Bir tanıdığım, "Ben hayatta iki şeyden korkarım. Biri devlet, diğeri de enişte. Devletle de başa çıkılmaz, enişteyle de. O yüzden eniştelerime iyi davranır, onlarla iyi geçinmenin yoluna bakarım" demişti.
Devleti anladım da enişte ne alaka dediğimde, "Öyle deme. Enişte hem evimizin bekçisi, yeni bir akraba. İyi olduğu zaman aileden biri olur, iyi değilse çekilmez. Düşmanlığı da beter olur" şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Gerçekten enişte iyi biri olduğunda yeni bir evladın yeni bir akraban olur. Saygıda kusur etmez, gelip gitmeyi bırakmaz. Zorda kaldığın zaman imdadına yetişir, kızınıza iyi davranır. Evin oğlu olur.
Yalnız enişte ne kadar iyi olursa olsun, evin ne kadar mahremlerine sahip olursa olsun, enişte "dış kapının mandalıdır" Güney Doğu insanımızın deyimiyle. Ne anlama gelir bilmem ama Adıyaman'dan bir öğrencim demişti bunu. Herhalde eniştenin sözü, yetkisi, yeri ve yurdu evin dış kapısına kadardır. Daha içeriye giremez. Yerini bilir ya da bilmeli anlamına gelse gerek. Yani evin her şeyine burnunu sokmaz. Ne zaman ne konuşacağını iyi hesaba katar demek olsa gerek.
Enişte dediğin efendiliğini bozmaz, ağırlığını bilir, kendisine gösterilen saygının ne amaçla gösterildiğini bilir. Zaten enişte dediğin haddini bilirse aileden kimse saygısını eksik etmez, el üstünde tutar.
Kendisinden görüşü sorulduğu zaman ben olsam şöyle yaparım. Yine de siz bilirsiniz demeli.a
Ama enişte dediğin dış kapının mandalı olduğunu bilmez de evin her şeyine burnunu sokarsa o ailede ne huzur bırakır ne de ağız tadı. Aileyi birbirine katar. Akrabalık ilişkileri diye bir şey bırakmaz.
Haddini ve yerini bilmez de her konuda akıl verir, her konuda söz söylerse, asar, keserse birileri ona yerini ve haddini bildirmeli. Sen ancak dış kapının mandalısın. Sesini kes, aklını kendine sakla. Edebinle duracaksan başımız üstünde yerin var, haddini bilmeyip efendi efendi durmayacaksan def ol git şuradan demeli. Selamı sabahı kesmeli. Evlerden ırak olmalı demeli. Kısaca tavır almalı.
Alınan tavırdan bir mesaj çıkarırsa dersin ki mesajı aldı. Kendine çekidüzen verdi. Tüm olup biteni bir tarafa bırakıp saygıda yine kusur etmezsin.
Yok, meydanı boş bulup ortalığı inletiyorsa, cahille işim olmaz deyip sırtını dönmeli. Şeytan görsün yüzünü demeli.
Unutmayalım ki eşinin ailesine saygı duymayanın kendine de saygısı olmaz, eşine de. Kendine ve eşine saygısı olmayan da saygı gösterilmeyi hak etmez. Hatta dış kapının mandalı olmaya bile layık değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder