanı alabilmeli. Ayrıca bu üç yılın ortalaması ile üniversite ve bölüm tercihi yapabilmelidir.

Bu sınav türü ile

Klasik ve test sınav türünde birlik sağlanacak.

Öğrenci tek sınavla lise ve üniversite tercihinde bulunmayacak. Üç yılın ortalaması ile okul ve bölüm tercih etmiş olacak.

Üç yıllık ortalama, öğrencinin durum ve başarısını ölçmek için daha objektif bir kriter olur.

Bu tür merkezi sınavla her sınıf seviyesinde yapılan sınav ortalaması ile üniversiteye girileceği için ayrıca mezuniyet sonrası sınavlara hazırlanma durumu ortadan kalkacak, yığılmanın önüne geçilecektir.

Lise ve üniversite tercihi 6 sınavın ortalaması ile yapılacağı için öğrenci ve velide “heyecanlandı, kaydırdı” gibi mazeretler olmayacak.

*11/09/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.