Birisine arkadan veya yandan vurdunuz. Tutanak tutulması lazım.
Tutanak demek işi resmiyete bindirmek demektir.
Resmiyet demek, sigortan veya varsa kaskon, karşı tarafın arabasının zararını karşılayacak demektir.
Ama bu demektir ki yeni sigorta ve kasko yaptırırken tuzlu ödeme yapmak zorundasın.
Arabanın değerinin düşmesi de bir başka mesele.
İnşallah çarpma esnasında suçlu olmana rağmen karşı tarafa ileri geri konuşmamışsındır. Çünkü hem suçlu güçlü olman demektir.
Neyse gelelim vurma meselesine. Bu havuz probleminden nasıl kurtulursun ona bakalım. Zira kurtuluşun anahtarı senin elinde.
Vurduğun arabanın sahibine sağdan yaklaşacaksın. Geçmiş olsun, hata bizde, sizde bir şey var mı diyeceksin. Adeta iyilik meleği kesileceksin.
Ardından kimsin, necisin hasbihali yapıp zarar verdiğin arabanın sahibine güven vereceksin.
Sonra tutanağa gerek yok. Suç bizde. Şu benim numaram. Arabanızı yaptırın. Biz ödemesini yaparız. Boşu boşuna sigorta ve kaskomuz artmasın. Bunlara vereceğimiz fazla parayı kaportacıya veririz diyeceksin.
Tüm bunları söylerken sahici konuşman gerektiğini tekrar hatırlatırım.
Senin bu güven telkinin karşı tarafı rahatlatacak, dediklerini makul görecek ve tutanak tutmaktan vazgeçecek.
Bu durumda arabasına vurduğun kimse, şu dünyada ne anlayışlı ne iyi insanlar var. Üstelik hatalarını kabul ediyor ve zararı da karşılayacak deyip huzur içinde işine gidecek.
Gel zaman git zaman işinden vakit bulup arabasını tamir için sanayiden fiyat alan bu kazazede, nasılsa, efendim, arabanın masrafı şu kadarı buluyor diye arayacak.
Sen bu durumda ne yapacaksın? Herhalde tamam, yaptır, ben ödemesini yapayım demezsin değil mi? Sakın, yanılıp şaşırıp böyle yapmaya kalkma.
Ajite edeceksin karşı tarafı. Şöyle ki: Ben tek maaşlı biriyim. Siz ise iki maaşlı birisiniz. Zaten kendi arabamı yaptıracağım. Bir de sizin arabayı yaptırmak bana külfetli olacak. Başınızın çaresine bakın diyeceksin. Ardından hakkınızı da helal edin diyeceksin. Bunu mutlaka yapmalısın. Çünkü helalleşme önemli.
Olur mu, söz verdim yaptıracağıma falan demeyin.
Söz dediğin nedir ki?
Bırak bundan sonrasını arabasına vurduğun düşünsün. Çünkü onlar çift maaş. Sen ise tek maaşlısın. Arabalarını yaptırmak onlara dokunmaz.
Kul hakkıymış. Boş ver. İşini çıkardığına bakacaksın.
Not: Anlattığım bu hikaye bir yakınımın başına gelmiş. Benim de başımdan geçen böyle bir hikaye var:
https://dilinkemigiyok.blogspot.com/2015/12/beni-tandn-m.html
Yorumlar
Yorum Gönder