Kayseri'den Konya'ya geçiş yaptım. Konya'da okula devam ediyorum. Babasının gelip benden aylık 50 lira alacaksın vebaline rağmen arkadaşımın evine bir daha gitmedim. Aylar sonra arkadaşım beni buldu. Şu kadar aylık paran birikti. Babam bana verdi deyip söz verilen burs toplamını vermişti.
Arkadaşın annesiyle babası ayrıldı. Babası arkadaşıma, "Annen mi, ben mi? Tercihini yap" demiş. Arkadaş da annem diyerek ceketini alıp evden çıkar.
Bir hafta kadar annesiyle birlikte bir arkadaşının evinde misafir olur. Daha fazla kalamaz.
Güç bela bir ev tutar kiralık. Ev tutmakla iş bitmez. Eve eşya lazım. Bir şekilde halledilir. Bir hafta on gün kadar perde yerine camları yer sofrasıyla kapatırlar. Bu kadar zor durumda olduğunu bilmiyordum. Çünkü belli etmezdi. Taziyede fırsat bulup anlatmıştı.
Ev tutmakla iş bitmez. İş de lazım. Birinden bin mark borç alır. Bu paraya bir Anadol satın alır. Bunun arkasını açtırarak pikap yapar. Pazarların girişine, çıkışına birer eleman bulmak suretiyle yumurta satmaya başlar.
Araba eski olduğu için çoğu zaman yolda kalmıştır.
Ticarete bu şekil yumurta satma işiyle atılır. Bu işi de tek kuruş sermayesi olmadan yapar. Çünkü babadan tek kuruş faydalanmadı. Bir ara babamın bana faydası, "Yumurtacı arkadaşlarından toptan veresiye yumurta aldım. Bunları sattıktan sonra borçlarımı ödedim" demişti.
Pazarlarda yumurta satmakla başladığı ticaretini geliştirir. İthalat ve ihracat işine de girer.
Doksanlı yıllar sanırım. Askeriyenin kuru bakliyat ihalesine girer. Her yıl bu ihaleye bir kişi girer, ihale de onda kalırmış. Arkadaşı çekil diye tehdit ederler. Çekilmezsen ihale sende kalsa bile teminatı yaktırırız denir. Arkadaş, buna pabuç bırakmaz. İhalede en uygun teklifi verir ama dendiği gibi ihalesi iptal edilir, teminat olarak yatırdığı 90 bin de (milyon da olabilir. 90'lı yıllar) yanar.
Bir ara yurtdışından ikinci el araba getirip piyasaya sürdü. Tüp beyni getirtti.
Yüksek öğretim kız ve erkek öğrenci sektörüne girdi. Konya, Ankara, Aksaray, İstanbul olmak üzere 30’a yakın yurt işletiyor.
Pandemide temizlik ve sağlık sektörüne de girdi.
Pazar hariç Konya, Aksaray ve Karaman bölge gazetesi çıkarmakta.
Bir ara evin nerede, nerede oturuyorsun diye sordum. Hangisini soruyorsun dedi.
Çoğu yıl aramızda yaptığımız sınıf toplantısına ev sahipliği yapmakta.
Her ramazan ayında Konya eşrafına, çalışanlarına, eş ve dostuna iftar vermekte.
2005 yılında Adana'dan Konya'ya dönüş yaptığımda bir arkadaş, "Kirada oturmaktansa sana bir ev satın alalım" dedi. Ben bir ev buldum. Arkadaş, diğer sınıf arkadaşlarından 1, 2, 3 biner lira borç buldu. Bu arkadaştan da istemiş. 2000 lira vermiş. Bin lirası ev hediyem demiş.
Gazetesinde, kendisinin ısrarıyla 2009'dan beri haftada 3-4 gün yazıyorum. Bir gün aradı, gazeteciler için Bakan bey, TOKİ evleri yapacak. Bir tanesi de senin dedi. 2+1 evim çıktı. Ödemesini yapıp tapusunu aldım. Sayesinde ikinci bir evim oldu.
Yaptığı dokunuşlarını ve desteklerini unutamam. (Devam edecek)
Yorumlar
Yorum Gönder