24 Kasım 2024 günü öğretmenliğimin 32.yılı.
Akşamında koltuğuma oturup "Kim Milyoner Olmak İster" programını açtım.
Kulağım yarışmayı dinlerken elime telefonu alarak Facebook'a girdim. Geçmişte bugün neler paylaşmışım diye "Anılar" bölümüne baktım.
Hediyesini değil de hediyenin üstüne iliştirdiği bu notu paylaşmışım o gün.
Getirdiği hediye yanlış hatırlamıyorsam, 6'lı meyve bıçağından biri eksik beş âdet meyve bıçağı idi.
Meyve bıçaklarını güzelce sarmış, üzerine de kendi el yazısıyla yazdığı bu notu iliştirip odama getirmişti.
32 yıllık meslek hayatımda değişik il, okul ve okul kademelerinde çalıştım.
Zaman zaman değişik hediyeler aldım. Her hediyenin yeri ayrıdır. Hepsi anlamlıdır ama bu kızın getirdiği hediyeden ziyade yazdığı not benim için çok anlamlı.
Seneyi devriyesinde karşıma çıkınca tekrar 2015 yılına gittim ve duygulandım.
Kızımızın yazdığı nota tekrar bakıyorum. Hediye, not ve özür. "Formamı giymediğim zaman sizi üzdüysem özür dilerim" diyor.
Duygulanmanın yanında nottaki forma beni üzdü. Okul müdürlerinin en büyük handikapı maalesef okul forması, kılık ve kıyafet. Öyle üzerinde duruyoruz ki gören de sanki kılık kıyafet oldu mu eğitim ve öğretimin tüm derdi bitecek, eğitim ve öğretimimiz şaha kalkacak.
Bugünden geriye dönüp bakınca, okul disiplini adına bu kılık kıyafet dayatmamdan mahcubiyet duyuyorum. Nicedir denetimli serbest kıyafet uygulamasını savunuyorum. Ne edersiniz ki eğitim ve öğretim camiası olarak daha bu kabuğumuzu kıramadık.
Bu özeleştiriden sonra tekrar kızımızın notuna gelirsem, 2015'den bu yana 9 yıl geçmiş. İsmini ve simasını unuttum. Görsem tanımam.
Bu kızımız öyle zannediyorum, şimdilerde 20'li yaşlarda olmalı. Liseyi bitirmiş, üniversitede okuyordur.
Hatırlanmak güzel bir duygudur. Allah yolunu ve bahtını açık etsin. Daima haturlananlardan eylesin.
Yorumlar
Yorum Gönder