12 Haziran 2016 Pazar

Dost yarası


Kötü karakterli bir genç vardır.
Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba verir ve “Arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak” der.

Genç, birinci günde tahta perdeye 37 çivi çakar. Sonraki haftalarda kendi kendini kontrol etmeye çalışır ve geçen her gün de daha az çivi çakar.

Nihayet bir gün gelir ki hiç çivi çakamamış. Durumu gidip babasına söyler.

Babası onu yeniden tahta perdenin önüne götürür ve gence “Bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahta perdelerden bir çivi sök” der.


Günler geçer ve öyle bir gün gelir ki bütün çiviler çıkarılmış.  Durumu gören babası gence “ Aferin iyi davrandın ama bu tahta perdeye dikkatli bak. Artık çok delik var ve artık geçmişteki gibi güzel olmayacak” der.

Şeyh Edebali'nin damadı Osman Gazi'ye nasihatı


Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum  avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın.
Ama;
Bunları nerede, nasıl, kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulursun gidersin. Öfken nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gi­zemler, bilinmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, Atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme. Sevdiğin yere sık gidip muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki alime, Zenginken fakir düşene, Hatırlı iken itibarını kaybedene,
Unutma ki!
Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyet­te değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki ;

Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler...

Ahiretten Mektup


New York sokaklarının karla kaplandığı soğuk kış günlerinin birinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde iş gezilerinde olan karı-koca, Florida da buluşup, yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede birkaç gün geçirip dinlenmeye karar verirler.

Florida'ya karısından önce giden koca, ertesi gün için eşine de yer ayırttıktan sonra, ona bir e-mail gönderir. Fakat mesaj, adresi bir harf yanlış yazdığı için karısına değil de, bir gün önce ölen yaşlı bir papazın karısına gider. Papazın en az kendisi kadar yaşlı karısı, bilgisayar ekranındaki mesajı okuyunca korkunç bir çığlık atarak yere düşer.

Kocasının ölümünden dolayı zaten çok üzgün olan kadının bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve hemen herkes, yerde yatan kadına yardım için koşuşturmaya başlar. Kadıncağız bir süre sonra kendine gelir ve ne olduğunu soranlara korku içinde bilgisayarı gösterir.

Hâne halkı bilgisayara baktıklarında ekranda şöyle bir mesajla karşılaşırlar:

"Sevgili karıcığım! Buraya ulaşır ulaşmaz, öncelikle yarın senin gelişinle ilgili bütün işlemleri tamamladım. Sonra da bana ayrılan yerime yerleştim.

Burası gerçekten de dedikleri gibi çok çok sıcak... Seni özlemle bekliyorum. Kocan..."